Tunus’ta tüm baskılara rağmen taşeron maden işçilerle dayanışma
Maden işçileri nisan sonunda sözleşmeleri sona eren 164 taşeron işçinin süresiz işe alınması talepleri ile mayıs ayının başında oturma eylemine başladılar.
Geçtiğimiz hafta sonunda Tunus’ta Gafsa fosfat madeninde çalışan işçilerin oturma eylemine polisin saldırı düzenlemesi, maden bölgesi Sidi Bouzid’de yaşayan emekçi halkta büyük bir öfkeye neden oldu. Meknassy şehrinin çeşitli semtlerinde ve sokaklarında cumartesi-pazar gecesi düzenlenen protestolarda göstericiler polisle çatıştı. Çatışmalar 14 Haziran’dan bu yana sürüyor. Göstericiler, fosfat maden işçilerini kovuşturmayı önlemek için polisin şehirden çekilmesini, madenin yeniden açılmasını ve işçilerin durumunun düzeltilmesini talep ediyorlar.
18 Haziran’da da demiryolu şirketi SNCFT, cevher yüklü bir yük treninin göstericiler tarafından durdurulup el konulduğu açıklamasını yaptı.
Maden işçileri kentteki gerilim nedeniyle oturma eylemlerine 10 gün ara verdiklerini açıkladılar.
İran’da şekerkamışı işçileri iş bıraktı
İran’da her türlü baskı ve saldırıya rağmen uzun yıllardır özelleştirmeye karşı çıkan ve işçi hakları için mücadele eden Haft Tapeh (Yedi Tepe) fabrikası işçilerinin 11 Haziran’da başlattıkları iş durdurma ve valiliğe yürüme eylemleri sürüyor.
Huzistan eyaleti Şuş kentinde bulunan şekerkamışı yetiştirme ve işleme kompleksinde çalışan yüzlerce işçi, pazartesi günü diğer fabrikalardan işçilerle birlikte valilik binasına yürüdü. İşçiler aylardır ödenmeyen ücretleri ve sigortalarının yenilenmesini, işten çıkarılan işçilerin işe geri alınmasını talep ediyorlar.
İşçiler, fabrika patronunun devletten ucuza aldığı 1,4 milyar doları piyasada üç katına satmakla suçlandığı davada cezalandırılmasını ve özelleştirmenin sona ermesini de talep ediyorlar.
Zagros bölgesinde de demiryolu işçileri kendilerine yapılacak ödemelerin ertelenmesi nedeniyle eylem yaptı.
Zimbabve’de sağlık emekçileri greve gitti
Güney Afrika ülkelerinden Zimbabve’de, başkent Harare’deki Sağlık Hizmetleri Kurulu Ofisi önünde toplanan doktor ve hemşireler, koronavirüs salgınına karşı eldiven ve maske gibi yeterli koruyucu ekipman bulunmadığı ve maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle grev yaptılar. Doktorlar ve hemşireler, 4 aydır maaşlarını alamadıkları gibi hemşirelerin bu hafta aldıkları bir aylık maaşlarının düşürülmüş olduğunu ifade ediyorlar. Sağlık emekçileri talepleri yerine getirilene değin işe gitmeyeceklerini açıkladılar.
Zimbabve’de şimdiye kadar 391 koronavirüs vakası görüldü, 4 kişi yaşamını yitirdi.
Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) Zimbabve Direktör Yardımcısı Niels Balzer, 14 milyon nüfuslu ülkede kuraklık ve ekonomik kriz nedeniyle nüfusun yarısından fazlasının açlıkla yüz yüze olduğunu belirtti.
Zimbabve’de ekonomik krizin yol açtığı hiperenflasyon nedeniyle halk gıda ürünlerini almakta zorluk çekiyor. Kırsal kesimde 5,5 milyon kişi gıda sıkıntısı çekerken, şehirlerde 2,2 milyon kişi yeterli su ve gıdaya ulaşamıyor. Elektrik ve su belli saatlerde dönüşümlü olarak kullanılabiliyor.
