“Turnuvayı birliğimizi ve mücadelemizi güçlendirmek için bir adım olarak görüyoruz”

Devrimci Liseliler Birliği (DLB) tarafından Kartal’da düzenlenen Birlik Turnuvası devam ediyor. Liselilerin Sesi olarak turnuvaya katılan işçi ve öğrencilerle hem turnuva hakkında hem de çeşitli konular üzerine röportaj yaptık.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 29 Eylül 2017
  • 06:48

- “Başka bir dünya mümkün!” şiarı ile başlayan Birlik Turnuvasında ilk olarak dikkatinizi çeken ne idi?

Heft Bra Spor’lu bir işçi: Turnuvada çıktığımız ilk maçtan itibaren rekabetin değil dostluğun, eşitliğin ve kardeşliğin olduğunu gördük.  Örneğin bizim takımın çoğunluğunda Kürt oyuncular var ve biz turnuva boyunca Kürtçe konuştuk ve hiçbir baskı ile karşılaşmadık. Yani turnuvada serbest  dil konuşma hakkı vardı. Kürtçe, Zazaca her şey. Turnuvaya geldik kardeşliği öğrendik ve dedik ki “spor kardeşliktir!” Turnuvanın ilk gününden şu ana kadar büyük bir heyecan yaşadık. Turnuva  çok güzel ve eğlenceli geçiyor.

Ayak Takımı Spor oyuncusu bir liseli: Bizim için turnuva başka bir anlamda başladı. Tekil tekil katılımda bulunan arkadaşlar ile sıfırdan bir takım oluşturduk ve buna “Ayak Takımı” dedik. Biz başka bir dünya mümkün şiarını sıfırdan küçük bir örgütlülük kurarak başlattık. Bu bizim için önemli idi. Tanımadığımız kişiler ile kaynaşma ortamı oldu ve futbol sayesinde kaynaştık. Burada kapıdan girişten itibaren sıcak bir ortam vardı.

Ayak Takımı oyuncusu başka bir liseli: Burada bizim de ilk olarak karşımıza çıkan şeyin kendisi sıcak bir ortamın olması idi. Birbirini daha önce hiç görmemiş kişiler hemen kaynaştı ve kimse birbirine selam vermeden topa dokunmadı. Böylece diğer maçlara göre 1-0 önde başladık. Var olan sistem özellikle bizim gibi lise öğrencilerini yalnızlaştırmaya çalışıyor ve yan yana gelmemizi çeşitli araçları ile engellemeye çalışıyor. Çünkü kalabalığın içinde yalnızlaştırmak istiyor. Biz özellikle kurduğumuz Ayak Takımı ile bu yalnızlığı yok ettik. Çünkü herkes bizdendi. Hepimiz birbirimize destek olduk ve gücümüz birliğimizden geldi.

- Turnuva toplumun çeşitli kesimlerinin yan ana geldiği ve kendi taleplerini maç öncesi ozalitlerle yansıttığı bir alan da oluşturdu. Örneğin işçiler “Kıdem tazminatı haktır, gasp edilemez!” öğrenciler ise “Gerici eğitim müfredatına geçit vermeyeceğiz!”  ozaliti ile yer aldı. Turnuvanın bu yönü ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Heft Bra Spor’lu işçi: Herkesin hakkına saygı duyulmasını istiyoruz. Eşitliğin ve kardeşliğin bir arada olmasını istiyoruz. Dostça ve kardeşçe bir oyun oynadık. Bunu pankartlarımızla da göstermek istedik.

Ayak Takımı oyuncusu bir liseli: Bizler maça başlamadan önce bunun sıradan bir maç olmayacağı konusunda ilk olarak bir konuşma yaptık. Bizler bu turnuvayı, işçi ve emekçilerin, öğrencilerin birlik ve mücadelesini güçlendirmek için bir adım olarak gördük.

- Turnuvada altı çizilen başka bir başlık ise, Metin Kurt’un da sözlerinde yaşam bulan “futbol borsada değil arsa da oynanır” başlığı idi. Sizce endüstriyel futbola karşı başka bir dünya mümkün mü?

Heft Bra Spor’lu işçi: Tabi ki de mümkün. Günümüzde futbol paraya çevrilmiş durumda. Futbolu paraya dönüştürmemek lazım. Her şey  para değil. Futbolun futbol için oynanması lazım. Günümüzde futbol şike ve kumar üzerinden yönetiliyor. Kimsenin hakkının yenmemesi lazım.

- Gerek dünya gerekse Türkiye zor dönemlerden geçiyor. Buna karşılık her yerde işçiler ve emekçiler bir direniş ağı örüyor. Örneğin; işçiler toplu iş sözleşmeleri için çeşitli grevler ile, kamu emekçileri KHK ile işten atılmalara karşı çeşitli illerde direnişler ile, öğrenciler gerici müfredata karşı eylemlilikler ile bir mücadele hattı oluşturuyor. Sizin de  Birlik Turnuvası’ndan direnişlere vereceğiniz mesaj nedir?

Heft Bra Spor’lu işçi: Hepsini destekliyoruz. Bizler de Kürt halkının bir bileşeni olarak  dilimizin tarihçesini, lehçesini öğrenmek istiyoruz. Ve tüm halklara eşitlik diyoruz ve “Yaşasın halkların kardeşliği!” diyoruz.

Ayak takımı oyuncusu bir liseli: Herkesin örgütlenmesi lazım. Baştaki kişinin tek bir cümlesi ile yaşamımızı altüst etmesine izin vermemesi lazım. Örgütlü olursak herhangi bir şeye karşı tepkimizi çok daha büyük ortaya koyabiliriz. Bireysel olursak bunu başaramayız.

Ayak takımı oyuncusu başka bir  liseli: Bu direnişi örenler hepimizin abileri, babaları, hatta bir fiil kendimiziz. Bizler meslek liseliyiz. Bir bakıma ücretli köleler olarak yetiştiriliyoruz. Ve işçi sınıfının bir parçasıyız. Onun için geldiğimiz yeri biliyoruz. Ezilenlerin kimler olduğunu biliyoruz. Bundan kaynaklı tüm işçi sınıfını direnenlerin yanında olmaya ve direnişi büyütmeye çağırıyoruz.

Liselilerin Sesi / Kartal