Kriz fırsatçılığına ve işçi kıyımına karşı, insanca bir yaşam için alanlara çıkalım!

Kapitalist sistemde insanca bir yaşam için işçi sınıfının örgütlü mücadele etmekten başka bir yolu yoktur. Dolayısıyla tüm işçi ve emekçileri 29 Ekim'de yapılacak mitinglere taleplerimizle katılmaya çağırıyoruz.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 26 Ekim 2021
  • 08:00

İşçi ve emekçi kardeşler,

Azami kâr için insan yaşamını ve doğayı hiçe sayan kapitalist sistem, pandeminin iyice ağırlaştırdığı krizi aşamıyor. Krizin ve pandeminin tek gerçek sorumlusu olan aç gözlü kapitalistler, tüm ekonomik ve sosyal faturayı işçi ve emekçilere yüklüyorlar.

İşçiler ve emekçiler pandeminin faturasını her şeyden önce canlarıyla ödediler. Milyonlarca işçi, kapitalistlerin kârları için canları pahasına çalışmaya devam etti. Binlerce işçi koronadan dolayı hayatını kaybetti. Milyonlarcası hastalığa yakalandı. Korona tam anlamıyla bir işçi hastalığına dönüştü.

Sermaye hükümetinin pandemiden bu yana attığı her adım, emekçilerin iş ve yaşam koşullarını ayrıca zorlaştırıyor. Tüm toplumun ortak zenginliği olan sosyal kasalardan kapitalistlere milyarlarca euro karşılıksız kredi verilirken; emekçilerin payına kitlesel işçi kıyımı, kısa çalışma, yoğun sömürü, düşük ücretler ve yoksulluk düştü. Pandeminin daha başında on binlerce işçi acımasızca sokağa atıldı. Milyonlarca işçi kısa çalışmaya mahkum edilerek, ciddi bir maddi kayba uğratıldı. Az işçi ile daha çok iş yapılarak ve her türlü esnek çalışma yoluyla işyerlerinde baskı ve sömürü misliyle arttırıldı.

Kapitalistler pandeminin yarattığı korku ve panik ortamını da işçilere karşı silah olarak kullandılar. O süreçte yapılan tüm toplu sözleşmeler “sıfır zamla” sonuçlandı. İşçi ücretleri yerinde sayarken, hızla yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı işçi ücretlerini eritmeye devam ediyor. Almanya’da son 28 yılın en yüksek enflasyonu yaşanıyor. Tüm temel ihtiyaç maddelerinin fiyatı hızla yükseliyor. Kiralar astronomik düzeyde.

Kapitalistlere bu kadarı da yetmiyor. Kapitalist tekellerin son zamanlarda sıkça dillendirdikleri “dijitalizasyon”, “üretimde çevreci dönüşüm”, “otomasyon”, “homeoffice” gibi tüm uygulamaları emekçiler payına birer faturaya dönüştürüyorlar. Normalde insanların yaşamını kolaylaştırmaya ve toplumun refahını arttırmaya yarayan bu adımlar, kapitalizm altında emekçiler için kitlesel işsizlikten ve yoksulluktan başka bir sonuç yaratmayacaktır. Bazı verilere göre otomotiv sektöründeki tüm çalışanların %40’ı işinden olacaktır. Çünkü kapitalistlerin daha ileri bir teknoloji sayesinde, daha az işçi çalıştırarak daha fazla kâr etmek dışında bir amaçları yoktur.

İşçi kardeşler,

Milyonlarca üyesiyle dünyanın en büyük sendikaları olan IG Metall ve Ver.di gibi sendikalar bütün bu saldırılara sessiz ve seyirci kaldılar. İşçilerin vazgeçilmez öz örgütleri olan sendikalar, sendika patronları tarafından işgal edilerek işlevsizleştirilmiştir. Sendika bürokrasisi çoktan sınıf mücadelesini bir yana bırakmıştır. Bu haliyle de işçi sınıfına değil, sermayeye hizmet etmektedir.

Uzun zamandan sonra IG Metall nihayet 29 Ekim’de tüm Almanya çapında işçileri, “Adaletli dönüşüm” şiarıyla alanlara çıkmaya çağırıyor. Bu çağrı IG Metall patronlarının değiştiğini göstermiyor kuşkusuz. Fakat artan saldırılar, onları bile bir şeyler yapmak zorunda bırakıyor. IG-Metal’in yaptığı çağrının içeriğine bakıldığında, işçilerde biriken öfkeyi yumuşatmanın ve kurulacak koalisyona işçi hakları için “ricada bulunmanın” sınırlarını aşmadığı görülüyor.

IG Metall patronlarının amacı ne olursa olsun, işçiler yapılacak mitinglere tüm güçleriyle katılmalıdır. 29 Ekim mitingleri işçilerin saldırılara karşı öfkesini, birliğini ve gücünü gösterdiği bir alana dönüşmelidir. Kapitalist sistemde insanca bir yaşam için işçi sınıfının örgütlü mücadele etmekten başka bir yolu yoktur. Dolayısıyla tüm işçi ve emekçileri 29 Ekim’de yapılacak mitinglere aşağıdaki taleplerimizle katılmaya çağırıyoruz:

- Krizin ve pandeminin faturasını kapitalistler ödesin!

- İşten atmalar yasaklansın, herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi!

- Ücretlerde kesintiye gitmeden, 6 saatlik iş günü, 30 saatlik çalışma haftası!

- Taşeronlaştırma ve her türden esnek ve kuralsız çalışma yasaklansın. Eşit işe eşit ücret ödensin!

- Herkese insanca yaşayabileceği bir ücret ve iş koşulları sağlansın!

- Daha ucuz işgücü için fabrika kapatmaya veya yurtdışına taşımaya son verilsin!

- Savaşa, silaha ve hegemonya yarışına değil; eğitime, sağlığa ve sosyal yaşama bütçe.

- Zenginlerden servet vergisi alınsın!

- Kriz bahanesiyle yapılan tüm zamlar geri alınsın!

Bir-Kar İşçi Komisyonu

25 Ekim 2021