Macaristan başbakanı Orban, geçtiğimiz hafta sonu, savaşın bir süre daha devam edeceğini ve Avrupa Birliği tarafından uygulanan ambargo politikasının değişmeyeceğini ileri sürerek, ülkede OHAL ilan etmişti. Parlamentoyu işlevsizleştirmeyi, var olduğu kadarıyla demokratik hakları ortadan kaldırmayı amaçlayan Orban, ülkenin kararnamelerle yönetileceğini duyurmuştu.
Yaptığı OHAL açıklamasında, alınacak tedbirlerin hafta başında duyurulacağını söyleyen Orban, yayınladığı kararnameyle “savaş fonu”nun kurulduğunu da duyurdu. Bankalar, sigorta şirketleri, market zincirleri, enerji ve ticaret şirketleri, telekomünikasyon ve havayolları şirketleri için ek vergiler getiriliyor. Yeni vergilerin 2022 ve 2023 yılları için geçerli olmasının planlandığı belirtiliyor.
Orban, savaş, artan enflasyon ve yükselen faiz oranları nedeniyle kârlarını olağanüstü oranda arttıranlardan toplumsal sorumluluklarını yerine getirmelerinin beklendiğine dair bir açıklama yaptı. “Savaş fonu”nun yanına “Hane fonu”nu da ekleyerek, yoksulluk ve işsizliğin girdabına sürüklenerek temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan emekçilerin ağzına bir parmak bal çalmayı, böylece “savaş fonu”na destek sağlamayı amaçlıyor. “Hane fonu” ile elektrik, doğal gaz ve su hizmetleri için gelen faturaları karşılayamayan vatandaşlara yardım edileceği açıklandı.
Kararnamede, “savaş fonu” ile ulusal savunma sanayinin güçlendirilmesinin amaçlandığı vurgulanıyor. Macaristan hükümetinin geçtiğimiz yıldan beri Alman silah tekeli Rheinmetall ile sürdürdüğü ortak zırhlı araç üretimi projelerinin hayata geçirilme aşamasında olduğu ve “savaş fonu”nun bu araçların üretimine mali kaynak oluşturacağı belirtiliyor. Basına yansıyan haberlere göre Macaristan, Türkiye'de üretilen İHA ve SİHA’larla da ilgileniyor.
Macaristan'da ilan edilen OHAL, kapitalist sistemin çoklu krizlerini yönetmekte zorlanan sermaye devletlerinin parlamentoları da artık ayak bağı olarak gördüklerini, demokratik hakları budayarak daha baskıcı rejimlere ve giderek faşizme yöneldiklerini gösteriyor.