ABD’de et işleme fabrikalarında çalışan işçiler direniyor
ABD’nin farklı bölgelerindeki et işleme fabrikalarında çalışan işçiler, işletmelerinde Covid-19 vakalarının artmasına ve şu ana değin en az 87 işçinin ölmesine rağmen üretimin devam etmesine karşı direniyorlar.
JBS şirketinin Hyrum kentindeki sığır işleme tesisinde çalışan işçiler Covid-19 salgının yayılmasını önlemek için Hyrum tesisinin, temizlik ve dezenfeksiyon çalışmaları yapılmak üzere derhal kapatmasını talep etmişlerdi. 300’e yakın işçide Covid-19 saptanmasına rağmen JBS tekelinin tesisi kapatmayı reddetmesini protesto eden Utah Logan’daki et paketleme işçileri, 9 Haziran’da yürüyüş yaptı.
Merkezi São Paulo (Brezilya) ve Dallas (Texas, ABD) olan JBS tekeli dünyanın en büyük sığır eti ve domuz eti üreticisidir. Aynı zamanda Güney Amerika’nın en büyük et işleme tekelidir.
ABD’nin en büyük domuz üreticisi Smithfield gıda şirketi ise pazartesi günü yaptığı açıklamada, Güney Dakota’daki işçilerinin en az üçte birinin, işe dönülmesi çağrısına rağmen karantinadan ayrılmayı reddettiğini açıkladı.
Birleşik Gıda ve Ticaret İşçileri Sendikası (UFCW), ABD’deki 250 bin sendikalı et paketleme işçisinin yüzde 30 ila yüzde 50 arasındaki bir bölümünün 8 Haziran’da işe geri dönmediklerini ve bunun sendika tarafından alınmış örgütlü bir karar olmadığını açıkladı.
Smithfield dünyanın en büyük domuz yetiştiriciliği ve domuz eti işleme grubu olan Çin WH Grubu’na aittir. Smithfield Group’ta 22 bin 500’ü toplu sözleşme kapsamında olmak üzere toplam 52 bin 500 işçi çalışıyor. Smithfield domuz çiftliklerinde, 31 bin 800 işçinin yaklaşık 18.000’i (%56,6’sı) sendikalıdır. Smithfield tekeli sistematik olarak işçi haklarını ihlal etmesiyle birçok kez gündeme gelmişti.
12 Haziran itibariyle, ABD’deki et paketleme işçileri arasında 24 binden fazla koronavirüs vakasına rastlanırken, salgın nedeniyle 87 işçi de yaşamını yitirdi.
İrlanda’da Debenhams çalışanlarından kıdem tazminatı için eylem
İrlanda’da kapatılan Debenhams’a ait 11 mağazada çalışan Mandate sendikası üyesi çalışanlar bir süredir tazminatlarını alabilmek için mücadele veriyorlar. Çarşamba günü Belfast’taki mağazanın önünde toplanan bin işçi kıdem tazminatlarını talep ettiler.
Debenhams yönetimi, İrlanda’daki çalışanlarına, nisan ayında işten atıldıklarını e-posta ile bildirmişti.
Debenhams şirketi İrlanda’da mağazalarını kapatıp varlıklarını ülke dışına çıkardığı ve bunun da işini kaybeden işçilerin şirketten kalan kıdem tazminatlarını alma şansını ciddi şekilde sınırlandırdığı belirtiliyor.
Vietnam’da tekstil işçileri grev yaptı
Vietnam’ın Bac Giang eyaletinde, Nghia Trung’daki Binh Minh Kore giyim fabrikasında çalışan 150 tekstil işçisi, yol ücretleri ve ikramiyelerindeki kesintileri protesto ederek greve gitti. Koronayı neden olarak gösteren kapitalist, grevin başlangıcında fabrikayı kapatmakla tehdit etmişti. Yetkililer ve sendikanın arabuluculuğundan sonra işçilerden kesintiler azaldı. Grev sonlandırıldı.
