Termik santrallerin hava kirliliğine yol açmasına karşı gerekli önlemleri 2013 yılından beri erteleyen AKP iktidarı, 2019 Kasım ayında bir 2,5 yıl daha uzatmaya çalıştığı muafiyeti, tepkiler üzerine iptal etmişti. Santral bacalarına filtre takılması gibi önlemler için yatırım zorunluluğu hayata geçirilmişti. Hava kirliğine göz yumup halk sağlığını tehdit ederek sermayeyi koruyan AKP şefi Tayyip Erdoğan, bu kararı kendi şovuna dönüştürmüştü.
Şimdi çevre kirliliğine yol açan termik santraller “çevre yatırımı” bahanesi ve “gerekli önlemleri aldıkları” iddiasıyla yeniden açıldı. Yeniden açılan santrallere kapalı kaldıkları süreçte AKP iktidarı tarafından yüzlerce milyon liralık teşvik sunulduğu ortaya çıktı. Erdoğan ve AKP’sinin “ceza”, “engel” olsa dahi sermayeye her türlü imkanı sunmaktan geri dumadığı bu örnekle bir kez daha gözler önüne serildi.
Sermayeye “arıza teşviki”
Greenpeace Akdeniz’in hesaplamasına göre, kapatılan 11 santrale 2018’de arızalanıp çalışmadıkları ortalama 109’ar gün için toplam 334 milyon 959 bin lira; 2019’da arızalanıp çalışmadıkları ortalama 91 gün için de toplam 518 milyon 386 bin 758 lira teşvik verildi.
AKP iktidarı santrallerin yeniden açıldığını duyururken, hava kirliliğinin sürmesi nedeniyle santralleri protesto edenleri de “asker ve para cezası” ile tehdit ediyor. Oysa ki açılan santrallerin ne önlem aldığının belirsiz olduğuna dikkat çekiliyor.
Greenpeace Akdeniz Program Direktörü Avukat Deniz Bayram, yeniden faaliyete başlayan santrallerin hangi önlemleri aldığının belirsiz olduğunu “7 yıl boyunca çevre yatırımlarını gerçekleştirmedikleri için kapatılan termik santrallerin bazı üniteleri yeniden faaliyete başladı. Bu santrallerin kısmen açılması ile ilgili hangi kriterlerin uygulandığı, bu santrallerin hangi çevre yatırımlarını gerçekleştirdiği konusunda belirsizlik mevcut” ifadeleriyle dile getirdi.
“Söz konusu santraller miadı dolmuş, hem sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkımızı ihlal eden hem de ekonomik olarak büyük bir yük oluşturan santraller” diyen Bayram, “Arıza yapan sağlık düşmanı santrallere ödenen milyonlar, bunun yerine Türkiye’de sağlık sistemine, temiz enerji üretim sistemlerine ve geleceğimize yatırılabilir” vurgusu yapıyor.
AKP-MHP rejimi, halk sağlığına yönelik herhangi bir tehdidi sermayenin çıkarları uğruna yok sayabileceğini her fırsatta gösteriyor. Koronavirüs salgını sürecinde bu doğrultuda işçi-emekçileri fabrikalara gönderen AKP iktidarı, ardından “normalleşme” diyerek kısmi tedbirleri de hızla kaldırmıştı.
İktidarın termik santrallerle ilgili yüz milyonlarca liralık teşvikleri ve sermayeyi kollaması onun gerçek yüzünü gösteriyor. İşçi-emekçilerin çıkarlarına düşman AKP-MHP rejiminin bu uygulamalarını önlemenin yolu birlik olup mücadeleyi büyütmekten geçiyor.