Juan Ballestero İspanyol kökenli bir işçiydi. Uzun yıllar önce çalışmak amacıyla Almanya’ya göç etti. Lufthansa’ya bağlı Catering firması olan LSG Sky Chefs’te işe girdi. Bu firmada tam 29 yıl çalıştı. 52 yaşındaydı. Ömrünün yarısından fazlasını bu firmaya verdi. İşini iyi yapan, kuvvetli, çok az hastalanan, ekstra çağrıldığında giden, çalışkan ve arkadaşları tarafından sevilen bir işçiydi. Juan’nın eşi de aynı firmada çalışıyordu.
Ballestero ailesi, “iyi kazandıkları, garanti” bir işlerinin olduğunu düşünerek, satın aldıkları bir arsaya ev yaparak, ağır bir borç yükünün altına girdiler. Fakat bu işçi ailesinin, sınıfsal çıkarları gibi, hayat planları da LSG patronları ile aynı değildi. LSG, bir yıldan fazladır Frankfurt’taki işletmelerini kapatma planları yapmaktadır. “Rekabet edememek” ve “kârın düşmesi” gibi bilindik gerekçelerle işlerin bir kısmını taşeron firmalara vermek, kalanını ise Çek Cumhuriyeti’ne taşımak istemektedir.
Bu işçi kıyımı ve sosyal yıkım saldırısının etkilediği bini aşkın işçiden biri de Juan Ballestero ve ailesi oldu. Juan’ın çalıştığı bölüm özelleştirildi. 2020’ye kadar işten atmama garantisi olduğu için onu işten atamıyorlardı. Fakat mücadeleci bir işçi de olan Juan’ı bıktırıp işten çıkmaya razı etmek için her yola başvurdular. Üç vardiya olan işini tek vardiyaya düşürdüler. Bölümünü değiştirip yeni başlayan statüsünde yeni bir iş sözleşmesi imzalamaya zorladılar. Sadece hafta içi çağırıp, çoğu zaman evde bırakarak tüm ekstra gelirlerden mahrum kıldılar.
Böylece geliri oldukça düşen Ballestero ailesi borçlarını ödeyemez duruma düşürüldü. Bu sıkıntılı sürecin de etkisiyle karısı kanser hastası oldu. Belirsizler, maddi zorluklar ve stresle örülü süreç Juan Ballestero’yu depresyona sürükledi. Anti-depresyon ilaçları almaya başladı. Daha önce de intihar girişiminde bulundu ama bunlar ailesi tarafından engellendi.
Juan Ballestero, 52 yaşındaki bu emektar, kuvvetli ve çalışkan işçi, 8 Nisan Pazartesi günü, evde kimse yokken kendisini asarak intihar etti. Geride beş çocuk ve kanser hastası bir eş bırakarak.
Juan Ballestero’nun trajik ölümü iş arkadaşları arasında üzüntüyle beraber öfkeye yol açtı. Çoğu, Ballestero gibi işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan yüzlerce işçi sendika binasına ve işçi temsilciliklerine akın ederek üzüntülerini ve tepkilerini ifade ettiler.
Juan Ballestero’nun katili Lufthansa patronlarıdır. Bunu çok iyi bildikleri için, suçluluk psikolojisiyle, daha ailesini bile ziyaret etmeden ve daha cenazesi bile kalkmadan saldırmaya başladılar. Yaptıkları iç toplantılarda, “eğer işyerini ve sözleşmesini değiştirmeyi kabul etseydi böyle olmayacaktı” diyerek O’nu suçlamaya varacak düzeyde alçalıp pervasızlaştılar.
Juan Ballestero ve onunla aynı kaderi paylaşan milyonlarca işçi birleşip, örgütlenip, mücadele ederek kapitalizmin ve sermayenin mezarını kazmadığı müddetçe, kapitalizm onların emeğini ve geleceğini çalmaya, onların hayatını mahvetmeye ve en nihayet onları intihara sürüklemeye devam edecektir.
BİR-KAR İşçi Komisyonu / Frankfurt