AKP-MHP iktidarının üniversitelere yandaş isimleri rektör olarak ataması, üniversite gençliğinin öfkesini sokağa taşırdı. Boğaziçi Üniversitesi’ne rektöre yandaş rektörün atanmasına karşı başlayan eylemler günlerdir baskılara, gözaltılara ve ev baskınlarına rağmen sürüyor. Öğrenciler “Bundan sonra Cuma’dan başlayarak her gün 11’den 16’ya kadar okulumuzun önünde nöbetleşe direnişimize devam edeceğiz” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Güney Kampüs’te yaptıkları açıklamanın ardından okuldan çıkarak Beşiktaş’a doğru yürüyüşe geçtiler. “Melih Bulu rektörümüz değildir” diyen öğrencilerin yürüyüşü sırasında yoldan geçen sürücüler kornalarla, apartmandakiler alkışlarla destek verdi. Yürüyüş sırasında çekim yapan Beyaz TV protesto edildi ve gözaltıların serbest bırakılması istendi.
Buradan Kadıköy Rıhtım’a geçen öğrencileri kalabalık bir kitle karşıladı. Sık sık “Gözaltılar serbest bırakılsın!”, “Üniversiteler bizimdir, bizim kalacak!”, “Kayyım istifa!” sloganları atılan açıklamada “Gözaltında işkenceye, çıplak aramaya, işkenceye karşı çıkıyoruz” denildi.
Eylemde okunan açıklamada “Bugün 6 Ocak Çarşamba. Çevremiz polislerle dolu ve gözaltına alınan arkadaşlarımız yanımızda değil. Şimdi yeniden, üniversitemize atanan kayyumu kabul etmediğimizi dillendirmek için öğrencilerden, emekçilere, mezunlardan, akademisyenlere ve demokratik kitle örgütlerine kadar hep beraber buradayız ve söyleyeceklerimiz var” denildi.
“Boğaziçi’nin azınlığı değil ta kendisiyiz”
Açıklamanın devamında “Kayyum rektör Melih Bulu’nun canlı yayındaki iddialarının aksine, biz burada Boğaziçi Üniversitesi’nin azınlığını değil ta kendisini temsil ediyoruz” denilerek şunlar belirtildi:
“Bilinsin ki; yalnızca Boğaziçi’nden ibaret değiliz, tüm öğrencilerin ve ülkenin bütününün, yani İstanbul Sözleşmesi uygulansın diyen kadınların ve LGBTİ artıların; Boğaziçi Üniversitesi’nin önünde direnen Bimeks işçilerinin ve bilumum emekçi ve ezilenlerinin demokratik taleplerini dile getirmek için buradayız. Boğaziçi gerçekliğinin ülke gerçeğinden kopuk olmadığının bilincindeyiz. Çünkü biliyoruz ki yalnızca üniversiteler değil, hem STK’lar hem belediyeler bu politik dayatmanın kurbanı olmakta ve halk iradesi hiçe sayılmaktadır. Demokratik taleplerimizi dile getirdiğimiz en temel alanlardan biri olan üniversitelerimizde ise kayyum atamaları üniversitelerimizin özerkliğini yok etmekte dolayısıyla ülkemizin geleceğini büyük bir tehdit altında bırakmaktadır. Bugün Devlet Bahçeli’nin söylediğinin aksine bizim için konu kapanmamıştır. Kayyumlar gidene kadar ve gözaltıdaki arkadaşlarımız bırakılana kadar da konu kapanmayacaktır.”
Açıklama boyunca “Gözaltılar serbest bırakılsın!” sloganı atılırken talepler şu şekilde sıralandı:
“1- Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın.
2- Kayyum olarak atanan Melih Bulu ve tüm rektörler acilen istifa etsin.
3- Tüm üniversitelerde rektörlük için üniversite bileşenlerinin rızası gözetilerek demokratik seçimler düzenlensin.”
Üniversiteliler haykırdı: “Üniversiteler bizimdir”
“Bugün buraya Melih Bulu istifa edene kadar vazgeçmeyeceğimizi söylemek için bir araya geldik” denilerek açıklamada BOUN Dayanışması’na söz verildi. BOUN Dayanışması çıplak arama dayatmasına karşı çıkma ve gözaltına alınanlara sahip çıkma çağrısı yaptı.
Mimar Sinan Üniversitesi öğrencileri adına bir konuşma yapıldı. Konuşmada üniversitelerde yaşanan baskılardan bahsedilerek gözaltıların serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
Yapılan başka bir konuşmada “Üniversiteler teslim alınmadı, alamayacaklar” denildi. Üniversitelerdeki gericiliğe değinilerek mücadelenin bir bütün olduğu ifade edildi.
Özyeğin Üniversitesi öğrencileri de konuşma gerçekleştirdi. “Bu sadece BOUN’e değil, bütün üniversitelere yapılmıştır” denildi.
Devamında Anadolu Üniversitesi’nden bir öğrenci konuştu. “Aynı sizler gibi hakları, özgürlüğü, geleceği için mücadele eden bir öğrenciyim” denilen konuşmada “söz de yetki de karar da öğrencilerindir” vurgusu yapıldı. “Biz sadece bu rektörleri değil, bu rektörleri başımıza getiren AKP’yi de indirmeyi çok iyi biliriz” denildi.
Trakya Üniversitesi’nden bir öğrenci ise “bizler de otobüse atlayıp geldik, gençlik bugün sokaklara döküldü ve umut oldu” dedi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa adına yapılan konuşmada “İki sene önce bölünen üniversiteler adına konuşuyorum” denilerek bölünme eylemleri hatırlatıldı. AKP iktidarının saldırganlığı teşhir edilirken “birleşik, kitlesel mücadele” vurgusu yapıldı.
Maltepe Üniversitesi Dayanışması adına yapılan konuşmada “Akademi bizimdir bizim kalacak” denildi.
LGBTİ+ adına yapılan konuşmada ise gözaltında yapılan işkence teşhir edildi. “Bütün gözaltıları serbest bırakın” denilen konuşmada “toplumu bölmeyi bırakın” denildi.
2016 KHK İÜ Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilen bir akademisyen de eylemde söz aldı. Konuşmasında bu eylemlerin geleceğin mücadelesi olduğu ifade edilerek “Şirketlere yönetici şeçer gibi üniversitelere rektör atadılar” vurgusu yapıldı.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nden bir öğrenci ise yaptığı konulmada “Gücümüz birliğimiz ve mücadelemizden geliyor" dedi.
Açıklama boyunca “YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiç birimiz!”, “AKP defol üniversiteler bizimdir!”, “Susmuyoruz korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!”, “Göaltılar serbest bırakılsın!”, "Bimeks işçisi yalnız değildir!" sloganları atıldı.
“Hükümet istifa” sloganlarının da atıldığı eylemde Cuma günü başlayacak eylem programı şu şekilde açıklandı:
“Bundan sonra Cuma’dan başlayarak her gün 11’den 16’ya kadar okulumuzun önünde nöbetleşe direnişimize devam edeceğiz.”
Bandista müzik grubu da şarkıları ile eyleme destek verdi. “Çav Bella” söylenirken, “Vermeyecekler-Alacağız” sloganları eşliğinde “özgürlük” şarkısı hep bir ağızdan söylendi.
Kızıl Bayrak / İstanbul
Eylemden videolar
Videoyu buradan da izleyebilirsiniz.
Videoyu buradan da izleyebilirsiniz.
Videoyu buradan da izleyebilirsiniz.