AKP iktidarının OHAL'le birlikte artan keyfi-baskıcı uygulamaları farklı toplumsal kesimlerin tepkisini çekmeye devam ediyor. Son çıkarılan KHK ile birlikte üniversitelerde rektörlük seçimlerinin kaldırılması ve rektörlerin bizzat cumhurbaşkanı tarafından atanmasına dönük karar, Boğaziçi Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından yapılan bir açıklama ile protesto edildi.
Boğaziçi Üniversitesi
Üniversitenin Güney yerleşkesinde bir araya gelen öğretim üyeleri adına Prof. Dr. Cem Ersoy tarafından yapılan açıklamada şunlar ifade edildi;
“29 Ekim tarihli 676 sayılı KHK’nin 85. maddesi üniversitemizdeki özerk yönetim modeline darbe vurmuştur. Üniversiteler tamamıyla siyasi iradenin tasarrufuna terk edilmiştir. 1 Kasım tarihli basın açıklamamızda KHK’nin ilgili maddesinin iptalini talep etmiştik. Geçen sürede, talebimiz yerine getirilmediği gibi, yüzde 86 oy oranıyla seçtiğimiz rektör atanmadı.”
Açıklamada OHAL'e dayandırılarak gerçekleştirilen rektör atamalarının meşruiyetinin olmadığı belirtildi, rektör atamalarını düzenleyen 676 sayılı KHK’nin yerine demokratik, özerk, katılımcı üniversite anlayışına uygun bir düzenleme getirilmesi istendi.
Geçtiğimiz haftalarda Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan Rektörlük seçimlerinde Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu birinci olmuş, fakat seçime girmeyen Prof. Dr. Mehmed Özkan rektör olarak atanmıştı. Bu durum öğrenci ve akademisyenler tarafından “kayyım rektör istemiyoruz” denilerek protesto edilmiş, üniversite içerisinde yapılan eyleme polis saldırarak bir çok öğrenciyi gözaltına almıştı.
Galatasaray Üniversitesi
Galatasaray Üniversitesi’nde de akademisyenler Ortaköy yerleşkesinde bir araya gelerek açıklama yaptı. Üniversitelerin bilim üreten kurumlar olması gerektiği belirtilen açıklamada rektörlük seçimini kaldıran KHK’nın üniversite kavramıyla çeliştiği ifade edildi.
Üniversitelerin bilim üretebilmesinin ön koşulunun piyasa ve devletten özerk bir işleyişe ve özgürlük alanına sahip olması olduğu vurgulanarak 676 sayılı KHK’ya ilişkin şu ifadeler kullanıldı: “Bizzat üniversite kavramıyla çelişen bu düzenlemenin üniversiteleri eleştirel ve bilimsel bilgi üreten kurumlar olmaktan çıkartacağı endişesini taşıdığımızı kamuoyuyla paylaşmayı görev sayıyoruz.”
Boğaziçi Üniversitesi, ODTÜ, İTÜ’deki akademisyenlerle ortak taleplere vurgu yapılan açıklamada, 676 No’lu KHK ile yapılan düzenlemeden vazgeçilmesi ve rektör atamasında, adayların kurum içinden aldıkları oy sayısının esas alınması isteminde bulunuldu.