Dünyanın sahip olduğu tektonik levhaların gezegenin ilk oluşumundan 3,2 milyar yıl önce hareket etmeye başladığı keşfedildi. Bilim insanlarının Avustralya’da incelemeye aldığı kayalar araştırmaların sonucunu oluşturdu. Verilen rapora göre yeni belirlenen yıl sayısı eski bilinen yıl sayısına göre 200 milyon yıl daha geride.
webtekno'dan Ceren Kır'ın haberine göre, Harvard Üniversitesi’nden bir jeolog ekip tarafından başlatılan çalışmalar sonucu gezegenin levha hareketinin ne zaman gerçekleşmeye başladığı konusunda çeşitli keşifler yapıldı. Dünya kabuğunun en eski parçaları olarak bilinen Batı Avustralya’daki kayaların, gezegenin hareketi açısından 3,2 milyar yıllık bir tarihe tanıklık ettiği kanıtlanmış oldu. Daha öncesinde Dünya'da tektonik hareketin ne zaman başladığına dair bir dizi teori bulunuyordu.
Bugüne kadar tespit edilen en eski hareket
Harvard’dan Alec Brenner liderliğindeki araştırma ekibi, 3 milyar yıldan fazla yaştaki Avustralya kayalarında tektonik aktiviteye dair ip uçları aradı. Araştırmacılar buldukları sonucun Dünya evriminde gerçekleşen en eski hareket olduğu sonucuna vardı. Ayrıca antik Dünya yapısının bugün bilinen Dünya yapısına oldukça benzer olduğunun da bilim insanları tarafından altı çizilen bir diğer nokta olarak karşımıza çıktığını söylemeden geçmeyelim.
Araştırmacıların çalışma boyunca Batı Avustralya’da bulunan Pilbara’daki kayaları incelediğini ve kıtasal litosferin en eski parçalarından bir tanesi olan bu kayaların Dünya’nın dış kabuğu olarak kabul edilip her birinin kendi kabuğuyla okyanus ve kıtanın karışımı olarak bilindiğini de ekleyelim.
Araştırmalar devam edecek
Brenner konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Temel olarak bu durum, Dünya tarihinde levha tektoniklerinin kaydını daha da geriye götüren bir jeolojik kanıttır. Bulduğumuz kanıtlara dayanarak, levha tektoniğinin erken Dünya'da meydana gelme olasılığı çok daha yüksek ve günümüzde birçok insanın düşündüğünün aksine bugünküne çok daha benzer görünen bir Dünya için bir kanıt” sözlerini kullandı. İstikrarlı iklim koşullarının yaşam evrimi için çok önemli olduğunu vurgulayan Brenner, araştırmaların devam edeceğini de sözlerine ekledi.