Devrimci Gençlik Birliği (DGB) ve Devrimci Liseliler Birliği (DLB) Ankara İl Meclisi Aralık ayı toplantısını gerçekleştirdi.
Mecliste güncel siyasal süreç, okulların mevcut tabloları ve ekonomik krize ilişkin değerlendirmeler ve somut kararlar alındı.
Ülkedeki ve yurtdışındaki siyasal süreçlere dair değerlendirmelerle başlayan mecliste, gün geçtikçe artan siyasal baskılardan ve saldırılardan bahsedildi. Gençliğin bu baskı ve saldırılardan en çok payını alan toplumsal kesimlerden biri olduğu üzerinde durulan değerlendirmelerde; okullardaki muhalif her sesin bastırılmaya çalışıldığına, okul, yerleşke ve kampüslerinin turnike sistemleriyle, “güvenlik” kameralarıyla, ÖGB’lerle, sivil polislerle adeta birer ‘yüksek güvenlikli hapishane’ye çevrildiğinin altı çizildi.
Krizin etkisiyle öğrencilerin geleceksizlik kaygısının arttığı ele alınan mecliste ekonomik krizin gençliğe yansımaları konuşuldu. Öğrenci burs ve kredilerinin oldukça az olmasına rağmen yemekhane, yurt, ulaşım ve ders kaynaklarına gelen zamlar nedeniyle birçok öğrencinin çalışmak zorunda kaldığı ve böylelikle de öğrencilerin eğitimden uzak kaldığı vurgulandı.
Ülkede ve okullarda artan dinci-gericiliğe ve şovenizme de değinilen konuşmalarda, okullarda gerici-faşist çetelerin devlet desteğiyle kök salmaya çalıştığı ortaya kondu. Buna karşın bu gerici-faşist çetelerin öğrencilere yönelik saldırılarının sonucunda genel öğrenci kitlesinin kendilerinden izole ettiğinden bahsedildi.
Değerlendirmelerde ayrıca, dünyanın genelinde neoliberal politikalara karşı işçi sınıfının kendiliğinden hareketlilikler içerisine girdiğine ve birçok ülkede sosyal patlamalar yaşandığına işaret edildi. Macron, Erdoğan, Putin, Trump gibi temsilciler şahsında sermaye iktidarlarının, işçi sınıfı ve emekçilerin haklarını hedef alan çok yönlü saldırı rejimlerini devreye sokarak işçi sınıfının yükselişinin önünü kesmeye çalıştığı belirtildi.
Siyasal süreçlere ilişkin değerlendirmelerin ardından meclis, il bazında üniversite ve liselerin tablosunu değerlendirdi. Liselerde fahiş kantin fiyatları yüzünden öğrencilerin evden yemekler getirmeye başladığı, değişen müfredatla birlikte bazı derslerde geçen senelerde işlenen konuların tekrar edildiği aktarıldı.
Bunun yanı sıra, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde ihraçlardan bu yana yaşanan süreç ele alınarak okulun eğitim kalitesinin günden güne düştüğü, akademik personelinin istifalar ve emekliliklerle eksildiği ifade edildi. Hukuk Fakültesi’nde gerici-faşist çetelerin yoğunlaşmasının etkisiyle birçok akademisyenin siyasi baskılar yüzünden çekinik kaldığına da değinildi. ODTÜ’de İrem Kütük’ün ölümüyle birlikte yaşanan süreç hakkında konuşulan mecliste, Verşan Kök’ün başında bulunduğu ODTÜ Rektörlüğü’nün okuldaki ilerici birikimi tasfiyeye yönelik atmaya çalıştığı adımlara ilişkin örnekler tartışıldı.
Meclis, yapılan tartışmaların ardından somut kararların alınmasıyla ve 13 Aralık’taki ölüm yıldönümünde Erdal Eren’in mezarında anma yapılması kararıyla sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Ankara