“Timsah gözyaşları” deyimi ağırlıklı olarak burjuva politikacıların sahte üzüntülü-ağlamaklı halleri için kullanılıyor. Deyim, sermayeye hizmet eden düzen politikacılarının riyakarlıklarını özlü bir şekilde anlatıyor.
Kepazelikte diğer düzen politikacılarına açık ara fark atan AKP şefleri, timsah gözyaşları dökme konusunda da başı çekiyorlar. Şefleri başta olmak üzere, AKP’li isimler arasında timsah gözyaşları dökmeyen yok gibidir. “Filistin’in hamisi” görünmek için siyonist İsrail’in zulmettiği Filistinli çocuklar için timsah gözyaşı döken AKP şefleri, Kürt halkına yönelik saldırılarda ise “kadında olsa çocukta olsa gereği yapılacak” diye katliam emri vermekte sakınca görmüyorlar.
Filistinli çocuklar için göz yaşı dökmeleri ise, bu din istismarcılarının riyakarlıkta sınır tanımadıklarının ispatlarından biridir. Çünkü o sahte gözyaşlarını dökerken de Siyonist İsrail’le doludizgin işbirliğine devam ettiler/ediyorlar.
Timsahların gözyaşı biyolojik, AKP şeflerininki sahtekarlık
Sahte gözyaşları dökmek anlamında kullanılan “timsah gözyaşları dökmek” deyiminin kökeni Antik Mısır’a dayanıyor.
Deyim, timsahların avlarını acımasız bir şekilde parçalarken ağlamalarının gözlenmesiyle geliştirilmiş. Eski Mısır’da ise bilim henüz bu kadar gelişmemişken timsahların gözyaşı dökmesinin nedeninin avlarını kendilerine çekmek ya da üzüntülerini göstermek olduğu düşünülürdü. Yani timsahların gözyaşı biyolojik sebeplere dayanıyor. Ama burjuva politikacıların, hele AKP şeflerinin gözyaşları ise kelimenin tam anlamıyla sahtekarca.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca belki gözyaşı dökmedi ama SMA’lı (Spinal Müsküler Atrofi) bebekler için “çok üzüldüğünü” defalarca söyledi. Çok üzülen Bakan SMA hastası bebelerin kullanacağı bir ilacı SGK ödeme kapsamına aldı. Elbette o ilaç daha önce niye SGK ödeme kapsamında değildi sorusu es geçilerek güya “iyilik” yapıldı.
Yaptıkları “iyilik” bile sahtekarca. Çünkü SGK’nın ödeme kapsamına alınan Spinraza adlı ilaç sadece hastalığı yavaşlatıyor. Tedavi etme gibi bir işlevi yok. SMA hastaları için tedavi edici tek ilaç Zolgensma. İlaç yurt dışından getiriliyor ve emekçi bir ailenin karşılayamayacağı yükseklikte bir fiyatı var.
SMA hastalarına para yok, kaynaklar soyguncu müteahhitlere
“SMA, omurilikteki motor sinir hücrelerini zedeleyerek yürüme, yemek yeme ve nefes alma gibi temel kabiliyetleri ortadan kaldırır. Bebekler için bir numaralı ‘genetik’ ölüm nedenidir. Kas kaybı ve zayıflığa sebep olan bir hastalıktır.” Tedavi edilmediğinde “bebekler için bir numaralı genetik ölüm nedenidir”. Tek tedavi ilacı var: Zolgensma. Bu ilaç SGK kapsamında değil. İlaç söz konusu olunca para yok derler. Hatta para yok diye timsah gözyaşları dökerler.
Bebelerin yaşaması için Zolgensma’ya para yok ama müteahhitlere var. Sağlığa yatırım sahtekarlığıyla yapım maliyeti 11,2 milyar dolar olan 19 şehir hastanesine verilen hazine garantisi 94,9 milyar doları buldu. Köprülerde, tünellerde, havaalanlarında, birkaç yıl içinde çöken yollarda olduğu gibi şehir hastanelerini yapan, işleten ve halkı AKP sahtekarlığıyla soyan yandaş müteahhitler söz konusu olduğunda kaynak sınırı yok. Ne de olsa bu soyguncu takımı kokuşmuş saray rejiminin finansörleri arasında yer alıyorlar. Kokuşmuş bir rejimin soyguncu müteahhitleri beslemesi ve gerisin geri onlardan beslenmesi kepazeliğin dik alası olsa da şaşırtıcı sayılmaz.
H. Ortakçı