“Anadilde eğitim hakkı” talebine saldırı...

AKP’nin ebedi şefi Tayyip Erdoğan Almanya’da yaşayan Türkler söz konusu olduğunda kararlı bir anadil savunucusu, asimilasyon karşıtı tutum alırken, Kürt halkı söz konusu olduğunda anadilde eğitim hakkını savunan milyonlarca Kürdü ayrılıkçılıkla suçluyor. Tayyip Erdoğan’ın tutumu sadece onun ikiyüzlülüğünün değil, bir bütün olarak sömürgeci sermaye devletinin riyakarlığının göstergesidir.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Eylül 2014
  • 07:31

Anadilde eğitim hakkı için mücadeleye!

 

Yeni eğitim-öğretim dönemi başladı. Kürt halkı ise, sermaye devleti tarafından inkar edilen ve yasaklanan Kürtçe anadilinde eğitimi pratikte hayata geçirmek için adımlar atıyor. Bu kapsamda, anadilde eğitim verecek olan ve pilot bölge olarak seçilen Amed, Yüksekova ile Cizre’de yapımları büyük oranda tamamlanan okullar, bu ders yılı itibari ile Kürtçe eğitim-öğretime başladı.

AKP iktidarı “Kürdistan’da Türkçe eğitimi boykot ve Kürtçe anadilde eğitim kampanyası” karşısında saldırgan bir tutum aldı. 15 Eylül’de başlayan kampanya daha hazırlık sürecindeyken AKP iktidarı saldırgan tutumun göstergesi bir yaklaşım sergiledi. AKP iktidarının yasakçı ve saldırgan tutumu Lice, Bağlar, Cizre gibi alanlarda ayyuka çıktı.  Düzenin yürütme gücü olan AKP iktidarı Kürtçe eğitim için açılan okulların kapısına mühür vurmak için harekete geçti. Kürt halkı ise anadilde eğitim hakkına yönelik yasaklara karşı direniş ateşini büyütüyor.

 

Yasak ve baskılara rağmen anadilde eğitim mücadelesi

Kürt illerinde binlerce kişinin katılımıyla açılan Kürtçe okulları polis tarafından mühürlendi. Diyarbakır’da Ferzad Kemangar İlkokulu’nu mühürleyen polis, Şırnak’ın Cizre İlçesi’ndeki Berivan İlkokulu’nu mühürledi, Yüksekova’daki Üveyş Ana İlkokulu’nu ise işgal etti. Okulları mühürlemekle de yetinmeyen polisler, duvarda asılı okul tabelalarını söktüler. 

Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde açılışı gerçekleştirilen Üveyş Ana İlköğretim Okulu ise henüz ders zili çalmadan onlarca özel harekat timi tarafından  işgal edildi. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte onlarca zırhlı araç eşliğinde çok sayıda polis okulu ablukaya alarak, bahçeye doluştu. Polislerin tamamı özel harekat timi elamanlarıydı.  

AKP iktidarı “Eğitim boykotu”ndan çok “Kürtçe eğitim veren okullar açılmasına” karşı çıkıyor. Okulları “yasadışı” sayarak kolluk kuvvetlerini harekete geçiriyor. Bu durum düzenin yürütme gücü AKP iktidarının anadilde eğitime düşman olduğunun açık kanıtıdır. Aynı zamanda bu durum, AKP iktidarının Kürt sorununda reformcu yaklaşımın ürünü bir tutuma sahip olmadığının açık göstergesidir. Kürt hareketini tasfiyeye odaklanmış AKP iktidarı IŞİD adlı çetenin Kürt halkına yönelik olarak sürdürdüğü kirli savaşa aktif destek veriyor.

Anadilde eğitim hakkı temel bir haktır. Anadilde eğitime karşı çıkmak ve bunu engellemek insanlık suçudur. Halkların kendi anadillerinde eğitim yapmalarını engelleyerek onlara başka dilde eğitimi dayatmak soykırımdır. AKP’nin ebedi şefi Tayyip Erdoğan Almanya’da yaşayan Türkler söz konusu olduğunda kararlı bir anadil savunucusu, asimilasyon karşıtı tutum alırken, Kürt halkı söz konusu olduğunda anadilde eğitim hakkını savunan milyonlarca Kürdü ayrılıkçılıkla suçluyor. Tayyip Erdoğan’ın tutumu sadece onun ikiyüzlülüğünün değil, bir bütün olarak sömürgeci sermaye devletinin riyakarlığının göstergesidir.

