Kamu yararına olan bütün alanlarda kesinti ve azalmanın olduğu 2019 Bütçesi’nden üniversitelere ayrılan yatırım payı da bir önceki yıla oranla yüzde 42 azaldı.
CHP’nin hazırladığı “Üniversitelerde Yaprak Dökümü ve Akademik Yıkım” başlıklı rapora göre, 2002 yılında devlet üniversitelerinde 1 profesöre 120 öğrenci düşerken, 2018 yılında bu sayı 157’ye çıktı. 2013-2014 döneminde doktora öğrencilerinin lisans öğrencilerine oranı yüzde 5’e yaklaşmıştı, ancak bu oran 2017-2018 döneminde yüzde 4,3’e geriledi.
Söz konusu raporda verilen Dünya Ekonomi Forumu (WEF) Rekabet Raporu’na göre, 2017-2018 yükseköğretim sistemi kalitesi endeksinde, Türkiye 137 ülke arasında 101’inci sırada yer alabildi. Bununla beraber Türkiye üniversite-sanayi arasındaki AR-GE ortaklığı konusunda 66. sırada ve Pakistan, Ürdün ve Gana gibi ülkelerin gerisinde.
Rapora göre üniversitelerde sadece bütçe olarak bir gerileme yok, etik olarak da gerileme var. Raporda yer alan Türkiye’nin, Hindistan ve Nijerya’nın ardından şaibeli, sahte ve para karşılığı en çok tez ve makale yayınlanan 3. ülke konumuna gelmesi bunun göstergelerinden biri.
Avrupa Birliği bütçesinden de Türkiye’ye ayrılan payda ‘otoriterleşme’ gerekçesiyle 147 milyon avro kesinti yapıldığı belirtilen raporda, TÜBİTAK’ın ‘siyasi atamalar ve tasfiyelerle çökertildiği’ ifade edildi.
Raporda akademisyenlere yönelik ifade özgürlüğü gaspına da yer verildi.