ABD ile Çin arasındaki gerilimler bitmek bilmiyor. Özellikle ABD’nin kışkırtıcı, provokatif hamleleri iki büyük güç arasındaki çekişmelerin sürekli gündemde kalmasına vesile oluyor. Son olarak Amerikan savaş aygıtının üst rütbelileri, işi 2025 yılında Çin’le savaşa hazırlanma çağrısı yapacak noktaya getirdiler.
Çin tarafı ise uluorta provokatif tutumlar almaktan kaçınıyor. Yine de ABD’nin küstahça çıkışlarına kimi zaman uygun bir üslupla karşılık veriyor. Joe Biden yönetimi Tayvan’ı “ikinci Ukrayna” yapmak istediğini gizlemiyor. Elbette aynı senaryonun Çin gibi dev bir güce karşı oynanmasının büyük riskleri de var. Hegemonyasını korumak için savaş çıkartan ABD’nin Çin’le açıktan bir çatışmaya gitmesinin yaratacağı sonuçlar kestirilemez. Buna rağmen Washington’daki savaş baronları "Çin’le savaşmamız kaçınılmaz” yönlü açıklamaları belli aralıklarla dile getiriyorlar. ABD ordusu ise arada bir gerilimi tırmandıran hamleler yapıyor ama belli bir aşamadan sonra frene basıyor.
ABD’nin provokatif açıklama ya da hamlelerine Çin yönetimi bazen sert uyarılarla karşılık veriyor. Kimi zaman ise açıktan tepki vermiyor. Geçen hafta Amerikan ordusundan bir general, “hislerim 2025 yılında Çin’le savaşacağımızı söylüyor. Ordu buna hazırlanmalı” diye açıklama yaptı. Bu savaş kışkırtıcısı üsluba Çin’den açık bir tepki gelmemiş gibi görünüyorken "balon krizi" patlak verdi.
Joe Biden yönetimi, Çin’e ait bir "casus balon"un Amerikan hava sahasına girdiğini duyurdu. Washington’dan sert açıklamalar yapıldı. “Çin’in uluslararası hukuku ihlal eden tutumu” kınandı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bugünlerde Çin’e yapacağı ziyaretini ertelediğini ilan etti. Amerikan medyası ise, balonun neden düşürülmediğini tartışmaya başladı.
Blinken’den sonra sahneye çıkan Pentagon Sözcüsü Patrick Ryder, Çin’in “gözetleme balonu” gönderdiğini iddia etti. “Balonun ABD hava sahasını ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini biliyoruz ki bu kabul edilemez” şeklinde konuşan Ryder, balonun insanlar için herhangi bir risk oluşturmadığını söyledi. Pentagon’un iddiasına göre, Latin Amerika kıtası üzerinde uçan bir başka Çin balonu daha tespit edildi.
ABD’den yapılan açıklamaların ardından Çin Dışişleri Bakanlığı da bir açıklama yaptı ve sorunun hava koşullarından kaynaklandığını belirtti. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Başta meteorolojik amaçlar olmak üzere araştırma için kullanılan sivil bir hava aracıdır. Batı rüzgarlarından etkilenen ve sınırlı kendi kendini yönlendirme kabiliyetine sahip olan hava aracı, planlanan rotasından çok sapmıştır. Bu tamamen mücbir sebeplerden kaynaklanan beklenmeyen bir durumdur ve gerçekler çok nettir. Çin her zaman uluslararası hukuka sıkı sıkıya bağlı olarak hareket eder ve tüm ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyar. Herhangi bir egemen ülkenin topraklarını veya hava sahasını ihlal etme niyetimiz yok ve asla ihlal etmedik. ABD'deki bazı politikacılar ve medya, onu Çin'e saldırmak ve karalamak için abarttı. Çin tarafı buna şiddetle karşı çıkıyor.”
Bu gelişmelerin ardından ABD Başkanı Joe Biden, “balon krizi” konusunda konuştu. Bir gazetecinin sorusu üzerine, “balonun icabına bakacağız” şeklinde konuşan Biden, Çin’in açıklamasına itibar etmediğini gösterdi. Nitekim yansıyan haberlere göre bu açıklamanın ardından ABD hava sahası kapatıldı. Bir süre sonra ise Amerikan ordusu balonu vurup okyanusa düşürdü.
Çin yönetimi, ABD hava sahasına giren balonun gözetleme ya da casusluk amaçlı kullanılmadığını sivil bir araç olduğunu söylemişti. Biden buna rağmen düşürülmesi emrini verdi. Görünen o ki “balon krizi”nin seyri Çin’in alacağı tutuma göre şekillenecektir.