DSG’den “güvenli bölge”ye şartlı onay

ABD ve Türkiye tarafından öne sürülen “güvenli bölge” tartışmalarına ilişkin DSG ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tarafından açıklama yapılarak ‘şartlı’ onay verildi.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 16 Ocak 2019
  • 19:46

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) adına yapılan yazılı açıklamada, ABD ve Türkiye’nin Suriye’ye dair ortaya attığı “güvenli bölge” adı altındaki yayılmacılığa şartlı onay verildi. Bununla birlikte Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, “Türkiye kontrolünde güvenli bölge kabul edilemez” vurgusuyla açıklama yaptı.

“Uluslararası güvence” ve “dış müdahale olmaması” şartları

DSG Genel Komutanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, “uluslararası güvence” ve “dış müdahaleye izin verilmemesi” şartları öne sürülerek “güvenli bölge” inşasına destek vermeye hazır olunduğu ifade edildi. DSG’nin açıklamasının ilgili bölümü şöyle:

Demokratik Suriye Güçleri olarak, Kuzey ve Doğu Suriye'de sözü edilen güvenli bölge inşa edilmesi çalışmalarına uluslararası güvence altında olması ve bölgedeki tüm etnik, dini, farklılıkların katliamlardan korunması ve haklarının güvence altına almasının yanı sıra dış müdahaleye izin vermemesi şartıyla destek vermeye hazırız.”

Türkiye’nin kontrolünde olmasına karşıyız”

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi ise DSG’nin ardından yaptığı açıklamada, Türk sermaye devletinin bölgeye dair işgal planlarını hayata geçirmeye çalıştığına dikkat çekildi. “Güvenli bölge, BM garantörlüğü ve barış güçleri denetiminde olmadığı müddetçe bölge halkları bunu kabul etmeyecektir” vurgusu yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Türk devleti güvenli bölge oluşturulması yoluyla Kuzey ve Doğu Suriye’de planlarını hayata geçirmeye çalışmaktadır. Suriye topraklarını ve bölgemizin işgalini amaçlayan Türkiye kontrolünde bir güvenli bölge oluşturulmasını kabul etmiyoruz. Türkiye bu şekilde bölge halkının oluşturduğu demokratik modeli yıkmak, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının haklarını ve kazanımlarını darbelemek istemektedir. Türkiye bölgedeki krizin bir parçasıyken bölgenin güvenliğini nasıl sağlayabilir? Her ne şekilde ve ne adla olursa olsun Türkiye’nin topraklarımız üzerindeki işgalini kabul etmiyoruz.”