Hatay Depremzede Derneği, Depremin 1.yılında Hatay Raporu başlıklı raporunu basın toplantısı ile duyurdu.
Yaşanan sorunlar şu başlıklar altında raporlaştırıldı:
"*İmar affının yıkımdaki etkisi
*Depremin ilk on günü
*Barınma
*Sağlık
*Psikososyal durum
*Eğitim
*Hukuki durum
*Altyapı ve ulaşım
*Elektrik ve su
*Üretim
*Ekolojik yıkım, rant\ talan, zeytinlikler
*insan hakları ihlalleri
*gençler
*çocuklar
*engelliler
*ampüte yurttaşlar
*kayıplar"
Raporun sonuç kısmında şu ifadelere yer verildi:
"Bu denli devasa sorunlar ortada dururken halen bu kent için Özel Afet Bölgesi ilan edilmemesinin
özel bir sebebi var mı?
Eğitimin, sağlığın, ulaşımın ve daha birçok alanın nitelikli, ulaşılabilir ve ücretsiz olması; üreticilerin
ekonomik anlamda desteklenmesi; istihdamın sağlanması ve işsizliğin giderilmesi;
kalıcı konutların hızlıca ama güvenli bir şekilde ücretsiz teslim edilmesi, esnafların desteklenmesi,
kamu çalışanlarının maaşlarında iyileştirme yapılması gibi taleplerimizin karşılanması için devletin bu
kente özel bir bütçe ayırması elzemdir. Bu kapsamda Hatay halkı olarak, Hatay'da yıkımın en ağır
yaşandığı; Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun ve Arsuz ilçeleri için Özel Afet Bölgesi
ilan edilmesini talep ediyoruz.
Yetkililere soruyoruz;
Sanıyoruz ki, 300 bine yakın binanın yıkılmış olması, on binlerce insanın hayatını kaybetmesi Özel
Afet Bölgesi ilanı için yeterli nedenleri oluşturmuyor.
Peki, bir kentin özel Afet Bölgesi olarak ilan edilmesi için başka hangi koşullar gerekmektedir?"