Arasında aydın, akademisyen ve sendikacıların bulunduğu 178 isim, 16 Nisan referandumunda "Hayır" demek için hazırladığı bildiriyi Mimarlar Odası Taksim Şubesi'nde yaptıkları basın toplantısıyla duyurdu.
Toplantının yapıldığı salona, "Birliğe, mücadeleye dayanışmaya çağrı!" yazılı pankart asıldı. Ortak hazırlanan metni yazar Atilla Özsever okudu.
dihaber’de yer alan habere göre, Türkiye'de işçi sınıfının tüm kazanımlarının tehdit altında olduğunu kaydeden Özsever, “Bunların başında sendikal örgütlenme, grev ve toplu sözleşme hakkı bulunmaktadır. Bu haklar başta Uluslararası Çalışma Örgütü (UÇÖ/ILO) olmak üzere çeşitli uluslararası sözleşmeler ve anayasa ile güvence altına alınmışsa da son olarak Birleşik Metal'in Asil Çelik ve EMİS grevlerinin Bakanlar Kurulu tarafından yasaklanmasında gördüğümüz gibi fiilen ortadan kaldırılmaktadır. Bu grev yasakları basit birer grev yasağı olmayıp doğrudan sendikaları etkisizleştirme, temsil özelliğini ortadan kaldırma ve onları sıradan bir derneğe dönüştürme müdahalesidir” dedi.
‘OHAL işçi haklarını suistimal ediyor’
Fabrikalarda işçilerin referandum sandıkları kurup özgürce sendikal tercihlerini ortaya koymasının engellendiğini belirten Özsever, “Tüm bunların yanında OHAL'in işçi ve emekçilerin haklarını tırpanlamak için suiistimal edildiğini görüyoruz. Anayasa mahkemesinin anayasaya aykırılık gerekçesiyle iptal ettiği, bankacılık ve toplu taşımada grev yasağı maddeleri KHK ile yasaya eklendi. İşçilerin hak arama mücadeleleri OHAL gerekçesiyle engellenmek isteniyor. Sendikaların kapalı salon toplantılarının bile yasaklandığına şahit oluyoruz” diye konuştu.
‘Krizin faturası işçiye ödetilmek isteniyor’
Türkiye’nin adım adım bir ekonomik krize doğru sürüklendiğini ifade eden Özsever, şöyle devam etti: "Sermaye, daha öncekiler gibi yine bu krizin de faturasını işçi sınıfına ödetmek için hükümetle birlikte adımlar atıyor. Faturasını işçi sınıfına yüklemenin başlıca yolu ise yaygın işçi çıkartmaları oldu. Ulusal Varlık Fonu, halkın cebinden alıp krize düşen şirketleri kurtarmak için oluşturuldu. Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi ise 1 Ocak 2017'de yürürlüğe girmiştir. Hem işçileri hem de kamu çalışanlarını yakından ilgilendiren bu uygulama da yine kıt kanaat geçinen emekçiyi zorla tasarruf ettirmeye ve gerek kamusal gerekse bireysel emeklilik şirketleri aracılığıyla Hazine'ye ve sermayeye kaynak aktarmaya yönelik." Özsever, 2016 yılında iş cinayetlerinde 2 bin işçinin yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, “Yani kanıksattırılmış yıllık ortalamanın bile iki katı. Esnek ve kuralsız çalışmanın yaygınlaşması daha fazla iş cinayeti ve ölüm demek olacak" dedi.
‘Hayır demek gerekir’
İşçi ve emekçinin tehdit altındaki ekonomik ve sendikal hakları için mutlak bir birlik gerektiğine dikkat çeken Özsever, “Nihayet, ülkenin kaderini derinden etkileyecek bir referandumun arifesinde, yeni düzenlemelerin sermayenin sömürü ve baskısını dizginsiz hale getirecek bir istihbarat rejiminin inşası anlamına geleceğini saptayarak, işçi sınıfı ve emekçilerin menfaatlerini esas alan bir yaklaşımla sermayenin tek adam diktasına dayalı baskı ve zulüm rejimine ‘Hayır’ demek gerektiğini vurguluyoruz” diye konuştu. Özsever, sendikacıları, işyeri temsilcilerini, mücadeleci işçileri, kamu çalışanlarını, yedek işçi ordusundaki işsizleri, emekten yana aydınları ve bu mücadeleye katılmak isteyen herkese çağrı yaptı.
Özsever, “Özellikle kıdem tazminatı çok önemli, kıdem tazminatı ortadan kalkacaktır. Bunun için işçi sınıfı ‘Hayır’ demeli. Memurlar için de iş güvencesinin kalkması durumu var, Emekliler içinde ‘Evet’ çıkarsa zor günler onları bekliyor onun için ‘Hayır’ demelidir” ifadelerini kullandı.
‘Hayır demek yetmez’
Devrimci İşçi Partisi (DİP) Genel Başkanı Sungur Savran da, 178 imzacının yaptığı bu çağrının kapitalizme karşı yapılan bir çağrı olduğunu vurgulayarak, “Bu iktidarda dizginsiz bir şekilde yetki vermesi için yapılan anayasa değişliğinin arifesindeyiz. Bu iktidarı patron yanlısı, kapitalistlerin yanında olduğu ve işçilerin karşısında olduğunu söylemeye gerek yok” diye belirtti.
İşçilerin cebinden çıkan para ile yeniden işe alındığını ve buna benzer haksızlıklara dikkat çeken Savran, “Referandumda verilecek mücadeleyi ileriye taşıyacak bir mücadeledir. Referandumda tek ‘Hayır’ demek yeterli değil. Öncesinden ve sonrasında baskılara karşı ‘Hayır’ demeliyiz” diye konuştu.
