Irkçı-Siyonist İsrail rejimi, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin (GK) Filistin’le ilgili aldığı hiçbir karara uymamıştır. 1948’den bu yana bununla ilgili onlarca karar olmasına rağmen Siyonistler hiçbirine uymadılar. Bu küstahlık, ABD ile diğer batılı emperyalistlerin İsrail’e verdikleri destek sayesinde mümkün olmuştur.

Aksa Tufanı saldırısından sonra zıvanadan çıkan Siyonist şefler, Nazilere rahmet okutan bir histeri ile Gazze’yi bombalarken, en ufak bir eleştiriye de tahammül etmiyorlar. Soykırım yaparken de dünyanın kendilerini alkışlamasını bekliyorlar. ABD ile AB emperyalistleri bunu yapıyor. BM ise pasif bir şekilde olanı izlemekle yetiniyor. Zira Rusya ile Çin’in Güvenlik Konseyi’ne sundukları öneriler ABD, İngiltere, Fransa tarafından veto edildi.

Bu süreci aciz bir şekilde izleyen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in büyük bir basınç altında kaldığı görülüyor. Guterres, İsrail rejimine ürkekçe de olsa serzenişte bulunan bir eleştiri yapınca ırkçı-Siyonist şeflerin histerik saldırısına maruz kaldı.  

Guterres, 7 Ekim saldırılarının boşluktan doğmadığını, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı işgalci politikanın şiddete yol açtığını ima etmeye çalıştı. Yani ırkçı-Siyonist rejime yöneltilebilecek en yumuşak bir üslupla eleştirisini dile getirdi. Siyonistlere göre Guterres’in “büyük suçu”, yaptığı açıklamanın ardından bir de “insani yardım için ateşkes” çağrısında bulunmasıdır.

Siyonist şefler o kadar histerik bir durumda ki, ateşkes sözünü duymaya bile tahammül etmiyorlar. Nitekim İsrail’e dönük naif eleştirisinden dolayı Guterres’in istifa etmesi gerektiğini söyleyemeye başladılar ve Birleşmiş Milletler yetkililerine artık vize vermeyeceklerini ilan ettiler.

Dünyanın gözleri önünde savaş suçları işleyen bir rejimin şeflerinin bu kadar küstah olabildikleri görülmemiştir. Uluslararası savaş suçları mahkemesinde “insanlığa karşı suçlar işlemekten” yargılanıp mahkum edilmesi gereken bir cellat takımı, BM’ye ayar çekmeye kalkıyor. Bu küstahlık elbette ABD ile AB emperyalistlerinin verdikleri sınırsız destekten kaynaklanıyor. Ancak bu “küstahlık gösterileri”, Siyonist şeflerin güçlü olmaktan çok gözü dönmüş bir histerinin içinde debelendiklerini gösteriyor.