AKP-MHP iktidarının “çoklu baro” yasa teklifinin Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam ederken, dün Kuğulu Park’ta nöbet tutan avukatlar bugün de eylemlerini sürdürdü.
Kuğulu Park’ta nöbet tutan baro başkanları ve avukatlar, dünkü polis terörünün ardından bugün de polisin baskı ve yasaklamalarına rağmen, rejimin saldırılarına karşı savunma hakkına sahip çıkmaya devam edeceklerini haykırdı.
Avukatların adliyeye girmesini dahi engelleme girişimi
Kuğulu Park’tan Meclise yürümek isteyen hukukçular polis tarafından engellenirken, sloganlar eşliğinde Kızılay’a yürüdüler, sonrasında da adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. Yürüyüş boyunca avukatlara çevreden de yoğun destek verilirken, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Savunma susmadı, susmayacak!” sloganları sıklıkla haykırıldı.
Avukatların eylemine yönelik keyfi baskı ve yasaklar adliyede de devam etti. Basın açıklamasının ardından adliye içerisindeki Ankara Barosu’na gitmeleri “Savcılık talimatı” öne sürülerek engellenmeye çalışıldı. Fakat avukatlar bunu teşhir ederek yasağı boşa düşürdü ve baro önünde hukuksuzluğu kınadılar.
“Ankara’yı terk etmeyeceğiz”
Adliye önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun bir konuşma yaptı. “Çoklu baroya, alternatif baroya, paralel boraya şiddetle karşı çıktık. Bu kanun çıkmamalı” diyen Altun, Ankara’ya girişlerine yönelik engellemeden bugüne yaşadıklarına değindi ve yasayla çoklu baro yasasına 80 baronun karşı çıktığını ama bu iradenin yok sayıldığını vurguladı. Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’yu da teşhir eden Altun, “Bu yasa Genel Kurul’dan geçinceye kadar ya da geri çekilinceye kadar Ankara’yı terk etmeyeceğiz” dedi.
“Hak ve özgürlükleri avukatlar güvence altına alacak”
Altun’dan sonra söz alan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan da kendilerine uygulanan devlet terörünü “en iyi tabiriyle kötü muamele” diye tanımlayıp ifşa etti. Tüm bu saldırılara rağmen direnişe destek veren meslektaşlarına teşekkür eden Sağkan, “Son 15 gün bize gösterdi ki Türkiye’de bu avukatlar olduğu müddetçe Anayasayı askıya alma teşebbüsleri boşa çıkacaktır, yurttaşın hak ve özgürlükleri avukatlar tarafından güvence altına alınmaya devam edecektir” vurgusu yaptı.