Boğaziçi Üniversitesi medya üretim kolektifi Özgür İktisat ve ODTÜ Ekonomi Topluluğu ortaklığında Prof. Dr. İzzettin Önder, Prof. Dr E. Ünal Zenginobuz ve Prof. Dr. Erkan Erdil’in katılımlarıyla ‘Türkiye’de Akademinin Durumu’ başlıklı etkinlik gerçekleştirildi.
Evrensel’de yer alan habere göre etkinlikte; Türkiye’de üniversitelere yapılan saldırılar, üniversiteler üzerinde kurulmaya çalışılan otorite ve plansız çalışmalar sonucu hem finansal hem sosyal açıdan zarar gören akademinin durumu hakkında tartışıldı. Katılım sağlayan üç akademisyen de üniversiteler üzerinde kurulmaya çalışılan otoritenin liyakatsizliği getirdiğini ve yanlış yapılan planlamalar sonucu artık Türkiye’nin en iyi üniversitelerini kazanan öğrencilerin maddi sıkıntılar sonucu okulu dondurmaya mecbur kaldığını ifade etti.
Prof. Dr. Erkan Erdil, ODTÜ’de okuyan bir öğrencinin okula 40 km uzaklıkta bir yurtta kalmaya hak kazandığını belirtirken Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, birçok lisans öğrencisine okulun ana kampüsüne ulaşımı çok zor olan Kilyos kampüsünde yurt hakkı elde etmesini, özellikle kadın hazırlık öğrencilerinin birçoğunun yurt hakkı kazanamadığını ve bazıları halk arasında ‘cemaat yurdu’ olarak da bilinen hükümete yakın yurtlarda kalmaya zorlandığını vurguladı. Prof. Dr. İzzettin Önder, bu durumun yalnız Boğaziçi ve ODTÜ’nün sıkıntısı olmadığını, tüm Türkiye’yi kapsayan akademik bir kriz olduğunun altını çizerek şunları dedi:
“Türkiye’nin bu denli bir akademi kültürü varken birçok ilimizdeki birçok köklü üniversite, üzerinde otorite kurularak baskılanmaya çalışılıyor ve bu da bizi bir akademik krize götürüyor”
30 Haziran- 1 Temmuz tarihlerinde yapılan Yükseköğretim Çalıştayı’na da yer verilen etkinlikte özgür, özerk ve demokratik üniversitenin gerekli olduğu, aksi takdirde akademik çalışmaların yerinde sayacağı, bunun bir sonucu olarak da üniversitelerin eğitim kalitesinin çokça düşeceği ve en sonunda artık “üniversite olamayacakları” da ifade edildi.
Bu tarz etkinliklerin üniversiteler arasında etkileşimin artmasının, üniversite krizinin sadece tek bir üniversitenin değil tüm Türkiye’nin sorunu olduğunun ve bunların hep birlikte çözülebilmesi için tartışma ortamını sağlandığı hem akademisyenler hem öğrenciler tarafından vurgulandı.