Dijital Nefretle Mücadele Merkezi (CCDH) sosyal medyadaki neo-Nazi çeteler üzerine bir rapor yayımladı. “Hatebook: Aşırı Sağa Fon Sağlayan Neo-Nazi Facebook Mağazaları” başlıklı raporda Facebook'un doğrudan neo-Nazi gruplara alan açtığı tespiti yer alıyor.
Raporda, hem Facebook'ta hem de ona ait Instagram'da Neo-Nazi gruplara finansman sağlayan satış gruplarının olduğu ve bu gruplar üzerinden propagandaya izin verildiği belirtiliyor. Doğrudan neo-Nazi referanslarıyla giyim veya müzik gibi çeşitli ürünlerin tanıtılıyor. Bunu yapan hesapların, Avrupa ve ABD’de bilinen ve aktif olan birçok faşist grupla ilişkili olduğu ifade ediliyor.
CCDH, Facebook ve Instagram üzerinden faşistlere kaynak aktaran markaları listelediği raporda, bu markaların çoğunun “polis takibine takılmamak için” Telegram kullandığına da işaret ediyor. Raporda faşist grupların sayfalarından örnek de verilerek Amerika'daki Black Lives Matter protestoları sırasında iki kişiyi öldüren faşist Kyle Rittenhouse'u desteklemek için sticker tanıtıldığı vurgulanıyor. CCDH, “Bu çevrimiçi mağazaların, bağlı oldukları kuruluşların nefret dolu fikirleri teşvik etmenin yanı sıra Avrupa'da (özellikle Fransa ve Ukrayna'daki) ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki neo-Nazi ağlarını finanse ettiğini” belirtti.
Kasım 2018'de “Aşırılıkla Mücadele Projesi” üzerinden Facebook'a “aşırı sağ gruplarla ilişkili sayfaların ve sosyal medya hesaplarının bir listesi” iletildi. Şirket harekete geçtiğini iddia etse de iki yıl sonra CCDH, sadece 2018'de suçlanan kuruluşların hesaplarının hala aktif olduğuna dikkat çekiyor. Aynı zamanda daha yakın zamanda oluşturulan diğer sayfaların da aktif olduğu belirtiliyor. Son CCDH raporunda listelenen birkaç Facebook ve Instagram hesabı, haberin yayınlanmasından sonra silindi fakat bu göstermelik adımın ardından diğer birçok faşist sayfay faaliyetlerini sürdürüyor.
Konuyla ilgili Facebook tarafından da bir açıklama yapıldı. Klasik savunmayla bu konuda önlem aldıklarını iddia eden Facebok, şunları ifade etti: “250'den fazla beyaz üstünlüğü yanlısı örgütü Facebook ve Instagram'dan yasakladık ve bu kuruluşları tanıtan içeriği bulduğumuz anda kaldırıyoruz. Temmuz'dan Eylül'e kadar Facebook'taki nefret gruplarıyla ilgili dört milyon parçayı kaldırdık.”
Facebook açıklamasındaki sayılar toplam faşist propagandanın çok azını gösteriyor. Devletler istediğinde sol, sosyalist düşüncedeki sayfaları anında kapatıp, kişiler hakkındaki bilgileri de veren bu Facebook gibi şirketler, faşistlere yine devletlerin de işine geldiği ölçüde göz yumuyor.
Geçtiğimiz aylarda bir dizi araştırmada, Facebook gibi şirketlerin “karşıt görüşleri kullanarak da kişileri sosyal medyada tutmaya çalıştıkları” ileri sürülmüştü. Sosyal medya ve internet üzerinde tekelleşen kapitalistler faşist propagandayı kendi amaçları için kullanmakta da beis görmüyorlar.