Ankara’da gençlik örgütleri, Haziran Direnişi eylemine yönelik polis saldırısına ve aynı gün polis tacizine uğrayan HDK Gençlik Meclisi üyesinin yaşadığı duruma dair bugün basın toplantısı düzenledi.
ABD’deki şiddetten farksız
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda, gençlik örgütleri adına basın metni okundu. Ankara’daki polis şiddetinin son dönemde daha da tırmandığına dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Ankara sokaklarında işçi, kadın, genç, LGBTİ+ eylemlerinden Kürt halkına yönelik imha politikalarına, ses yükseltenlerin eylemlerine kadar giderek artan bir polis şiddetiyle karşı karşıyayız. Bizler özgürlüğü ve yaşamı savunan, kapitalizme karşı mücadele eden Gençlik Örgütleri olarak; polisin, özgürlüğün ve yaşamın karşısında bu düzeni korumak için var olan bir kurum olduğunu biliyoruz. ABD’de devam eden George Floyd eylemlerinde görüldüğü gibi tüm dünyada polis ve şiddeti destekleyen tüm devlet kurumları yaşamın karşısındadır. Türkiye’de de Suriyeli mülteci çocuk Ali vuruldu, Zeytinburnu’da çocukların kafasına vurularak ters kelepçeli gözaltı yapıldı, Nusaybin’de çocuklar kovalandı. Barış Çakan’ın Kürtçe müzik dinlediği için katledilmesi artan şiddetin sivil faşistler eliyle uygulanmasıdır ve bu olayın üstü örtülmeye çalışılmıştır.”
“Polis, metroya kadar takip etti”
Basın metninin okunmasının ardından, polis tarafından alıkonulmaya çalışılan HDK Gençlik Meclisi üyesi söz aldı ve yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Yüksel Caddesi’nde yolum kesildi ve kimliğim alınarak GBT yapıldı. Daha sonra herhangi bir hukuki gerekçe gösterilmeden köşede beklememi ve birilerinin gelip benimle konuşacağını söylediler. Ben bu uygulamanın herhangi bir hukuki dayanağı olup olmadığını ısrarla sormama rağmen, hiçbir dayanak belirtmediler. Ben de onlarla konuşacak bir şeyim olmadığını ifade ederek metroya doğru ilerledim. Arkamdan gelmeye devam etti ve beni takip ederken taciz boyutunda şeyler söylediler. Peşimden metroya kadar geldi. Yüksel Caddesi’ne en yakın metro girişinden inerek gişelerden girmeye çalıştığım sırada, elime vurarak metroya girişimi engelledi. Bir fırsatını bulup kartı bastım, metroya indiğim sırada hala peşimden geliyordu. Ani bir hareketle duran metroya atladım, ama beni takip eden polis binemedi.”
“Bundan sonra farklı yolla görüşeceğiz” tehdidi
Metrodan indikten sonra tanımadığı bir numara tarafından arandığını aktaran HDK’li genç, arayanların kendilerini polis olarak tanıttıklarını ve tehdit ettiklerini şöyle aktardı:
“Numarayı açtığımda şahıs direk ‘Tunahan neredesin?’ diye sordu. Nerede olduğumun önemi olmadığını söylediğimde, emniyetten olduğunu ifade eden şahıs sadece benimle konuşmak istediklerini ama şansımı kaybettiğimi, bundan sonra farklı yollarla görüşeceğimizi söyleyip kapattı.
“Devrimci, demokrat bir gencim ve kaçırma tehditlerinizden korkmuyorum. Bizler bu tip kontrgerilla faaliyetlerini geçmişte JİTEM ile geçtiğimiz yıllarda KGT ile biliyoruz. Baskıyla, şiddetle, tehditle, tacizle bizleri bastırabilecekleri gafletinde olanları mücadelemizin hırsı ve haklılığı ile yerle bir ediyoruz. Herkesi bu direnişi büyütmeye davet ediyoruz.”
“Polis, arkadaşlarımızın canına kast ediyor”
Sonrasında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) adına söz alan Avukat Anıl Arman Akkuş, “Floyd’un katledilmesini takiben Ankara polisi işkence ve kötü muamelesinde, insanların boynuna bastırma taktiğini geliştirdi. Burada kişilerin boyunlarına bastırınca ölebileceklerini, Floyd’un bu şekilde öldürülmesinden öğrenen ve öngören polis, müvekkillerimizin ve arkadaşlarımızın canına kastetmektedir” şeklinde konuştu.
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, “AKP, kendilerine oy verilmediği takdirde ülkenin kan gölüne döneceğini beyan etmiştir. Bu artık iyice zıvanadan çıkmış durumda. 3 gencin yan yana gelmesinden korkuyorlar, çünkü en çok gençlikten korkuyorlar. Gençlerin yan yana gelmesinin bir itirazlar silsilesini beraberinde getireceğinden korkuyorlar” vurgusu yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Eşbaşkanı, “Biz İHD olarak bu durumları raporluyoruz, suç duyurusunda bulunan arkadaşlar için başvuru mekanizmalarını işletiyoruz. Mekanizmaları işletmek çok önemli. Bu raporları uluslararası insan hakları örgütleri ile paylaşıyoruz. Tunahan ile benzer süreçleri yaşayan tüm arkadaşlarımızın İHD ve TİHV’e başvurmalarını tavsiye ederiz” diye seslendi.
Kızıl Bayrak / Ankara