Sermaye devleti krizi öne sürerek “tasarruf” söylemlerini ortaya atsa da devlet bütçesinde gerek harcamalar gerekse açık büyüyor. Krizin “acı reçete”sini emekçilere dayatan sermaye iktidarının 3 aylık bütçesinde israf, seçim peşkeşleri göze çarparken, “tasarruf” yalanı da ortaya serildi. 31 Mart yerel seçimleri öncesinde ilk üç ayda bütçe açığı geçen yılki açığı neredeyse ikiye katlayarak 36,2 milyar liraya ulaştı. Merkez Bankası’nın geçen yılki kârından yapılan 37 milyar liralık yağma da hesaba katıldığında bütçedeki açığın gerçek boyutu gözler önüne seriliyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın dün açıkladığı Mart ayı bütçesine göre, giderler yüzde 15,2 artışla 78,8 milyar liraya ulaştı. Büyük oranda ücretli çalışanlardan toplanan vergilerin oluşturduğu gelirler ise yüzde 12,8 arıtşla 54,4 milyar lira oldu. Üç aylık giderler geçen yıla kıyasla yüzde 35,4 artarak 254,4 milyar liraya ulaşırken, gelirler de bu dönemde yüzde 30,4 artarak 218,3 milyar lira oldu. Bu durumda üç aylık bütçe açığı, geçen yılki 20,4 milyar liralık seviyesinden 36,2 milyar liraya yükseldi. Mart ayı bütçe açığı da 24,5 milyar lira oldu.
Mart ayında faiz dışı giderler geçen yıla kıyasla yüzde 14,6 artış kaydederken, ilk üç ayda da faiz dışı giderler yüzde 33,5 arttı.
Seçimler öncesinde “hanehalkına transfer” kaleminde yaşanan dikkat çekici artış da üç aylık bütçe rakamlarında göze çarptı. Bu kaleme başlangıç ödenek olarak 53,1 milyar lira ayrılırken, yalnızca ilk üç ayda 18,1 milyar liralık harcama yapıldı.
Yılın ilk çeyreğinde savaş ve saldırganlığa yapılan harcamalar da 533 milyon lira oldu. Bununla birlikte, aynı dönemde örtülü ödenekten de 542,7 milyon lira harcandı.
Bütçede israf harcaması olarak öne çıkan kira harcamalarında 3 aylık tutar 226,5 milyon liraya ulaştı. Bu dönemde taşıt kiralarına da 81,4 milyon lira gitti.
Ayrıca 3 ayda 104,1 mliyar liralık “cari transfer” ve 15,7 milyar liralık “kamu görev zararları” ödemeleri yapıldı.