Geçtiğimiz hafta eğitim-öğretim dönemi açıldı. Kadıköy Anadolu Lisesi’ne yeni başlayan öğrencilere yapılan “simit atma” geleneği bu sene öğrencileri disipline göndermenin “gerekçe”si oldu. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü inceleme başlattığını duyurdu. Öğrenciler sosyal medyada gündem olan görüntüler sonrası bir açıklama yayınladılar:
“Okulumuzun logosu, martıdır. Bu nedenle onlarca yıldır geleneksel olarak, yeni başlayan öğrencilere zaten çöpe atılması gereken bayat simitler alınarak atılır. Okul öğrencilerinin martılar olarak anılması nedeniyle, bu geleneksel olarak yapılan bir şeydir. Atılan simitlerin tamamı, yenilmeyecek kadar bayattır ve zaten çöpe atılacaktır. Bu simitler atıldıktan sonra, öğrencilerin de yardımıyla okul görevlileri tarafından toplandıktan sonra, tekrar martılara atılmaktadır.”
Kadıköy Anadolu Lisesi Müdürü Ali Fuat Güney, Türkiye gazetesine öğrencileri hedef gösteren bir röportaj verdi. Kadıköy Anadolu Lisesi AKP’nin “proje okul” kapsamında ele aldığı liselerden biri. Müdürü olan zat daha önce “Hadis Halkası” denilen bir gerici oluşumla öğrencileri zorla dini sohbetlere götürmeye çalıştı, liselilerin yurt odalarındaki diyaloglarını velilere gönderdi. Geçtiğimiz dönemin son günlerinde öğrenciler gerici yönetime karşı “Bu okulun sahibi fikri hür, vicdanı hür öğrencilerdir!” pankartı açtı. Kadıköy Anadolu Lisesi’nde yaşanan olay sadece simit meselesi değildir. KAL kendine özgü bir kültür ve geleneği yaratmış, her yeni gelen öğrenciye de bu tablonun parçası olduğunu hatırlatmıştır.
AKP iktidarı kendisi dışında her türlü birlikteliği tehlike olarak görmektedir. “Proje okul” kapsamındaki birçok lise gibi Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencileri ve eski okul yönetimleri ilerici birikimi temsil etmektedirler. Bu okulların olanakları ve sosyal ortamları liselilerin birlikteliklerini, sorgulamalarını, araştırmalarını teşvik etmektedirler. Bundan kaynaklıdır ki proje okullar ilk açıklandığında liseliler okul yönetimlerine sırtlarını dönerek bir hareket başlatmışlardır.
Eğitim alanında yaşanan kaosa rağmen MEB öğrencilere disiplin soruşturması açmıştır. Yaşanan kaos sadece müfredat ve sınav sistemi ile ilgili değildir. Eğitimin plansız, paralı, niteliksiz ve özel sektörün insafına bırakılmış olmasının bir sonucudur yaşanan kaos. Eğitime ayrılmayan pay cemaatlere ve vakıflara aktarılmaktadır. Eğitim ihtiyaçlarının masrafları var olan kriz ile birlikte emekçilerin sırtında bir kambura dönmüştür. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş’ta bir anne okul kıyafetlerine verilen paraya isyan etti. Zira bir öğrencinin kıyafet masrafı ortalama 500 lirayı bulmaktadır. Kırtasiye masrafları, okula kayıt için alınan “bağışlar”, yemek, ulaşım bu paraya dahil değildir. Eğitimin giderek bir sektöre dönüşmesi, krizin faturasını emekçilerin sırtına yükleyen iktidar için bir gelir kapısı durumundadır.
Tüm bunların yanı sıra tadilat için üç ay gibi bir tatil süresi varken eğitim dönemini tercih etmek ise tam bir plansızlık örneğidir. Birçok okul tadilat nedeniyle taşınıyor. İzmir’de öğrenciler cami avlusunda konteynerlerde eğitim alıyorlar. Bursa’da veliler ve öğrenciler okullarına sahip çıkmak için sokaklara döküldüler. İstanbul Sancaktepe’de 75. Yıl Devlet Malzeme Ofisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bir ortaokula taşınmıştır ve bir yılı orada geçirecektir.
MEB tarafından Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencilerine açılan soruşturma bir korkunun ifadesidir. Eğitim alanında yaşanan sorunlar öyle bir hal almıştır ki her kesimde öfke biriktirmektedir. Öğrenciler için hiçbir sosyal alan bırakmayan, onları gericilik ile kuşatmaya çalışan, geleceklerine göz diken, gençliğin yaşamını sınav salonlarına, sınıflara, şıklara sıkıştıran, yaşam tarzına müdahale eden bir AKP iktidarı gerçeği vardır. Aileleri ceplerindeki son kuruşa kadar soyan, çocuklarına gerici eğitimi dayatan, buna rağmen bir iş ve gelecek sağlamayan yine aynı iktidar gerçeğidir. Çalışanlar ve eğitimciler açısından ise durum daha da vahimdir. Bundan kaynaklı aile, öğrenci, öğretmen ve okul çalışanları birlikte mücadele etmek zorundadır.
Eğitim hakkı için, güvenceli bir gelecek için, eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim için mücadeleye!