AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım rektör olarak atanmasının ardından “Özerk-demokratik üniversite” talebiyle başlayan direniş 7. ayını geride bırakırken Melih Bulu görevden alındı. Boğaziçi Dayanışması’nın çağrısı ile “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” diyerek Kadıköy’de buluşan gençlik tüm kayyımlar gidene dek mücadelenin devam edeceğini haykırdı.
“Sözümüzü ortaklaştırmak istiyoruz”
Eylemde okunan basın açıklamasında AKP-MHP iktidarının anti demokratik uygulamaları teşhir edilerek şunlar ifade edildi:
“Yönetim krizi içinde olan iktidar toplumun tüm kesimleri üzerinde tahakküm kurma isteğinden vazgeçmiş değil. Suruçta katledilenler için adalet henüz gelmedi, ve bizler ezilenler ve emekçilerin birleşik-bağımsız mücadelesini örmeden de gelmeyecek! Ankara Garı katliamının sorumluları hesap vermedi. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve tüm siyasi tutsaklar özgürlüğüne kavuşmadı. Cezaevinde halen aralarında okuldaşlarımız olan Adalet Karataştan ve Tahsin Barutçu olmak üzere binlerce öğrenci var. LGBTİ+ların ve kadınların yaşam hakları tehlike altında. Doğa ve emek sömürüsü ülkenin dört bir yaninda hiz kesmeden devam ediyor. Soma davasinin tek tutuklusu, katledilen madencilerin hakkini savunan avukat Selçuk Kozağaçlı’dır.”
Açıklamada son olarak birleşik mücadelenin önemine vurgu yapılarak şunların altı çizildi:
“Biz, artık bu ülkede yaşayan herkesin sorunlarına dair söz söylemek, bu sözü ortaklaştırmak ve emekçilerin-ezilenlerin birleşik bağımsız mücadelesine bir tuğla koymak istiyoruz. Bu nedenle yalnızca Boğaziçi’ndekiler değil, tüm kayyumlar gidene dek, mücadelemize devam edeceğiz, devam edeceğiz, devam edeceğiz!”
“Boğaziçi’ndeki mücadele ezilenlerin mücadelesinden ayrı düşünülemez”
Ardından BÜLGBTİ+ Kulübü adına yapılan konuşmada LGBTİ+lara dönük saldırıları hatırlatıldı ve şunlar belirtildi:
“Bu süreci kazanım ilan etmiyoruz. Okulun içinden yapılacak bir atamayı kabul etmiyoruz. Bu sefer izin vermeyeceğiz. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki mücadele ezilenlerin mücadelesinden ayrı düşünülemez.
Faşist iktidara karşı savaşan herkesle mücadelemiz ortaktır. Boğaziçi bileşenleri unutmamalıdır ki, fil dişi kulesinde kapalı kalmak birleşik mücadelemize ihanet sayılacaktır. Yine hatırlanmalıdır ki eşitlik, demokrasi, adalet, liyakat gibi kavramları buncasına sahiplenen Boğaziçi direnişi mensuplarının bunlara sahip olduğu ilüzyonuna kapıldığı ilk anda mücadelesini bırakıp fil dişi kulesine hapsolursa yine Mehmet Özkan zamanında yaşananlar bu sefer daha da ezici bir güçle tekrar yaşanacaktır.”
“Birleşik zeminde omuz omuza mücadeleye devam”
Gençlik Örgütleri adına yapılan konuşmada şunlar ifade edildi:
“6 aylık ısrar, cesaret, yol arkadaşlığı acizlere geri adım attırmıştır. Sanmasınlar ki herhangi bir kayyımı kabul edeceğiz. Direnişimiz tüm kayyımlar, kayyumları atayanlar da gidene kadar sürecek. Birleşik zeminde omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.”
İÜ Dayanışması: “Bu süreç emeğimizle kazanıldı”
İstanbul Üniversite Dayanışması adına yapılan konuşmada şu belirtildi:
“4 Ocak günü binlerce kişi omuz omuza ‘kayyum rektör istemiyoruz’ dedik. Akademideki tüm haksızlıklara karşı mücadele ettik. Bu süreç emeğimizle kazanıldı. Üniversitelerimizi de tüm bileşenlerin katıldığı seçimle kazanabiliriz.”
