29 Kasım 2016’da Adana Aladağ’da tarikata bağlı yurtta çıkan yangında 11’i öğrenci 12 kişinin yanarak can vermesine dair davanın üçüncü duruşması bugün görüldü. Denetimlerin yapılmaması, yangın merdiveni kapılarının kilitli olması gibi gerçeklerin üzerinden atlayan ve demagoji yapan yurt müdürü Cuma Ali Genç’in savunmasında yangını “sabotaj”a bağlaması dikkat çekti.
Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticileri ve yurt müdürünün ‘taksirle öldürme’ suçlamasıyla iki ila 15 yıl hapisle yargılandığı davanın Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen üçüncü duruşmasına tutuklu 6, tutuksuz bir sanık katıldı. Duruşmada, yangında yaralanan çocukların sağlık raporları okunurken, yaralarının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu ve 18 saat oksijen tedavisi gördükleri belirtildi.
Savcının, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istediği duruşmada mağdur avukatlarından Evren İşler de ilk duruşmada tutanağın eksik ve yanlış tutulduğunu söyleyip sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Yurt müdüründen demagoji ve “sabotaj” savunusu
Yurt müdürü Cuma Ali Genç ise savunmasında, Soma davasında yargılanan yetkililer gibi “sabotaj” yapıldığını iddia etti. “Ben burada siyasi ve ideolojik olarak mı yargılanıyorum?” diyerek demagoji yapan Genç, yurtta tadilat yaptırdığından, velilerin bir şikayeti olmadığından ve kendisine güvendiklerinden bahsetti. Genç, savunmasının devamında yangının bir “sabotaj” olduğunu iddia ederek yangından sonra “buzdolabındaki 35 kilo etin başka bir şubeye nakledildiğini” söyledi.
Sanıkların tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti duruşmayı 11 Aralık tarihine erteledi.