Kadıköy Rıhtım’da Boğaziçi eylemi gerçekleştirildi. Öğrenciler “Özerk-demokratik üniversite” talebi süren eylemler Boğaziçi Üniversitesi’nde boykot ile sürdü. Boykot gerçekleştirilirken LGBTİ+ bayrağı bahane edilerek polis terörü estirildi ve onlarca öğrenci gözaltına alındı. Boğaziçi eylemlerine dönük saldırganlık, tutuklu ve gözaltında öğrencilerin bulunması, kampüslerin polis ablukasında olması üzerine öğrenciler tepkilerini Kadıköy’de dile getirdi. Eylem öncesi Kadıköy polis tarafından abluka alındı ve her noktada polisler bekletildi. Eylem alanının etrafını çeviren polis, arama yaptı.
“Hala 6 arkadaşımız gözaltında bunun için buradayız”
Yoğun polis ablukasına rağmen yapılan açıklamada gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılması istenilirken, tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
Eylemde yapılan konuşmada “4 Ocak’tan bu yana kayyımsız bir üniversite istediğimiz için saldırılara uğruyoruz. Hala 6 arkadaşımız gözaltında bunun için buradayız” denildi.
“İşkence ve ters kelepçeyle gözaltına alındık”
Gözaltına alınıp bırakılan öğrenciler söz alarak konuştu. “Çağlayan’daki polis saldırısında uyarı yapılmadı. Doktor kontrolünden sonra sürüklenerek işkence ve ters kelepçeyle alındık. Yine buradayız. Taleplerimizin arkasındayız, arkadaşlarımızı alana dek mücadele edeceğiz” dedi.
“Yılmıyoruz susmuyoruz”
Gözaltına alınan ve bırakılan bir diğer öğrenci “Bizi korkutmaya çalışıyorlar yıldırmaya çalışıyorlar. Yılmıyoruz susmuyoruz. Her türlü baskının karşısında meşru olan biziz” dedi ve şunları ifade etti:
“Yalnızca Boğaziçi in sorunu değil kayyumlar. Biz onları HDP’li belediyelerden tanıyoruz. İşçilerin Kürtlerin, kadınların, LGBTİ+’ların yanındayız. İşte bu yüzden kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
“Başta BOUN olmak üzere tüm kayyımlar geri çekilsin”
Gözaltına alınıp bırakılan bir diğer öğrenci ise “Bu direniş hepimizindir. Bu sürecin başından beri “BOUN’e kayyım atanmasını siyasallaştırmayın” dediler. Kayyımlar yalnızca üniversitelere atanmadı kayyumlar ilk Kürt halkının iradesine atandı. Saldırıların kaynağı ortaktır. Kayyımların kimin sözcüsü olduğunu biliyoruz. Başta BOUN olmak üzere tüm kayyımlar geri çekilsin” dedi.
Konuşmanın devamında HDP’nin kapatılmasına değindi ve “HDP kapatılamaz, yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı.
“Hiçbir baskı ve zor aygıtı direnişimizi kırmaya yetmeyecek”
Konuşmaların ardından basın açıklaması okundu. Basın açıklamasında “Boğaziçi’de başlayan, onlarca üniversiteyi saran ve ülkenin dört bir yanında sokakları dolduran direnişimizin 83. gününde Kadıköy’den sesleniyoruz” denildi. Gözaltı ve saldırı süreci şöyle aktarıldı:
“25 Mart'ta, kampüsümüzün polis ablukası altında olduğu 1 Şubat günü LGBTİ+ bayrağı açtığı gerekçesiyle disiplin soruşturması açılan arkadaşımıza destek vermek için kuzey kampüse doğru yürüyen 4 arkadaşımız gözaltına alındı. Gerekçeleri ise sırtlarında gökkuşağı bayrağı asılı olmasıydı! Sonrasında bu keyfi gözaltına karşı çıkan ve arkadaşlarımızı serbest bırakın diyen onlarca arkadaşımız daha işkenceyle gözaltına alındı.”
“Buradan bir kere daha haykırıyoruz: Biz 83 gündür yan yana gelmekten, haksızlığa ve ayrımcılığa karşı çıkmaktan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz” denilen açıklamada “Biz biliyoruz ki; kendi meşruiyet krizini örtmek isteyen muktedirler, demokratik taleplerimizi gerçekleştirmek şöyle dursun, iktidarda bir gün daha kalabilmek uğruna eylemlerimize bütün baskı ve zor aygıtlarıyla saldırmaya devam edecek. Ama özgürlüğü onlar bize vermeyecek, biz alacağız” vurgusu yapıldı.
“Direnişimiz kazanacak! Bundan sonrası hepimizde!”
“Bizi sırf LGBTİ+ düşmanlarının, kadın düşmanlarının oylarını kaybetmemek uğruna verdiği sözlerden dönenlerle karıştırmayın. Biz her zaman sözümüzde durduk, gerisini onlar düşünsün" denilen açıklamada talepler bir kez daha şu şekilde dile getirildi:
“ - Boğaziçi Direnişi sırasında gözaltına alınan, tutuklanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın
- LGBTİ+lara ve diğer hedef gösterilen bütün gruplara yönelik itibarsızlaştırma kampanyaları sona ersin!- BULGBTİ+ kulübü yeniden açılsın.
- Başta Melih Bulu olmak üzere tüm kayyumlar istifa etsin!
- Üniversitelerde üniversitenin bütün bileşenlerinin katıldığı demokratik rektörlük seçimleri yapılsın!
- Okulumuzun içerisinde ve dışarısında süren polis ablukasına derhal son verilsin.”
“Bunları ve dahasını söylemeye yüreğimiz yetiyor! Direnişimiz kazanacak! Bundan sonrası hepimizde!” denilerek 2 Nisan'da Anadolu Adliyesi'ne çağrı yapılarak açıklama sonlandırıldı.
Eylem boyunca “Direne direne kazanacağız”, “Tüm gözaltılar serbest bırakılsın”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul