Boğaziçililerden üç yeni dava

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, YÖK'ün ve üniversitenin yeni yönetimince alınan kararların durdurulması için üç yeni dava açtı.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 29 Mayıs 2021
  • 12:19

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, YÖK'ün ve üniversitenin yeni yönetimince alınan kararların durdurulması için üç yeni dava başvurusunda bulundu. Birinci başvuru, İstanbul 12. İdare Mahkemesi'ne atanmış rektör Melih Bulu'nun İletişim Fakültesi'ne vekaleten dekan olarak atanmasının iptali için yapıldı. Akademisyenler, başvuruyla ilgili açıklamalarında şunları ifade etti:

“Hiçbir alt yapısı, akademik kadrosu bulunmayan ve yasayla kurulması gerekirken Cumhurbaşkanı Kararı ile kurulan İletişim Fakültesi'ne, Boğaziçi Üniversitesi'nde bu görevi yürütme bilgi, birikim ve deneyimine sahip onlarca akademisyen bulunmasına ve hiçbir zorunluluk bulunmamasına karşın vekaleten rektörün kendisi atanmıştır. Amaç fakülte kurmak veya kurulan fakülteyi işletmek değil, hukuku dolanarak dekan yetkilerini ve oy hakkını kullanmak, sonuç olarak üniversiteyi zaptetmektir.” 

İkinci başvuru, İstanbul 9. İdare Mahkemesi'ne Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Muzaffer Eroğlu'nun Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde görevlendirilmesinin iptali talebiyle yapıldı.

Akademisyenlerin, Eroğlu "görevlendirmesine" yönelik açıklaması da şöyle:

“Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde kadrosunun olduğu daha sonra öğrenilen Dr. Muzaffer Eroğlu'nun yeni kurulan Hukuk Fakültesi'nde 2547 Sayılı Kanun'un 40/b maddesine göre geçici olarak görevlendirildiği, kendisinin 21 Nisan 2021 tarih ve 2021/02 sayılı Senato toplantısına Hukuk Fakültesi Senato Temsilcisi olarak katılmaya teşebbüs etmesi üzerine ortaya çıkmıştır. Tüm çabalara rağmen rektörlüğün Yüksek Öğretim Kurumu'yla bu işlem için yaptığı resmi yazışmalar elde edilememiştir. Ayrıca bu görevlendirme Üniversite Yönetim Kurulu kararı olmaksızın hukuka aykırı olarak gerçekleştirilmiştir. Tüm bunların amacı yine Senato'da çoğunluğu, hukuksuz da olsa, bir biçimde ele geçirerek üniversiteyi zaptetmektir. Boğaziçi Üniversitesi'nin ülkemiz ve dünyadaki kalitesini ve başarı seviyesini korumasını, dolayısı ile tüm toplum için değerli bir kurum olarak kalmasını sağlayan, ortak akıl ve yılların birikimi ile oluşan teamüllerin ve iç yönergelerin birdenbire, hukuksuz bir şekilde işlevsiz hale getirilmesi ve hukuksuz olarak kurulan bir fakülteye Senato'daki oy dengesini değiştirmeye yönelik olarak hukuksuz bir şekilde geçici görevlendirmeler yapılması üstün kamu yararı ile bağdaşmaz niteliktedir.”

 

Üçüncü başvuru, İstanbul 8. İdare Mahkemesi'ne yine Muzaffer Eroğlu'nun Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin senatörü olarak atanmasının iptali için yapıldı. Akademisyenler, bu başvuruları için de şunları ifade etti:

“Boğaziçi Üniversitesi Senatosu'na, yeni kurulan ve dekan olarak YÖK tarafından görevlendirilen Prof. Dr. Selami Kuran'ın yer aldığı Hukuk Fakültesi tarafından, fakülte kurulu ve yönetim kurulu oluşturulmadan, YÖK kararıyla geçici olarak görevlendirilen Dr. Muzaffer Eroğlu'nun senatör olarak atanması işlemi yoklukla maluldür. Yokluk hususu bir an için geçerli bir tespit olmasa dahi işbu atama işlemi açıkça hukuka aykırı mutlak butlanla geçersiz bir işlem olması nedeniyle de iptal edilmesi gereken bir işlemdir.”