Silahlanma stratejisi

“Kendini savunabilecek konuma gelmek”

ABD Dışişleri Bakanlığı, Amerikan Kongresi'ne Almanya'ya 600 kadar "Patriot" uçaksavar füzesinin (PAC-3 MSE) teslimatı için yeşil ışık yaktığına dair kararını bildirdi.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 21 Ağustos 2024
  • 08:00

"Savaşa uygun" tanımı Alman hükümetinin son “silahlanma politikası” belgesinde artık yer almıyor; "savunma" ile değiştirildi. Bu bilgi, cuma günü Handelsblatt tarafından açıklandı. Gazete, federal hükümetin "Güvenlik ve Savunma Sanayi Stratejisi" (SVI) taslağına ulaştı. Bu arada silah şirketlerine yatırım yapılmasının düşünüldüğünün belgede yer aldığını da geçen hafta haberleştirmişti. SVI, Eylül ayında kabinede görüşülecek.

Avrupa yerel saatiyle perşembe akşamı ABD Dışişleri Bakanlığı, Amerikan Kongresi'ne Almanya'ya 600 kadar "Patriot" uçaksavar füzesinin (PAC-3 MSE) teslimatı için yeşil ışık yaktığına dair kararını bildirdi. Bu silah, taktik balistik füzeleri ve seyir füzelerini püskürtebilir. Tahmini maliyeti beş milyar ABD doları (yaklaşık 4,6 milyar avro). Siparişi alan: Lockheed Martin tekeli. Basında çıkan haberlere göre, Alman ordusu (Bundeswehr) şu anda dokuz "Patriot" sistemine sahip ve bunlardan üçünü Ukrayna'ya teslim etti. Soğuk Savaş sırasında envanterde bu türden 36 sistem vardı. Yeni roketlerin ne zaman teslim edileceği ise henüz belli değil.

Alman silah şirketleri de tersi yönde teslimat yapıyor. Rheinmetall çarşamba günü, ABD'li silahlanma tedarikçisi Loc Performance'ı yaklaşık bir milyar ABD doları karşılığında silah teslimatı yapacağını duyurmuştu. Rheinmetall'in halihazırda Amerika Birleşik Devletleri'nde birkaç fabrikası var ve Lockheed Martin ile işbirliği yapıyor. Cuma günü, Süddeutsche Zeitung, Rheinmetall CEO'su Armin Papperger'in şu sözlerini aktardı: "Amerika Birleşik Devletleri önümüzdeki yıllarda bizim için güçlü ana pazar olacak." Bu silah tekeli, spesifik olarak "Bradley" piyade savaş tankı (yaklaşık 45 milyar ABD doları için 4.000 birim) ve yaklaşık 16 milyar dolar için 40.000 askeri kamyonun yeni nesli ile ilgileniyor.

"Güvenlik ve Savunma Sanayi Stratejisi" (SVI) yalnızca devlet ile savaş endüstrisi arasındaki işbirliğini güçlendirmeyi değil, her şeyden önce silah ihracatını kolaylaştırmayı da amaçlıyor. 2021'deki koalisyon anlaşması daha sıkı ihracat kontrolleri öngörmekteydi. Ancak şimdi BDI endüstri derneğinin isteğine göre, silah alıcıları da doğrudan Alman devletiyle iletişime geçebilmeli. Handelsblatt'a göre, SVI’de, federal hükümet tarafından özellikle teşvik edilmesi gereken on iki askeri "kilit teknoloji" belirtiliyor. Buna göre "özel stratejik durumlarda istisnai olarak" federal hükümet sürece dahil olacak. 

14 sayfalık belgede SVI'nin amacı şu şekilde açıklanmaktadır: "Ulusal ve ittifak savunmasının yanı sıra Ukrayna'ya devam eden askeri destek için Almanya, mevcut tehdit durumu göz önüne alındığında mümkün olan en kısa sürede savunmaya geçmelidir." 

Alman hükümetine göre, “ulusal” öneme sahip kilit teknolojiler arasında askeri BT ve iletişim teknolojileri, yapay zekâ, donanma gemi inşası, zırhlı araçlar, sensör teknolojisi, elektromanyetik savaş ve zırhların geliştirilmesi yoluyla koruma yer alıyor. AB ortaklarıyla kuantum teknolojisi, füzeler ve füze savunması, uzay teknolojileri, mühimmat ve insansız hava araçları gibi insansız sistemler geliştirilecek. Buna ek olarak, yeni silah fabrikalarının inşası için basitleştirilmiş onay prosedürleri, şirketler için ikramiyeler, savaş silahları kanununda yapılan değişiklikler ve diğer hususlar incelenecektir. "Savaşa hazır" olma hali, "savunma hazırlama” politikasının yanında modası geçmiş gibi duruyor.

Arnold Schölzel / Junge Welt