Yugoslav savaşından çok önce, 20. yüzyılın başlarına kadar uzanan Kosova sorunu, sürekli bir gerilim ve çatışma konusu oldu. Kosova, Yugoslavya devletler grubunun en yoksul ülkesiydi ve şu anda da Avrupa’nın “fakir evi” olarak tanımlanıyor. Dünya Bankası’na göre, 1,8 milyonluk nüfusun neredeyse yarısı günde 1,55 avronun altında bir gelirle yaşıyor. 

Eskiden Sırbistan’a ait olan ve neredeyse yalnızca Arnavutların yaşadığı Kosova, 2008 yılında bağımsızlığını ilan etti. Belgrad, Rusya, Çin ve Belgrad’ı destekleyen diğer müttefikleri Kosova’nın bağımsızlığını tanımıyor. Egemenliği tüm Birleşmiş Milletler ülkeleri tarafından tanınmadığı için Kosova’nın statüsü tartışmalı olmaya devam ediyor.

Her ne kadar Nisan 2013’te Avrupa Birliği’nin aracılık ettiği “Brüksel Anlaşması” ile çatışmalı durum hafiflese de yoksulluk ve sosyal eşitsizliklerin hakim olduğu Kosova’da, etnik çatışmalar on yıllardır devam ediyor. Anlaşma, Kosova’da ağırlıklı olarak Arnavutların yaşadığı Sırp azınlığın haklarını tanımlıyor. Karar, bağımsız Kosova'nın Sırbistan tarafından kısmen tanınması olarak yorumlanıyor.

Çatışma yatıştırıldı, ancak hiçbir zaman tam olarak çözülmedi. Şimdi kuzey Kosova’da Sırbistan sınırındaki gerilimlerin tırmandığına dair artan endişeler var.

Mevcut gerginlik, Priştine’nin 1 Ağustos’tan itibaren, Kosova’ya giriş yapan kişilerin ülkede kaldıkları süre boyunca, Sırp kimlikleri yerine geçici bir belge taşımak zorunda kalacaklarını duyurması sonrasında yaşandı. Hükümet ayrıca, Sırbistan tarafından verilen araç plakalarına sahip Sırp azınlığın iki ay içinde plakalarını Kosova tarafından verilenlerle değiştirmek zorunda kalacağını da bildirdi.

Kosova Başbakanı Albin Kurti, Belgrad’ın Sırbistan’a giren Kosova vatandaşlarından aynı talepte bulunduğunu söyledi. Bu kararların ardından 31 Temmuz günü geç saatlerde Kosova’nın kuzeyindeki protestocular kamyonlar ve diğer ağır taşıtlarla Jarinje ve Bernjak sınır kapılarına giden yolları kapattı. Kosova polisi, bunun üzerine sınır geçişlerini kapatmak zorunda kaldıklarını açıkladı.

31 Temmuz günü yapılan açıklamada “polis ekipleri yönünde ateş edildiği ancak yaralanan olmadığı” belirtildi. Polisin açıklamasında ayrıca, protestocuların trafiğe kapatılan yollardan geçmekte olan çok sayıda Arnavut’a şiddet uyguladığı ve bazı arabalara saldırıldığı ifade edildi. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić ve Kosova Başbakanı Albin Kurti, her iki ülke vatandaşlarını da sakin olmaya çağırdı.  

NATO’nun Kosova Gücü (KFOR), 31 Temmuz akşamı geç saatlerde bir bildiri yayınladı.  Kosova’nun kuzey bölgelerinde durumun “gergin” olduğunu ve “istikrarın tehlikeye girmesi halinde müdahale etmeye hazır olduğunu” açıkladı. KFOR’un 28 ülkeden toplam yaklaşık 4 bin askeri Kosova’da görev yapıyor.