Uluslararası Irk Ayrımı ile Mücadele Günü kapsamında İngiltere’nin başkenti Londra’da yapılan kitlesel yürüyüşle ırkçılık, ayrımcılık ve hükümetin iltica hakkını suç kapsamına alan Uyruk ve Sınırlar (Nationality and Borders Bill) yasa tasarısı protesto edildi.
Stand Up to Racism (Irkçılığa Karşı Ayağa Kalk) Kampanya Grubu tarafından 19 Mart Cumartesi günü Londra ve Glasgow’da eş zamanlı olarak düzenlenen yürüyüşe başta sendikalar olmak üzere göçmen kurumları ve kampanyalar kitlesel olarak katıldı. Londra’da yaklaşık 10 bin kişinin katılımı ile gerçekleşen yürüyüş BBC’nin Londra’da ki merkezi önünde başladı. Yürüyüş öncesi yapılan konuşmalarda, polisin son zamanlarda aleni bir şekilde gerçekleştirdiği ırkçı uygulamaları ile Salı günü Avam Kamarasında yeniden görüşülmeye başlanacak olan Uyruk ve Sınırlar yasasına dair kaygılar dile getirildi.
İngiltere’ye iltica etmek yasalarla giderek zorlaştırılıyor
Evrensel’de yer alan habere göre Uyruk ve Sınırlar Yasa Tasarısı ikinci bir vatandaşlığı olanların habersiz olarak vatandaşlıktan çıkarılmalarının önünü açıyor. Vatandaşlıktan atmanın da kolaylaştırıldığı düzenleme, İngiliz vatandaşlığına geçen 6 milyon çifte uyruklunun İngiliz vatandaşlığını kaybetme riskini barındırıyor. Tasarının 11. maddesi İlticacıları Grup 1 ve Grup olarak iki kategoriye ayırıyor. 1. Gruba girenleri yasal olarak ülkeye giren ilticacılar oluştururken, canını kurtarmak için bin bir zorluklara katlanıp kaçak olarak gelenler 2. Gruba dahil edilerek, süresiz oturum hakkı, sosyal yardım, konut ve aile birleşimi hakkından mahrum bırakılıyor. Tasarının 17 ve 27 maddeleri ise iltica gerekçesi ve delillerinin sunulması için süre kısıtlaması getiriyor. Zamanında bildirilmeyen gerekçeler ve deliller dikkate alınmadığı gibi ‘kötü niyet’ göstergesi olarak sayılacak.
Manş Denizi’nin öte yakasında bulunan Calais Kenti’nin ormanlarında İngiltere’ye geçmeye çalışan mültecileri suçlu konumuna koyacak yasayı protesto etmek için, Calais merkezli Care4Calais vakfı da yürüyüşe kitlesel olarak katılarak, yasanın doğuracağı zorluklara dikkat çekti.
Uyruk ve Sınırlar Tasarısı İngiltere’de göçebe konumda olan toplulukların mevcut olan birçok hakkını da ortadan kaldırıyor. Yaşamlarını zorlaştıracak ve kendilerini suçlu konuma koyacak tasarıya karşı çıkan başta Roma ve İrlandalı göçebeler, yürüyüşe faytonlarıyla katılarak taleplerini dile getirdiler.
Q çocuk olarak adlandırılan 15 yaşındaki ortaokul öğrencisi siyah bir kızın önceki hafta okulda polis tarafından çıplak aramadan geçirilmesine tepki gösteren konuşmacılar ve göstericiler yürüyüş boyunca yaptıkları konuşmalar ve attıkları sloganlar ile polisi protesto.
Covid-19 kısıtlamalarına rağmen, ABD’de George Floyd’un, polisin boğazına çökerek katletmesi sonrasında Londra’da günlerce sokaklara çıkan ırkçılık karşıtları, kısıtlamaların kaldırılmasının ardından ilk kez sokağa çıkmış oldu. Son zamanlarda yapılan en kitlesel yürüyüşle başta polis olmak üzere kurumsallaşan ırkçılık, ırkçılığı ve ayrımcılığı körükleyen yasalar ve Britanya’nın ırkçı mirasına sahip çıkanlar protesto edilirken, göçmenler, mülteciler ve ilticacılar ile dayanışma çağrıları yapıldı.
Kaynak: Evrensel