Sömürü üzerine kurulu kapitalist düzende servet-sefalet kutuplaşması derinleşiyor. Emperyalist çıkarlar uğruna milyarlarca lira savaş ve saldırganlığa yatırılırken, tüm dünyada emekçilerin kazanılmış hakları gasp ediliyor ve kemer sıkma politikaları uygulanıyor. Kölece çalışma koşulları, enflasyon, zamlarla emekçilerin beli bükülürken, yüz milyonlarca insan açlık ve yoksulluk içerisinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Başta Afrika ve emperyalistlerin harap ettiği savaş bölgeleri olmak üzere, yoksul halklar açlık ve salgın hastalıklarla karşı karşıya.
En zengin yüzde 1, 3.8 milyar insanla ‘eşit’
Servet-sefalet kutuplaşmasının derinleşmesi Credit Suisse isimli kuruluş tarafından yayınlanan küresel zenginlik raporuyla bir kez daha ortaya serildi. Raporda dünyanın en zengin yüzde 1’inin servetinin, en yoksul 3.8 milyar kişinin servetine eşit olduğu yer aldı. Kapitalizmin yapısal sorunlarından biri olan ekonomik krizlerin ‘zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul’ hale gelmesine yol açması gerçeği de raporda “küresel servet eşitsizliği kriz sonrası dönemde artmakta” ifadeleriyle kendisine yer buldu. Rapora göre dünyanın en zengin yüzde 1'i 2008'de küresel servetin yüzde 42.5'ine sahipken, günümüzde ise bu servet 140 trilyon dolara ulaşarak yüzde 50.1'e vardı.
Yanı sıra, sadece geçtiğimiz yıl 2.3 milyon yeni dolar milyoneri ortaya çıktı ve toplam dolar milyoneri sayısı 36 milyona vardı. Bu sayı ise dünya nüfusunun yüzde 0.5’inden daha az ancak toplam servetin yüzde 46’sına hükmediyorlar.
Raporda 2008 krizinden beri en büyük kayba uğrayanların da genç insanlar olduğuna yer veriliyor.