‘Hayır’ demek zorundayız’
İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu da, “İnsan hakları için ‘Hayır’ diyeceğiz, ‘Hayır’ demek zorundayız” sözleri ile konuşmasına başladı. İşçiler üzerindeki emek sömürüsünü anlatan Kozanoğlu, “Bir ‘Evet’ çıkarsa emek sömürüsü derinleşecek ve KHK’lerin kalıcılaşması sağlanacaktır. 16 Nisan bir değişimin eşiğidir. Bizim de bu sürece katkımız olursa ne mutlu bize” dedi.
İhraç edilen öğretim görevlisi Mustafa Kemal Coşkun ise, yaşananları hukuksuzluk olarak değerlendirip, “Burjuvazi bize savaş ilan etmiştir biz de bu savaşı kabul ediyoruz ve mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Bildiriye imza atan isimler ise şöyle:
Atilla Özsever, Aziz Konukman, Barkın Asal, Cemil Ozansü, Erinç Yeldan, Ertan Ersoy, Ertuğrul Ahmet Tonak, Fikret Başkaya, Gökhan Alpugan, Gökçe Çataloluk, Hakan Koçak, Hayri Kozanoğlu, İrfan Kaygısız, İzzettin Önder, Korkut Boratav, Kurtar Tanyılmaz, Levent Dölek, Mehmet Türkay, Miris Meryem Kurtulmuş, Murat Birdal, Mustafa Kemal Coşkun, Mustafa Sönmez, Nilgün Tunçcan Ongan, Oğuz Oyan, Sinan Alçın, Sungur Savran, Yüksel Akkaya, Zafer Aydın, Zeki Kılıçaslan, A.Raşit Kaya, Adil Alaybeyoğlu, Adnan Serdaroğlu, Ahmet Aksüt, Ahmet Müfit Bayram, Ahmet Şahinöz, Akın Bakioğlu, Ali Rıza Aydın, Anıl Duman, Arif Arslan, Arif Müezzinoğlu, Aslı Kayhan, Aydemir Güler, Aydın Arı, Aydın Esen, Aynur Özuğurlu, Aysun Gezen, Ayşe Erzan, Başak Eroğlu, Berna Güler, Beyzade Sayın, Burak Gürel, Can Irmak Özinanır, Cem Eroğul, Cemil Ozansü, Cengiz Arın, Cenk Yiğiter, Coşku Çelik, D. Ali Millioğulları, Deniz Aksoy, Deniz Kimyon, Dilşah Deniz, Ebru Aylar, Ebru Aylar, Egemen Cevahir, Egemen Kepenekçi, Eniz Tütüncü, Erendiz Atasü, Erhan Yıldırım, Erinç Yeldan, Erkan Aydoğanoğlu, Ertan Ersoy, Ezgi Helin Akpınar, Fevzi Engin, Fikret Görün, Fikret Şenses, Fuat Akbaş, Galip Yalman, Gamze Yücesan Özdemir, Gazi Çağlar, Gencer Çakır, Gençay Gürsoy, Gökçe Cihan Üstündağ, Gökhan Alpugan, Gökhan Atılgan, Güneş Gümüş, Güngör Tanrıverdi, Hacer Ansal, Hakan Mıhçı, Hasan Ali Güngör, Işıl Ünal, İlker Akcasoy, İsmail Toksabay, İzzet Mert Ertan, Kadir Sev, Kaya Güvenç, Kemal Okuyan, Kenan Özgür Sidar, Kıvanç Ersoy, Kıvanç Yiğit Mısırlı, Kutlu Dane, Kuvvet Lordoğlu, Levent Dölek, Levent Köker, Mahmut Üstün, Mehmet Bona, Mehmet Kuşçu, Mehmet Kuzulugil, Mehmet Rauf Kesici, Mehmet Türkay, Melih Kırlıdoğ, Meltem Kayıran, Mert Kükrer, Mete Çelik, Metin Altıok, Metin Ebetürk, Metin Özuğurlu, Mine Gencel Bek, Miris Meryem Kurtulmuş, Murat Akad, Murat Birdal, Murat Özyüksel, Musa Çam, Mustafa Altıntaş, Mustafa Görkem Doğan, Mustafa Ilgar, Mustafa Kemal Coşkun, Mustafa Şener, Mümtaz Aktaş, Naz Çavuşoğlu, Nevzat Evrim Önal, Nihal Yıldırım Selvi, Nihat Bulut, Nilgün Tunçcan Ongan, Nur Dolay, Oğuz Oyan, Onur Bakır, Onur Hamzaoğlu, Ömer Furkan Özdemir, Ömer Mollaer, Özge Demir, Özgür Müftüoğlu, Özgür Narin, Özgür Şen, Özlem Özkan, Pınar Kılıçer, Recai Acar, Recep Demir, S. Nazik Işık, Sabri Öncü, Sacit Yörüker, Salih Ersoy, Savaş Karabulut, Seçkin Özsoy, Sefa Feza Arslan, Selime Güzelsarı, Sema Gülen, Semih Bilgen, Seyhan Çamlıgüney, Sibel Özbudun, Sinan Alçın, Şebnem Oğuz, Telat Koç, Temel Demirer, Tezcan Hıncal, Tolga Tören, Tunç Tatoğlu, Ufuk Akkuş, Ümit Akıncı, Ümit Biçer, Vei Ağbaba, Yasemin Özdek, Yaşar Seyman, Yıldırım Kaya, Yüksel Akkaya, Zergün Utku Altıntaş, Zeynep Altıok."