İTÜ Dayanışması: “Dayanışmamızla tüm kayyumları göndereceğiz”
İstanbul Teknik Üniversitesi Dayanışması adına yapılan konuşmada şunlar söylendi:
“194 gündür kayyumlara karşı direnişteyiz. Bir kayyumu gönderdik ama biliyoruz ki bugün üniversiteler kendi bileşenleri tarafından yönetilmelidir. Melih’i gönderdik, şimdi sıra diğer kayyumlarda. İTÜ’de de kulüpleri kendi tekeline almak isteyen, kampüsleri dizi setlerine kiralayan öğrenciyi okulda etkinlik yapıyor, sergi açıyor diye güvenliği öğrencinin üzerine salan, bünyesinde çalışan işçilerin haklarına göz koyan bir kayyum var. Direnişimizi bu günlere dayanışmamızla getirdik. Yine ilk günkü gibi yan yanayız dayanışmamızla tüm kayyumları göndereceğiz. Herkesi dayanışmayı ve direnişi büyütmeye çağırıyoruz!”
“Söz, yetki, karar hakkı için mücadelemiz”
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversite Dayanışması adına yapılan konuşmada şu ifade edildi:
“İlk günden beri söz yetki karar hakkı için mücadele ediyoruz. Kayyım Handan İnci’nin icraatlerine karşı üniversiteler bizimdir diyerek mücadele ediyoruz.”
“Talebimiz ortak: Özerk-demokratik üniversite”
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Hadımköy Dayanışması adına yapılan konuşmada üniversitelere dönük saldırılara bir bütün olarak bakmak gerektiğinin altı çizilerek şunlar ifade edildi:
“Aslında farklı üniversitelerden bir araya gelmiş olsak da hepimizin talepleri ortak: Söz, yetki, karar hakkının tüm üniversite bileşenlerinde olması, özerk demokratik üniversite, kayyum rektörlerin istifası ve polisin ÖGB’nin kampüslerimizden gitmesini bizlerde istiyoruz.
Evet Melih Bulu'nun görevden alınması mücadelemizin bir sonucudur. Ama bizler mücadelemizi bu kadar dar taleplerle sınırlı tutmadığımızı söylemek için bugün buradayız. Melih Bulu gitti bizim üniversitemizin kayyımı Nuri Aydın'da yarın gidebilir. Ama üniversitelerimizi adeta hapishanelere çevirdiler. Yeni ilanını verdikleri 20 ÖGB gelecek mi? Gelecek. Yükselttikleri demir kapılar yerli yerinde duruyor mu? Duruyor. O yüz tanıma sistemi, kameralar duruyor mu? Duruyor. Biz onların kuklalarını değil onların bu baskıcı düzenini alaşağı etmeliyiz.”
Koç Üniversitesi’nde “haremlik-selamlık yemekhane”
Koç Üniversitesi Dayanışması, dayanışmanın bu süreçte aktifleştiğini belirterek şunlar vurgulandı: “Melih’in gideceğini biliyoruz. Yeni dönem yeni sorunlarla gelecek. Koç Üniversitesi’nde tadilatlar yapılıyor. Öğrendik ki cinsiyetçi yemekhaneler yapılıyor. Haremlik selamlık yemekhaneler. Gençliğin karşı karşı kaldığı ekonomik sıkıntılar ve akademinin içinin boşaltılması gibi çok saldırı var. Üniversiteleri özgürleştirmeye devam edeceğiz.”
Üniversite Dayanışmaları, Kadınlar Birlikte Güçlü, HDP İl Eş Başkanı Elif Bulut, HDP Milletvekili Dersim Dağ eylemde söz alarak ortak ve kararlı mücadelenin önemini vurgulayan konuşmalar yaptılar.
“Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “İstifa yok tek başına ya tüm kayyumlar ya tüm kayyumlar”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atılan eylem yapılan konuşmaların ardından sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul