Ankara’da Tıp Öğrenci Kolu ve üniversite öğrencileri yurt önünde ihmaller nedeniyle hayatını kaybeden Hasan Can Çoban için anma gerçekleştirdi.
2 Nisan günü Hacettepe Üniversitesi Merkez Erkek Öğrenci Yurdu’nda mavi kodun değiştirilmesi nedeniyle çalışmaması, ambulansın zamanında gelmemesi ve yeterli acil müdahale ekipmanı bulunmamasından kaynaklı Hemşirelik Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi Hasan Can Çoban hayatını kaybetti.
Yurdun önüne barikat kuran polisler sınırlı sayıda Hacettepe Hemşirelik ve Tıp öğrencileri dışında yurt önüne kimseyi almadı. Yurt bahçesine karanfil bırakılarak kısa bir anma gerçekleştirildi. TÖK, ATO, SES üyelerinin ve öğrencilerin yurt bahçesine alınmamaları üzerine Hacettepe Heykel önüne çağrı yapılarak burada bir anma gerçekleştirilmek istendi. Polis- dekanlık ve rektörlük işbirliği ile yapılan saygı duruşundan sonra engellenmek istendi.
Rektörlüğün izin vermediğini ifade eden polisler anma yapmak isteyenleri heykel önünden göndermeye çalıştı. Polis saldırısına alkışlar eşliğinde “Hasan Can Çoban isyanımızdır” sloganı atarak yanıt verildi. Hacettepe hastanesi girişine alkış ve sloganlar eşliğinde yürünerek eylem burada sonlandırıldı.
Ankara Tabip Odası’nda basın toplantısı
Anmanın ardından Ankara Tabip Odası’na geçilerek basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısında söz alan ATO yönetim kurulu üyesi şunları söyledi:
“Yaşanan ihmaller sonucu hayatını kaybeden arkadaşımız için yurt önünde basın açıklaması yapmak isterken, polis engeliyle karşılaştık. Ardından Hacettepe Heykeli’nin önünde basın açıklamamızı gerçekleştirmek isterken polisin, meseleyi kriminalize etme çabasıyla karşılaştık. Anayasa da güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğü bugün tüm eylemlerde polisler tarafından keyfi olarak engellenmeye çalışılmaktadır.”
TÖK adına yapılan konuşmalarda ihmaller silsilesi sonucu hayatını kaybettiği vurgulandı. Yapılan konuşmada şunlar ifade edildi:
“Kalp krizi geçiren arkadaşımıza intörn hekim arkadaşlarımız müdahale de bulunmuşlardır. Yeterli acil yardım ekipmanı bulunmaması, mavi kodun çalışmamsı ve ambulansın geç gelmesinden kaynaklı arkadaşımızı kaybettik. Hacettepe Onkoloji Hastanesine 50 metre mesafe de bulunan bir yurtta sedye dahi verilmediği için arkadaşımızı kaybettik. Ne Enes Kara’nın intiharı ne de Hasan Can Çoban’ın ölümü basit birer ölüm değildir. Sorumlularını biliyoruz hesabını soracağız. Polis ve dekanlık eliyle anmamız ve açıklamamız engellenmeye çalışıldı. Kampüslerimiz, hastanelerimiz bizlerin hem çalışma hem de yaşam alanları da polislerin buralarda varlığının hiçbir gerekçesi yoktur. Anmamızı engellemeye çalışsalar da engel olamayacaklar.”
Konuşmaların ardından basın toplantısı sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Ankara