“Yaşamı köleleştirilmiş milyonlarca işçi ve emekçinin haklı davasını savunmak için direniyoruz…”
Hatice Yürekli yoldaş Ölüm Orucu Direnişi'nin 182. gününde, 22 Nisan 2001 yılında ölümsüzleşti. Sermaye devletinin devrimci tutsakları F tipi hücrelere kapatarak tecrit etme, devrimci kimliklerini yok etme, sindirme politikalarına karşı cezaevlerinden yükselen bir mücadeleydi Ölüm Orucu direnişi. FTipi hapishanelerin kapatılması, Terörle Mücadele Yasası'nın ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin kaldırılması, işkenceci ve katliamcıların yargılanması gibi taleplerle Süresiz Açlık Grevi olarak başlayan direniş sonrasında Ölüm Orucu'na dönüştürülmüştü. Hatice yoldaş da direnişinin 46. gününde verdiği bir röportajda bu süreci şöyle değerlendiriyordu:
"Tahmin edilebileceği gibi, direniş sürecinde bambaşka bir duygu ve düşünce yoğunluğu içinde bulunuyorsunuz. Çünkü biz, gönüllü olarak yer aldığımız devrim mücadelesinin bir sıra neferi olarak, sert geçecek bir çatışmada barikatın en önünde yer alma şansını yakalamışız. Bu bir devrimci için büyük bir onurdur. Canımızı ortaya koyarak, baştan tam bir inançla kazanacağımızı bildiğimiz bir zaferi, sadece yoldaşlarımıza/partimize değil, ezilen ve sömürülen milyonlarca işçi ve emekçiye armağan edeceğiz. Çünkü biz, "sınıfa karşı sınıfı, düzene karşı devrimi, kapitalizme karşı sosyalizm"! en önde temsil ediyor, devrim davasının güncel ve tarihsel haklılığını ölümüne bir direnişle ortaya koyuyoruz"
Hatice yoldaş için Ölüm Orucu'yla direniş yolunu seçmek "Yaşamı köleleştirilmiş milyonlarca işçi ve emekçinin haklı davasını savunmak" anlamına geliyordu. Türkiye Komünist İşçi Partisi kurucu üyesi Hatice yoldaş yaşamını işçi ve emekçilerin kurtuluş mücadelesi için, devrim ve sosyalizm mücadelesi için adamıştı.
Tüm yaşamı ile örnek bir devrimci
Hatice yoldaş 1968'de Tokat'ın Almus ilçesinde doğmuş, ilk ve orta öğrenimini İzmir'de tamamlamıştı. 1990 yılı başlarında İzmir'de komünist hareketin saflarına katılan Hatice yoldaş ölümü yiğitçe göğüslediği tarihe kadar kesintisiz olarak örgütlü yaşamını sürdürmüştür. Pek çok kez gözaltına alınan ve tutuklanan Hatice yoldaş yaşadığı tüm bu süreçlerde siyasi polis karşısında tam direniş sergilemiştir. Hatice yoldaş pek çok tekstil fabrikasında işçi olarak çalışmıştır ve örgütlenme faaliyeti yürütmüştür. Proleter kimliğini profesyonel devrimci kimliği ile bütünleştiren Hatice yoldaş, örnek bir devrimci yaşam sürdürmüştür.
Hatice yoldaş, Parti'deki adlarıyla Hazal-Ezgi yoldaş biz liseli genç komünistlere izlenmesi gereken yolu tıpkı Habip, Ümit, Alaattin yoldaşlar gibi gösteriyor. Bizler, liseli genç komünistler olarak Hatice yoldaşın kararlılığı ve sarsılmaz inancıyla hareket edebilmeliyiz. Bizler, Hatice, Habip, Ümit ve Alaattin'in yoldaşları olduğumuzun bilinci ve sorumluluğu ile hareket etmeli, onların uğruna ölümü göze aldıkları devrim ve sosyalizm mücadelesini okullarımıza, fabrikalara, atölyelere, sokaklara taşımalıyız.
Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmezdir!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Liselilerin Sesi - Sayı 51 / Nisan 2013