İzmir’in Bornova ilçesinde, 2008 yılında trafikte tartıştığı polis tarafından tabanca ile vurulan hırdavatçı Hasan Köse’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne “hak ihlali” olduğu gerekçesiyle yaptığı başvuru sonuçlandı. AİHM, Türkiye’ye “Hak ihlali” olduğu gerekçesiyle Türkiye’yi suçlu bularak, 68 bin Avro (436 bin TL) manevi tazminat ödemeye mahkûm etti.
Cumhuriyet’ten Mehmet İnmez’in haberine göre; 2008 yılında meydana gelen olayda Hasan Köse ve kardeşi İbrahim Köse minibüsle iş yerine giderken, huzur timlerinde görevli motosikletli sivil polisler C.U., L.T., H.M. ve A.Y. ile trafik tartışmasına girdi. Polis C.U. önce bir el havaya, ardından yere ateş etti. C.U’nun elinden tabancayı almak istediği öne sürülen Hasan Köse, yaşanan arbedede karnından vuruldu. Tartışmada kendisi de kafasından yaralanan C.U. ile Köse’nin kardeşi İbrahim Köse gözaltına alındı. Savcılık, iki kardeş hakkında, “Görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine görevinden ötürü hakaret” suçlarından 2-5 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açtı. Köse kardeşler yargılama sonunda beraat etti.
Polis C.U. hakkında da “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan 4- 8 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılamada C.U. “Arkadaşıma zarar verecek diye biber gazı sıktım. Sopa ile bana saldırıp sol omzuma vurdu. Sağ elimde olan tabancayla korkutmak amacıyla önce yere ateş ettim. Birden elimdeki silahı almaya kalkıştı. Silah benim elimdeydi, yerdeyken patladı. Olay kaza ile oldu” dedi. Yargılama sonunda C.U’yu 5 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verdi. Köse’nin avukatı Eylem Salık, yargılamanın adil olmadığını ve sanığın az ceza aldığını öne sürerek AİHM’ye başvurdu.
2010’da dosyayı kabul eden AİHM, geçen günlerde kararını açıkladı. Kararda, Köse’nin engelli kalması, polise verilen 5 ay hapis cezasında hükmün açıklamasının geri bırakılması ve yaşam ihlali yapıldığı gerekçesiyle sözleşmenin 46’ncı maddesine aykırı buldu. Mahkeme “Hak ihlali” olduğunu vurgulayarak Türkiye’ye polis şiddetinin cezasız kalmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği hatırlatıldı.