Güney Kürdistan’da yapılan bağımsızlık referandumunun ardından baskı ve yaptırımları devreye sokan merkezi Irak hükümeti, dün geceden itibaren başlattığı saldırının sonucunda Kerkük’ü ele geçirdi.
Petrol zengini kente Haşdi Şabi milisleriyle saldırıya geçen Irak ordusuna karşı peşmergelerin yanı sıra gerillalar da karşılık verdi.
Uzun süre yaşanan çatışmaların ardından peşmergelerin çekilmeye başlamasıyla Haşdi Şabi milisleri ve Irak güçleri başta Kuzey Petrol şirketinin yanı sıra peşmergenin denetimindeki K1 askeri üssünü ele geçirdi. Ardından ise kentteki diğer noktaların yanı sıra valilik binası da ele geçirilirken Haydar el İbadi’nin talimatı doğrultusunda IKBY bayrakları indirilerek Irak bayrakları asıldı.
KDP’ye yakınlığıyla bilinen Rudaw, Kerkük’ün kaybedilmesine ilişkin “Irak Ordusu ve Şii Heşdi Şabi birlikleri bugün Kürdistan Yurtseverler Birliği'ne (KYB) bağlı bazı birliklerin çatışmadan geri çekilmesi sonucu Kerkük'te denetimi sağladı” dedi. Haberde; peşmergenin KYB yetkilileri Pavel Talabani, Lahur Talabani ve Aras Şeyh Cengi'nin talimatıyla çekildiği iddia edildi.
Kentin ele geçirilmesinin ardından İbadi, Vali Necmeddin Kerim’in yardımcısı, Arap asıllı Rakan Said Ali Cuburi’yi vekaleten Kerkük Valiliği’ne atadı.
Haşdi Şabi’nin kontrolü peşmergeden aldığı Tuz Hurmatu’da ise Kürt kaymakam Şelal Abdül’ün görevden alınarak yerine Arap bir yetkilinin atandığı belirtildi.
Peşmerge Komutanlığı: Saldırı ABD tankları ve silahlarıyla yapıldı
Peşmerge Genel Komutanlığı açıklamasında, bazı birliklerin Irak ordusu karşısında çekilmesinden KYB yetkililerini sorumlu tuttuğu açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Maalesef Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) bazı yetkilileri de Kürdistan halkına yönelik bu planın destekçisi olmuş, KYB bayrağı altında Kürdistan için canlarını feda eden Kürdistan’a ve şehitlere tarihi ve büyük bir ihanet etmişlerdir. Bu birkaç yetkili, bazı hassas bölgeleri çatışmadan, Heşdi Şabi ve İran Pasdaran Ordusuna teslim ederek (IKBY’nin KYB’li Başkan Yardımcısı) Kosret Resul’ü yalnız bırakmışlardır.”
Açıklamada “Bütün taraflara, bu saldırının, Heşdi Şabi ve Iraklı güçlerin ABD yapımı Abrams tankları, zırhlıları ve silahları ile koalisyonun verdiği silahlarla yaptığını duyuruyoruz” denildi.
Rauters da ABD eğitimli elit güçlerin yaklaşık on Humvee ile gelerek Kerkük Valiliği’ni işgal ettiğini yazdı.
Emperyalist koalisyon: Tarafsızız!
Saldırıların ilk saatlerinde ABD liderliğindeki emperyalistlerin oluşturduğu IŞİD’le Mücadelede Uluslararası Koalisyon Güçleri Komutanlığı; “Koalisyon, Kerkük çevresindeki askeri araç ve insani hareketliliği takip ediyor. Askeri araç hareketliliği şimdiye kadar koordinasyon halinde olmuştur ve hiçbir saldırı yaşanmamıştır” açıklaması yaparken “tarafsız” olduğunu savundu.
Goran, KDP ve KYB’yi suçladı
Irak güçleri ile Heşdi Şabi’nin Kerkük’ü terk etmesi çağrısında bulunan Değişim Hareketi (Goran), “diyalog” ile sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi. Goran’ın açıklamasında yaşananların sorumlusunun KDP ve KYB olduğu belirtilerek “Zamansız referandumun yapılması sonucu KYB ve KDP, Kürdistan halkının kazanımlarını bu denli tehlike altına aldı” denildi. Ayrıca IKBY yönetiminin sorumluluktan uzak davrandığı söylendi.
HPG: Geniş bilgilendirme sonra yapılacak
HPG Basın İrtibat Merkezi tarafından yapılan açıklamada ise şunlar söylendi:
“Bugün sabah saatlerinden itibaren Irak merkezi ordusu ve Heşdi Şabi güçleri Kerkük merkezi ve çevresine dönük saldırılar gerçekleştirmiştir. Saldırıları ardından bölgede bulunan peşmerge güçleri mevziilerini bırakarak geri çekilmişlerdir. Yaşanan bu durumdan sonra, gerilla güçlerimiz kent merkezi ve çevresinde mevzilenerek savunma hattı oluşturmuştur. Irak ordusu ile güçlerimiz arasında yer yer çatışmalar yaşanmıştır. Yaşanan bu olaylara ilişkin geniş bilgilendirme daha sonra kamuoyu ile paylaşılacaktır.”