Bak işte yaklaşıyor fırtına! Devrim fırtınası...
Dinci-gerici AKP iktidarı, seçimden istediği sonucu elde edememesi üzerine, devlet terörünü ve faşist baskıları tırmandırmak yolunu tuttu. Bir yandan da Kürt halkına karşı kirli savaşı yoğunlaştırmaya girişti. Böylece çözümün kendinde olduğu fikrini halklara aşılamaya çalışıyor.
Seçimin ardından, 20 Temmuz günü, Suruç’ta SGDF üyelerinin Kobanê’nin yeniden inşa süreci ile ilgili basın açıklaması yaptıkları esnada gerçekleşen bombalı saldırıda 33 genç katledilmişti. Suruç katliamının ardından AKP yönetimindeki sermaye devleti, güya IŞİD’e yönelik operasyon yalanıyla toplumsal mücadele dinamiklerine, ilerici-devrimci güçler ile Kürt halkına saldırmaya başladı. Ev baskınları ve tutuklamalarla ilerleyen süreç, Kürdistan kentlerindeki saldırılar ve infazlarla, ırkçı-şoven linç ve histeri dalgasıyla devam ediyor.
Sermaye devleti, bu süreci teşhir etmek isteyen ilerici ve devrimci güçleri geriletmek için mahallelerde, meydanlarda ablukalar başlattı, OHAL uygulamalarını devreye soktu. Keyfi gözaltılar ve dayanaksız suçlamalarla, yalnızca katıldıkları basın açıklaması, miting vb. gibi eylemler gerekçe gösterilerek yoldaşlarımız gözaltına alındı ve tutuklandı.
Geçit yok!
Egemenler savaş çığırtkanlığını arttırıp, baskı ve saldırılarına son hız devam ederken, işçi ve emekçilerden topladıkları vergileri güvenlik gerekçesiyle savaş bütçesine ayırıyorlar. Savaşa ayırdıkları bütçeyi, Kürdistan’da 3 yaşındaki çocuklara kurşun sıkmak, gençliğin üzerine bomba yağdırmak için kullanıyorlar. DLB olarak bu durumu teşhir ederken, “Emperyalist savaş ve saldırganlığa geçit yok!” şiarını yükselterek yeni döneme gireceğiz. Bütçenin savaşlara ve saldırganlığa ayrılmasının ve Türk devletinin saldırganlığının karşısına liseli gençlik olarak dikileceğiz!
Sermayenin eğitim kurumları ise “ağaç yaşken eğilir” sözüne uygun olarak gençliğe yönelik saldırılarına tam hız devam ediyor. Tercih edilmemesine rağmen kontenjan yokluğundan öğrenciler imam-hatip ve meslek liselerinde okumaya mecbur bırakılıyor. Sermaye düzeni kendi kirli savaşlarını haklı göstermek için, bizlerin bilincine yönelik saldırılar organize ediyor.
Üniversitelerde ve liselerde milliyetçilik, ırkçılık, dincilik gibi gerici düşünceler aşılanıyor. 4+4+4 gibi düzenlemelerle tek tip düşünce ve cinsiyetçi eğitim dayatılıyor. Okul içindeki cemaat ve tarikat yapılanmaları yaz döneminde Kuran kurslarıyla kendini gösterirken, eğitim sürecinde de gerici eğitim müfredatı ve uygulamaları ile vücut buluyor. Sorgulamayan nesil yaratmak için gençliğe yönelen bütün bu dayatmalara karşı DLB olarak “Gericiliğe geçit yok!” diyoruz.
Emperyalist savaşların bizlerin ve ailelerimizin ceplerinden beslendiğini, yağan bombaların karşılığında eğitimin daha da pahalılaştığını, dershanelerle birlikte yürütülen tartışmaların, özel eğitim kurumlarının teşvik edilmesi vb. gibi uygulamaların hepsinin, geleceğimize göz koymalarının bir sonucu olduğunu biliyoruz. “Geleceğimizi çalanlara geçit yok!” diyeceğiz. Bu yüzden atılan bombaların, sıkılan kurşunların, ellerimizden (ç)alınan geleceğimizin hesabını soracağız!
Devrim okulları başlıyor!
Böylesine engebeli bir yoldan geçerken örgütlü olmanın, tek yumruk altında birleşebilmenin önemini daha iyi görebiliyoruz. Yaz kampında yürüttüğümüz tartışmalar ve gerçekleştirdiğimiz meclis sonrasında aldığımız kararlar doğrultusunda takip edeceğimiz yolu şekillendiriyoruz. Çevremizdeki liseli arkadaşlara ulaşabilmeli, onlarla konuşabilmeli, DLB’yi anlatabilmeliyiz.
Devrim okulları bu iletişim ağını sağlayabilmek, yeni dönemi hazırlıklı karşılayabilmek, burjuvazinin savaş oyununu teşhir edebilmek için güçlü bir araç görevi görmekte.
Paralı eğitimden devlet terörüne, tepemize inen bombalardan kıyıya vuran çocuk cesetlerine kadar bütün kötülüklerin kaynağı olan sisteme karşı, liselilerin öfkelerini örgütlü olarak yansıtmaları için “Emperyalizme geçit yok! Tek yol devrim!” çağrısını yükseltiyoruz.
En önemlisi, okullarımızda daha fazla örgütleneceğiz. Kirli savaşların, gericiliğin, baskının yoğunlaştırıldığı bu süreçte de liseli gençliğin alternatifi olarak DLB’yi büyüteceğiz!
Yelkenler fora demiştik! Liseli gençliğe sesleniyoruz; bak işte yaklaşıyor fırtına, devrim fırtınası, herkes DLB saflarına!
Devrimci Liseliler Birliği