Ermenistan ile Azerbaycan arasında 2020’de Dağlık Karabağ Savaşı’nı sona erdiren ateşkes antlaşması imzalanmış, Ermenistan işgal ettiği topraklardan kademeli olarak çekilmek zorunda kalmıştı. Ardından Ermenistan’da milliyetçi kesimler, Başbakan Nikol Paşinyan’ı yenilginin sorumlusu olmakla suçlayıp istifaya davet etmişti. 25 Şubat 2021’de Genelkurmay Başkanı ve 40 üst düzey subay da aynı gerekçeyle Paşinyan ve hükümetin istifasını isteyen bir muhtıra vermişti.
Paşinyan’ın istifasını talep eden hükümet karşıtı protestolar Karabağ yenilgisinden bu yana devam etti. 10 Kasım 2020’de parlamento göstericiler tarafından basıldı. Protestocular “Nikol’suz Ermenistan”, “Öğrenci, katıl” sloganları ile üniversite öğrencilerini boykota çağırdı.
Ülkede büyüyen protesto hareketinin baskısı altında kalan Paşinyan, Genelkurmay başkanı Gasparyan’ı görevden aldı. Ancak Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan bu kararı veto etti. Genelkurmay Başkanı Gasparyan’ın görevi bırakmayı reddetmesi ve bazı devlet kurumlarının Gasparyan’ı bazılarının Paşinyan’ı desteklemesi, devlet krizine yol açtı.
18 Mart’ta ise Paşinyan muhalefet parti liderleri ile görüştükten sonra, mevcut siyasi krizden çıkış yolunun erken seçimleri olduğuna karar verdik dedi ve seçimlerin 20 Haziran günü yapılacağını açıkladı. Paşinyan erken seçim için başbakanlık görevinden 25 Nisan 2021’de istifa etti. Gerilim, erken seçim kararının alınmasıyla kısmen yatışmıştı.
Ermenistan’da seçim sürecine gergin bir havanın hâkim olduğu söylenebilir. En önemli konu ise ülkeyi erken seçime götüren Dağlık Karabağ yenilgisi oldu. Paşinyan’a ülke içinde yöneltilen bütün eleştiriler ve muhalif partilerin bütün vaatleri bu sorun etrafında şekillendi.
Paşinyan’ın partisi Sivil Sözleşme bu seçime geçen yılki Benim Adımım koalisyonu olmadan katıldı. Paşinyan’ın rakibi Robert Koçaryan’ın başını çektiği Ermenistan İttifakı’nda ise Ermenistan Diriliş Partisi ve Ermeni Devrimci Federasyonu birlikte hareket etti.
Paşinyan, Karabağ Savaşı öncesinde Rusya’nın tepkisini çekecek adımlar atmış, bu da Moskova’nın tarafsız kalmasının önemli nedenlerinden biri olmuştu. Kasım ayındaki ateşkes anlaşmasından sonra Paşinyan, Rusya’yla yeniden yakınlaşma çabalarını yoğunlaştırdı. Seçim öncesinde hem Paşinyan hem de Koçaryan, Moskova’ya giderek Putin’le görüştü.
20 Haziran’da seçimler yapıldı. Seçime katılım oranı yüzde 50’ye yakın oldu. Seçimlere, 22 siyasi parti ve 4 seçim bloğu katıldı. Resmi olmayan ilk sonuçlara göre seçimleri, oyların yüzde 53,9’unu alan başbakan Paşinyan liderliğindeki Sivil Sözleşme Partisi kazandı. Paşinyan zaferini ilan ederken, eski Cumhurbaşkanı Koçaryan’ın liderliğindeki Ermenistan İttifakı oyların yüzde 21’ini alabildi. Paşinyan seçimleri kazandığını ilan etti. Ermenistan İttifakı ise seçim sonuçlarını, ihlaller incelenene dek tanımayacağını açıkladı. Dört ulusal azınlığın birer temsilcisi (Süryani, Kürt, Rus ve Ezidi) de bu seçimlerde yenilendi.
***
Seçim sonuçlarının, emperyalist hesapların bir alanı olan Ermenistan’ın sorunlarına bir nebze çözüm getirmek bir yana, yaşadığı sorunların daha da derinleştireceğini göstermektedir. Bunun ilk işaretlerinden biri, geçtiğimiz günlerde Rusya’nın, NATO’nun bölgedeki vurucu gücü olan Türkiye’nin Azerbaycan’da askeri üs kurma planlarının Rusya için bir tehdit oluşturduğunu açıklaması oldu. Zira bu üssün kurulması, Ermenilerle askeri çatışma riskini arttıracak, bu da Rusya’nın sürece müdahil olmasına yol açacaktır. Bu üssün kurulmasıyla emperyalist batı bloku Türkiye eliyle Kuzey Kafkaslar’daki etkinliğini artıracaktır. Bu bir NATO üssü olacak ve kurulduğu durumda Güneyden Rusya’ya füze mesafesi en aza inecektir. Bunun Moskova tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle Rusya Batı yanlısı Paşinyan’ı yıpratacak her türlü adıma destek verecektir.
Önümüzdeki süreç Ermenistan’da, Batı yanlıları ve Rusya yanlıları arasındaki rekabetin daha da sertleşeceğini göstermektedir.