Alman istihbaratı ile Neo-Naziler el ele!

Almanya'da ağırlığını Türkiyelilerin oluşturduğu birçok göçmeni katleden NSU hakkında hazırlanan rapor, Anayasayı Koruma İstihbarat Teşkilatı'nın Neo-Nazileri desteklediğini gösteriyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 18 Ağustos 2014
  • 12:28

Thüringen Komisyonu faşist NSU örgütü ve polis-yargı-istihbarat işbirliğinie ilişkin raporunu tamamladı.

Raporda Alman polisinin, adliyenin ve iç istihbarat kurumunun, “yeraltına giren” üç NSU militanının bulunması konusunda pek de ‘istekli olmadığı’ vurgulandı. Almanya'nın doğusundaki Thüringen Eyaleti Parlamento NSU Komisyonu, ırkçı terör örgütü NSU olayının açıklığa kavuşturulması için 2,5 yıl süren çalışma sonucu, yaklaşık 1800 sayfalık raporunu tamamladı. Raporda Alman polisinin, yargının ve iç istihbarat kurumunun, ‘kayıplara karışan’ üç NSU teröristinin bulunması konusunda 'tam bir başarısızlık' gösterdiği belgelendi.

 

Hata değil tercih!

Kolluğun ipuçlarını doğru bir şekilde takip etmedikleri ve ortak çalışma konusunda çok kötü oluduğu belirtilen raporda, “Alman güvenlik kurumlarının yaptıkları 'hatalardan' değil, tam bir 'fiyasko'dan sözedilebileceği” vurgulandı. NSU konusunda yanlış alınan kararların çokluğu göz önüne alınarak, kaçak ırkçı teröristlerin bulunmaması için bilinçli olarak engelleme yapıldığı, hatta 'hedefli sabotaj' zannı bile bulunduğu kaydedildi.

Thüringen Komisyonu’ndaki milletvekilleri, NSU ile ilgili birçok belgenin “kaybolmasına” dikkat çekti. Diğer belgeler de imha edildiğinden dolayı  Komisyon çok daha fazla araştırma yapmak zorunda kaldı. Binlerce belgeyi gözden geçiren komisyon üyeleri toplam 68 tanığın saatlerce ifadelerini dinleyerek raporu hazırladı.

 

Faşistler saldırdı, devlet izledi

Bu hafta Cuma günü Thüringen Eyalet Parlamentosu’nda görüşülecek NSU Komisyon raporunun kesin olarak vurguladığı bilgilere göre, kaçak NSU teröristleri bulunabilirdi. Ancak başta iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı olmak üzere, tüm kolluk kurumları bunu yapmadı. İpuçlarını doğru değerlendirmedikleri ifade edilen rapor bu sayede üç teröristin on yıl boyunca bir türlü ele geçirilemediği ve bu süre içinde 8'i Türk 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan cinayetleri işlediğinin altını çizdi. Ayrıca bu zaman diliminde onlarca banka soyuldu, bombalı saldırılar düzenlendi.

Raporda Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın elindeki bilgileri polise vermediği, polisin de bunun üzerine elindeki önemli bulguları kullanmadığı vurgulandı. Ayrıca Thüringen İçişleri Bakanlığı’nın da 2000'e kadar çalışan bir kontrol işlevinin bulunmadığı kaydedildi.

 

Neo-Nazi yapılanmada istihbarat parmağı

Thüringen Eyalet Parlamentosu NSU Komisyonu raporunda, Anayasayı Koruma İstihbarat Teşkilatının neonazi yapılanmaları kurduğuna dair kesin delil bulunmamakla birlikte, dolaylı olarak desteklediği ve Neo-Nazilere ‘bazı faydalar’ sağladığına dair yeterince neden sıralandı. Komisyon üyeleri, ırkçı gruplar içinde çalışan Neo-Nazi muhbirlere çok yüksek ücretler ödendiğini ve polis soruşturmalarına karşı bu muhbirlerin uyarıldığını aktararak bu politikayı eleştirdi. Bu muhbirlerden biri olar Tino Brandt yüksek ücretler alırken uyarılar sayesinde ceza alması önlenmişti. Raporda Brandt'ı kimin uyardığıysa belirlenemedi.

Thüringen NSU Komisyonu, Federal Başsavcılık tarafından intihar ettiği belirtilen Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt isimli iki faşistin öldürüldüğüne dair izlenimlere dikkat çekti. Başsavcılık üçüncü bir kişinin bu teröristleri öldürdüğüne dair hiçbir ipucu bulunmadığını kaydetmişti. Rapor bunun gerçekçi olmadığına işaret etti.