Almanya TUI’de işten atmalara karşı protesto gösterisi
TUI havayollarında “TUI fly” uçuş görevlileri, perşembe günü öğleden sonra TUI Group tekelinin Hannover’deki genel merkezinin önünde protesto gösteri yaptı. Gösteri, planlanan işten atmalara karşı denetim kurulu toplantısı yapıldığı saatlerde gerçekleşti. Protesto gösterisine hizmet sektöründe örgütlü Ver.di sendikası çağrı yapmıştı. TUI tekeli başta yurt dışında olmak üzere yaklaşık 8.000 çalışanını işten atmayı planlıyor.
İtalya’da ArcelorMittal işçilerinden 24 saatlik grev
ArcelorMittal’in Taranto (Güney İtalya( yakınlarındaki Ilva çelik fabrikasında 8.000 kişilik istihdam birimini yok edeceği planının salı günü öğrenilmesi üzerine işçiler 24 saatlik bir grev yaptılar. İtalyan hükümeti daha sonra planı reddetti. İtalya’daki ArcelorMittal işçileri mayıs ayında işten çıkarmalara ve zorunlu izinlere karşı protesto gösterileri yapmıştı.
Brezilya’da ırkçılık ve polis şiddetine karşı ülke çapında protestolar
Brezilya’da iki haftadır, ırkçılık ve polis şiddetine karşı ülke genelinde çoğunluğu gençlerden oluşan on binlerce kişi protesto gösterileri yapıyor. ABD’de George Floyd’un öldürülmesinin tetiklediği protestolar aynı zamanda faşist Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro’nun politikalarına ve artan polis şiddetine karşı yöneltiliyor. Sao Paulo, Rio de Janeiro, Porto Alegre, Belo Horizonte ve Brasilia gibi büyük şehirlerde sokaklara çıkan kitlelere polis azgınca saldırıyor.
Ekvador’da sendikaların çağrısıyla protestolar sürüyor
Ekvador’da, Başkan Lenín Moreno ve hükümetinin kemer sıkma politikalarına karşı protestolar sürerken Cumhurbaşkanı buna olağanüstü hal ile cevap verdi.
Kemer sıkma politikaları ile hükümet kamu işletmelerinin özelleştirilmesini veya birleştirilmesini hedefliyor ve böylece tasarruf yapmayı planlıyor. Parlamento, buna ek olarak, çalışma ve sosyal hakların askıya alınmasını mümkün kılan İnsani Yardım Yasası’nı (Ley de Apoyo Humanitario) kabul etti. Buna gerekçe olarak Covid-19 salgını nedeniyle ülkedeki ekonomik krizi gösteriyor.
Uluslararası Para Fonu daha önce hükümete işgücü piyasası reformlarına ve kamu hizmeti tasarruflarına bağlı olarak yardım etmeyi dayatmıştı.
Bu arada hükümet, 60 gün daha olağanüstü hal ilan etti. Uygulamayı 30 gün daha uzatma hakkı saklı tutuluyor ve hükümet diğer şeylerin yanı sıra, sokağa çıkma yasağı getirebilir ve toplanma özgürlüğünü kısıtlayabilir.
Ekvador sendikalar konfederasyonu FUT (Birleşik İşçi Cephesi) geçen hafta ülke genelinde hükümetin kemer sıkma politikalarına karşı protesto gösterileri çağrısı yaptı. Sendikalar, Başkan Moreno’yu yasayı imzalamaya ve veto etmemeye çağırdı. Bunun olası olmadığı biliniyor.
Yasa geçtiğimiz hafta salı günü, Ekvador Teknoloji Üniversitesi öğretim üyeleri ve diğer çalışanları tarafından protesto edildi. Başsavcılık önünde “adalet ve haysiyet” şiarı altında gerçekleşen protestoda göstericiler, üniversitede keyfi işten çıkarmaların ve diğer usulsüzlüklerin önünü açacak olan yasanın kaldırılması çağrısında bulundular.