Dinci gerici iktidarlar kadın haklarını yok sayarken bu uğurda mücadele edenlere yönelik baskı mekanizmalarını da devreye sokuyor.
Suudi Arabistan kadın hakları bağlamında çağ öncesi uygulamaların adreslerinden birisi. Son dönemlerde göstermelik adımlar atılmış olsa da kadın haklarını geliştirmek için mücadele eden aktivistler hala hapiste. 2018 yılında tutuklandıkları zaman işkence haberleri ile gündeme gelen bu aktivistlerden biri olan Luceyn el-Hezlul'in açlık grevine başladığı ailesi tarafından açıklandı.
Kadınların araba kullanması yasağına karşı direnen Luceyn el-Hezlul, bu uğurda birkaç kez tutuklanmış ardından serbest kalmıştı. 2015 yılında En Güçlü 100 Arap Kadını listesinde 3. sırada yer alan el-Hezlul, son olarak 15 Mayıs 2018 yılında İmam el-Nefcan, Aişe el-Mana, Aziza el-Yusuf, Mediha el-Ecruş gibi isimlerin arasında olduğu aktivistler ile birlikte “ülke çıkarlarına zarar vermek” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Tutuklandıkları tarihte Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün de aralarında olduğu insan hakları örgütleri, tutuklu aktivistlerin işkenceye maruz kaldığını açıklamıştı. El-Hezlul'un tutuklanmasından yalnızca birkaç ay sonra ise Suudi yönetimi kadınların araba kullanmasına yönelik yasağı kaldırıldığını duyurmuştu.
2018 Mayıs ayından beri tutuklu bulunan el-Hezlul'un ailesinin verdiği bilgiye göre, el-Hezlul açlık grevine başladı. Suudi aktivistin kardeşi Lina el-Hezlul'un twitter hesabından yaptığı açıklamada el-Hezlul'un ailesini telefonla aramasına izin verilmemesi sebebiyle 6 gün önce açlık grevine başladığını duyurdu. Suudi aktivistin ailesine erişiminin engellediği daha önce de basına yansımıştı. Ailenin yaptığı açıklamada Luceyn el-Hezlul'un sağlık durumunun kötü olduğu ifade edildi.