Genelde sermaye düzeni ve özelde AKP iktidarı Kürtçe’nin “seçmeli ders” olarak öğretilmesi çerçevesine oturtmak istiyor. Zira inkar, imha ve asimilasyon çizgisini esas olarak korumayı hedefliyor. Kürtçe eğitim veren okul açma çabaları dinci partinin asimilasyoncu yüzünü açığa çıkardığı için anadilde eğitim girişimlerine vahşice saldırıyor. Sadece bu bile Türkçe eğitimi boykot eden ve Kürtçe anadilde eğitim veren okullar açmaya çalışan girişimlerden burjuva sınıf devletinin ölesiye korktuğunun açık göstergesidir.

Devletin Kürtçe okullarına vurduğu mührü Kürt halkı tanımadı, sömürgeciliğin ürünü olan mührü söküp attı. Kürtçe eğitim yeniden başladı. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde savcılık kararıyla mühürlenen Dibistana Seretayî a Ferzad Kemangar-Ferzad Kemanger İlkokulu Kürt halkı tarafından yeniden açıldı. Mührün sökülmesi üzerine okul bahçesinde anadillerinde eğitimlerine devam eden öğrenciler yeniden okul binasına girerek ders görmeye başladı.

Kürt halkının fiilen uygulamaya soktuğu “Türkçe eğitimi boykot” eylemi, hem haklı, hem de meşrudur. Kürt halkı sadece bu eylemi vermekle yetinmiyor, boykotu kendi güçleriyle “Kürtçe eğitim veren okullar açmaya” kadar vardırıyor. Kürt halkı aynı zamanda bütün halkların kendi anadilleriyle eğitim yapmaları mücadelesine de cepheden omuz veriyor.

Kürt öğrencilerinin başlattığı ve hızla ülke çapında yaygınlaşan “Anadilde eğitim” kampanyası, gelinen yerde gündemin ön sıralarına çıkmış durumdadır. Devletin bu en masum, demokratik hak istemine yönelik saldırganlığı Kürt halkının öfkesini büyütmenin dışında bir işe yaramadı. Gelinen yerde anadilde eğitim talebi Kürt halkı tarafından daha büyük bir mücadele azmiyle gündemleştiriliyor.

 

“Tüm dillerin tam hak eşitliği!” için…

Devrimci sınıf partisinin programı ulusal soruna ilişkin acil istemleri aşağıdaki biçimde formüle etmektedir:

“Ulusal baskı ve eşitsizliğin sınıfsal baskı ve eşitsizliğin bir yansıması olduğunu gözönünde bulunduran TKİP, ulusal sorunun köklü ve kalıcı çözümünün ancak proletarya devrimi tabanında olanaklı olduğu gerçeğine dayanır. Proletarya devrimi programının bir parçası olarak, aşağıdaki istemler uğruna bugünden kararlılıkla mücadele eder ve iktidara gelir gelmez bunları derhal gerçekleştirir:

a- Her türlü ulusal baskı, eşitsizlik ve ayrıcalığın ortadan kaldırılması.

b- Kürt ulusuna kendi kaderini tayin hakkı.

c- Tüm dillerin tam hak eşitliği. Zorunlu devlet dilinin kaldırılması. Herkese kendi anadilinde eğitim hakkı. 

d- Tüm azınlık milliyetlere kendi dillerini ve kültürlerini kullanma, koruma ve geliştirme olanağı.”

İşçi sınıfının devrimci partisi “anadilde eğitim hakkı”nı “Tüm dillerin tam hak eşitliği”, “Zorunlu devlet dilinin kaldırılması”, “Herkese kendi anadilinde eğitim hakkı” anlayışı ile ele almaktadır. İşçi ve emekçileri bu uğurda mücadele için seferber olmaya çağırmaktadır.

Kürt emekçiler, Kürtler’in temel ulusal hakları kadar işçi sınıfının ve emekçilerin temel demokratik haklarını da ayaklar altında çiğneyen bu devletten boş beklentileri bir yana bırakmalıdır. Çözüm, her iki ulustan işçi ve emekçilerin birleşik devrimci mücadelesindedir. Özgürlüğü elde etmenin, en temel demokratik hakları kazanmanın başkaca bir yolu yoktur. Anadilde eğitim hakkı da dahil tüm demokratik hak ve özgürlükler kapsamındaki sorunların çözümü için gerekli olan işçi sınıfı ve emekçilerin birleşik, devrimci mücadelesidir.