Başta Almanya olmak üzere AB devletleri Ukrayna’daki savaş konusunda tiksinti yaratan bir siyaset izliyorlar. Üstelik bu yalnızca Rusya emperyalizminin Ukrayna’ya saldırısıyla başlayan bir tutum da değil. Söz konusu devletler, ABD ve İngiltere’nin aylardır yoğun bir gayretle yürüttükleri savaş kışkırtıcılığının, dolaysız olarak içinde yer aldılar. Kurulduğu günden bu yana dünyayı kana bulayan savaş makinası NATO’nun sürmekte olan yayılmacı saldırganlığının bir parçası oldular. Rusya’nın eski Sovyet ve Doğu Bloku ülkeleri üzerinden kuşatılması, bu ülkelerde Batılı emperyalistlerin militarist ve saldırgan hegemonyasının kurulması, Rusya çevresinde sürekli bir tehdidin oluşturulması temel bir politika olageldi.
Ukrayna’da 2014’teki darbeyle iktidara yerleşen mafyatik oligarklar ve paramiliter faşist gruplar kullanılarak, bugünkü savaşın yolunun düzlenmesi için her şey yapıldı. Nitekim Neonazilerin başarısı da ABD ve öteki Batılı emperyalistlerin eseriydi. O tarihten bu yana Donbas bölgesindeki Rus nüfus Ukraynalı faşistlerinin yürüttüğü kirli savaşın hedefi oldu. Son aylarda ise yine ABD’nin gayretli çabalarıyla sürdürülen savaş çığırtkanı kampanyayla Rusya adeta açmaza alınarak, Ukrayna’ya saldırısının yolu döşendi. Türkiyeli komünistlerin açıklamalarında belirtildiği üzere, “bu emperyalist savaşın gerçekte iki ana emperyalist tarafı vardır. Emperyalist taraflardan biri fiili olarak savaşın içindedir ve herkes tarafından açık biçimiyle görülebilmektedir. Savaşın dışında gibi duran, gerçekte ise askerini bizzat göndermek dışında her şeyi ile sürmekte olan savaşın içinde olan öteki taraf, ABD emperyalizmi liderliğinde emperyalist Batı kampıdır. Onun saldırı ve savaş örgütü NATO’dur.”
Ukrayna’daki savaştan Rusya emperyalizmi ile aynı oranda suçlu ve sorumlu olan Batılı emperyalistler, en başından itibaren işçi ve emekçi kitlelerin masum barış taleplerini istismara yöneldiler. Güdümlü eylemlerle Rus halkına, kültürüne, değerlerine, hatta hayvanlarına bile düşmanlığı körükleyip, dünya genelinde ırkçılığı yaymayı sürdürmektedirler. Bu onların kendi suçlarını ve temel sorumluklarını maskelemenin etkili bir aracı olarak da iş görmektedir. Bu cereyan özellikle Almanya’da kimi solcularından sendikalarına, kitle örgütlerinden basına kadar uzanan geniş bir kesimi etkisi altına alan bir şiddette estiriliyor.
İşçiler, emekçi kardeşler,
Berlin’de yüzbinlerin katıldığı güdümlü eyleme de çağrı yapmış olan Alman Sendikalar Birliği (DGB) bürokrasisi, bu hafta sonu yine aynı hedef çerçevesinde işçileri meydanlara çağırıyor. “Savaşı Durdur! Ukrayna halkı için barış ve dayanışma” başlığıyla çağrı yapan DGB bürokrasisi, uzantısı olduğu hükümet ve tekelci sermaye ile işbirliği içinde hareket ediyor. Sinsi yöntem ve araçlar kullanarak, işçi ve emekçileri Batılı savaş paktının kirli politikalarıyla zehirlemeyi sürdürüyor.
Burjuva düzenin ve sendikal bürokrasinin bu uğursuz emelini boşa çıkarmak, işçi sınıfı içinde gerçek barış ve haklar arası kardeşlik bilincini yaymak, en başta bilinçli öncü işçiler olmak üzere, işçi sınıfının gerçek çıkarlarının samimi savunucularına düşmektedir. İşçilerin katılacağı eylem alanlarını, sendikaların başına çöreklenmiş bürokratların sinsi ve riyakar çığırtkanlığına bırakmamak da bu sorumluluğun bir gereğidir. Yanı sıra bu eylemler Alman emperyalizminin silahlanma için oluşturduğu 100 milyar euroluk savaş fonu, yıllık bazda ulusal gelirin yüzde ikisinin silahlanmaya ayrılması ve nükleer güç olma militarist hedefi gibi saldırgan politikalarına yüksek sesle itiraz etmenin de iyi bir vesilesidir.
İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu olarak, başta göçmen sınıf kardeşlerimiz olmak üzere tüm işçi ve emekçileri, kadınları ve gençleri, Rusya emperyalizminin Ukrayna işgaline ve ABD-AB-NATO saldırganlığına karşı “İşçilerin birliği halkların kardeşliği” çizgisinde, DGB mitinglerine katılmaya çağırıyoruz.
Gündemdeki savaşa dair gerçekleri ve devrimci tutumu pankartlarımızla, bayrak ve dövizlerimizle, bildirilerimiz ve devrimci şiarlarımızla geniş işçi kitlelerine ulaştıralım!
Emperyalist savaşların kaynağı olan kapitalist sisteme karşı devrim ve sosyalizm bayrağını yükselterek, dünya işçi sınıfı ve emekçi halklarının birliğini güçlendirelim!
BİR-KAR
11 Mart 2022
13 Mart Pazar günü yapılacak mitinglerin yer ve saatleri:
- Berlin: Saat 12:00, Alexanderplatz
- Hamburg: Saat 13:00, Jungfernstieg/Ballindamm
- Frankfurt: Saat 12:00, Opernplatz (Toplanma yeri Marshall-Brunnen, saat 11:30)
- Leipzig: Saat 12:00, Augustusplatz
- Stuttgart: Saat 12:00, oberer Schlossgarten (HBF karşısı)
DGB'nin çağrı metni: Großdemos für den Frieden | DGB