ODTÜ’de 10. Onur Yürüyüşü’nde gerçekleşen polis saldırısı protesto edildi. ODTÜ bileşenleri “Nefrete inat, yaşasın hayat!” dedi. Fizik Bölümü önünde toplanılan eylemde sloganlarla rektörlüğe yürüyüş yapıldı. Burada yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“ODTÜ yönetimi tarafından yapılan keyfi uygulamalara, anti demokratik işleyişe, baskı ve şiddete karşı durmak ve mücadeleyi büyütmek için buradayız. Aralarında mezunların, öğretim üyelerinin ve ODTÜ personelinin de olduğu çok sayıda kişi darp edilmiştir. Öğrenciler işkence ile gözaltına alınmıştır. Gözaltı süresince arkadaşlarımıza uygulanan fiziksel şiddet devam etmiş, bu şiddete psikolojik ve cinsel şiddet, ırkçı, transfobik söylemler ve tecavüz tehdidi de eklenmiştir. Uluslararası öğrenci olan bir arkadaşımız da gözaltı süresince kötü muameleye maruz kalmış ve daha uzun süre gözaltında tutularak korkutulmaya çalışılmıştır.”

“Birlikte mücadele edeceğiz”

Bu saldırıların karşısında birlikte mücadele edeceklerini açıklayan ODTÜ bileşenleri, üniversite kampüslerinde polis istemediklerini, yaşam alanları olan kampüslerde demokratik süreçlerin işletilmesi için mücadele ettiklerini ifade etti. Açıklamada şunlar denildi:

“Akademik özgürlükleri savunuyoruz. Üniversitemizin ilke ve değerlerini korumak için bir araya gelen bileşenlerinin önünün zorla, şiddetle, baskıyla kesilmesini kabul etmiyoruz. İktidarın biat ve tek tipleştirme politikasının kampüsümüzde de yer edinmeye çalışmasını kabul etmiyoruz”

“Her daim hatırlıyoruz!”

ODTÜ Bileşenlerinin gökkuşağının her rengini sahiplendiği vurgulanan açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:

“Kampüsümüzde atanmış rektöre, nefrete, her türlü fobiye, şiddete karşı bir arada durabilmek adına tüm ODTÜ öğrencilerini, akademisyenlerini, idari personelini, işçilerini, mezunlarını birlikte demokratik üniversite mücadelesini büyütmek için çağırıyoruz. Tüm bu korkulara inat tüm karanlıkları aydınlatıyor, mücadelemize devam ediyoruz. Mücadelemizi, kazandıklarımızı, kaybettiklerimizi ve bizi hedef alanları unutmuyor, her daim ‘Hatırlıyoruz’. Vardık, varız var olacağız!”