Dünya üzerinde zenginlik ile yoksulluk arasındaki uçurum hiçbir zaman bugünkü kadar derin olmadı. Dünya genelinde yoksulların sayısı üç milyar kişiyi aşıyor. Bu tablonun diğer yanında ise, devasa bir zenginlik var. Bunun en bariz örneği binlerce kişinin dolar milyarderi olmasıdır.
Yoksulluğun sadece Afrika, Asya, Latin Amerika kıtalarında olduğu sanılır. Elbette bu kıtalarda özellikle de Afrika kıtasında yoksulluk korkunç boyutlardadır. Bununla birlikte kapitalizmin en gelişmiş metropollerinde de azımsanmayacak sayıda yoksul mevcut. Örneğin ABD’de sağlık sigortası bile olmayan 40 milyon kişi olduğu belirtiliyor.
Son yıllarda ekonomisi büyüyen, 2017’de bütçe fazlası 40 milyar Euro’ya yaklaşan Almanya’da bile dikkat çekici oranda yoksullaşmış bir nüfus var. DW Türkçe’de yer alan habere göre, Almanya’da yoksulluk ya da sosyal dışlanmaya maruz kalanların oranı yüzde 20’ye yaklaşıyor. Bu durumda olanların sayısı 2017 yılında 15,5 milyondu. Almanya’da ortalama gelirin yüzde 60 ve daha azıyla geçinmek zorunda olanlar bu kategoride yer alıyor.
Öte yandan, Avrupa Birliği genelinde yoksulluk ve sosyal dışlanmadan etkilenenlerin toplam nüfus içindeki oranı yüzde 22,5’e ulaşıyor. Kapitalist/emperyalist zincirinin en zengin ülkelerinde görülen yoksulluk, bu sistem var oldukça yoksulluk ve dışlanmanın ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığına işaret ediyor…