Özgür Ülke Gazetesi’nin 28 yıl önce bombalanmasının yıl dönümü vesilesiyle anma yapıldı.
3 Aralık 1994’te Özgür Ülke Gazetesi’nin bombalandığı Kadırga’da bulunan eski binası önünde anma etkinliği düzenlendi. “Özgür basın susturulamaz” pankartının açıldığı anmada, patlamada yaşamını yitiren Ersin Yıldız’ın fotoğrafları taşındı. Anmada kapatılan Özgür Gündem Gazetesinin Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol konuşma yaptı. 28 yıl sonra yine aynı yerde olduklarını belirten Aykol şunları ifade etti:
“Bir kez daha Ersin Yıldız’ımızın ve ondan önce, ondan sonra yitirdiklerimizin acısını yüreğimizin derinliklerinde hissediyoruz. Her yıl sayıyoruz; aklımızdan hiç çıkmasın diye sayıyoruz, herkesin aklına kazınsın diye: 25, 26, 27… Bugün 28’inci yıldayız. 28 yıl önce bugün, gazetemiz Özgür Ülke’nin üç ayrı binası, aynı anda, bizzat bu ülkenin başbakanı Tansu Çiller’in ‘bertaraf edilsin’ emriyle bombalandı.”
“Bertaraf etmek!” anahtar sözcük olduğunu vurgulayan Aykol şöyle devam etti:
“Taraftık çünkü biz. Halkın tarafıydık, gerçeğin tarafıydık ve bertaraf edilmemiz bu yüzden gerekliydi. Ama o gün başlamadı her şey. Daha sonra da bitmedi. ‘Bu ateş sizi de yakar’ manşetini attığımız günden bu yana geçen 28 yıl boyunca ülke boydan boya ateşler içinde kaldı ve hiç gün yüzü görmedi. Bugün hâlâ savaş tamtamları çalınıyor ve hâlâ gerçeğin peşinde koşmaya devam ediyoruz.
Bu arada biz, daha onlarca gazeteci arkadaşımızı pusularda yitirdik. Çoğumuz, gerçeği söylemenin bedelini cezaevlerinde ödedik. Bugün, şu anda, yine onlarca gazeteci hapiste. Nagihan’ımızı Süleymaniye’de daha geçenlerde katlettiler, Nujiyan’ımızı çok sevdiği Şengal topraklarına verdik ve birkaç gün önce Derik’te İsam Ebadullah kardeşimiz bombardımanın hedefi oldu.”
“Ama yanıldılar. Hep yanıldılar. Bir bombalık ömrümüz var sanıyorlardı, yanıldılar” diyen Aykol, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Her düşenin kalemini arkasından gelenler devraldı, her mezarlık dönüşünde daha da kalabalıklaştık. Bir kilitlik kapımız var sanıyorlardı, yanıldılar. 50’den fazla kilit vurdular kapımıza, tek tek söktük hepsini ve daha ertesi gün yeniden sokaklarda sesimiz yankılandı. Bir hücrelik inancımız var sanıyorlardı, yanıldılar. Yattığımız yeri de kendimize benzettik biz. Çünkü özgürlüğü de hakikati de hep içimizde taşıdık. Ve arada çok bakan da eskittik biz. Kimler gelip geçti. ‘Bitti bitiyor’ diyenleri, ‘düştü düşüyor’ diye heveslenenleri de gördük.”
Aykol son olarak şunları ifade etti:
“Biz hayatta kaldık ama. Nefes alıp vermek değil öyle. Yüreğimiz çarpa çarpa, bayrakları elden ele geçirerek yürüdük ve geldik bugüne. İşimizin başında, Apê Musa’nın yolundayız. Şimdi, 28 yıl sonra, Ersin’e ve bütün şehitlerimize yeniden söz veriyoruz. Durmayacağız, yorulmayacağız, susmayacağız.”
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ve HDP Milletvekili Kemal Bülbül de birer konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmaların ardından bombalanan gazete binasının önünde karanfiller bırakılarak anma sona erdi.
Anmayı Yeni Yaşam, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) örgütledi.