ABD hapishanelerindeki on binlerce tutuklunun ücretsiz veya çok düşük ücretlerle çalıştırılmaya karşı ve hapishane koşullarının iyileştirilmesi talebiyle 9 Eylül’de başlattıkları hapishane grevi üçüncü haftasına giriyor.
Sermaye tekelleri hapishanelerde üretim yapmayı tercih ediyor
isyandan.org’un haberine göre 2 milyon 200 bin civarı tutuklu sayısıyla dünyada birinci sırada yer alan ABD’de, bu mahkumların yaklaşık 900 bini 12-40 sent karşılığı veya ücretsiz olarak büyük tekeller hesabına çalıştırılıyor. Yine ”hapishane endüstrisi”nin yıllık 2 milyar dolar hacme sahip olduğu söyleniyor. McDonald’s, Wendy’s, Victoria’s Secret, American Airlines, Avis, Walmart, Microsoft, Nike, Nintendo, Honda, Pfizer, Whole Foods, Aramark, AT&T, Sprint, Verizon, Fidelity Investments, Saks Fifth Avenue, JCPenney, Kmart, Macy’s gibi dev markaların da aralarında bulunduğu şirketler aslen saatine 15 dolar vermek zorunda oldukları işler için birkaç sent karşılığında ya da hiç ücret ödemeden zorla çalıştırılan mahkumların emeğini sömürdüğü belirtiliyor. ABD hükümetinin de özellikle siyahlar, latinler ve göçmenleri kriminalize ederek tutuklamaya yönelik politikalar güttüğü ifade ediliyor.
Sermaye medyası direnişe yer vermiyor
Zorunlu çalıştırmaya karşı 1971 yılındaki Attica Hapishane Direnişi’nin yıldönümünde direnişe geçen tutuklulara dair, Amerikan medyasında neredeyse hiç yer verilmiyor. Direnişle ilgili bilgi almak hapishane yönetimleri arandığında ise bilgi vermekten kaçınıldığı belirtiliyor.
Hapishanelere yönelik uygulanan tecritten dolayı, grevin ikinci haftasına 11 eyaletteki 20 hapishanede, en az 20 bin tutuklunun açlık grevleri ve hapishaneyi tahrip etme eylemleri yaptığı düşünülüyor. Virginia, Ohio ve Kaliforniya eyaletlerindeki hapishane yönetimleri mahkumların greve girdiğini inkar ediyorlar. Florida Hapishane Departmanı ise birkaç yüz mahkumun iş durduğunu ve bazı mahkumların katıldıkları eylemler nedeniyle başka hapishanelere gönderildiklerini açıkladı. Kinross Hapishanesi’nde mahkumların iş bırakmasının ardından grev lideri olarak görülen 150 tutsak başka hapishanelere nakledildi. Kinross’ta 400 mahkumun gerçekleştirdiği eylemin ertesi günü isyan daha da ateşlendi ve hapishanede resmen sıkı yönetim uygulamasına geçildi, mahkumların dışarısı ile iletişimi tamamen engellendi.
1993’teki hapishane isyanı nedeniyle ölüm cezasına çarptırılan tanınmış tutsak direnişçi Siddique Hasan kaldığı Ohio Eyalet Hapishanesindeki bazı binaları 9 Eylül’de patlatma planı yapmakla suçlandı. Özgür Ohio Hareketi (FOM) örgütleyicilerinden olan Hasan bu suçlamanın ardından tecride kondu ve grev başlamadan neredeyse 1 ay önce dışarı ile iletişim kurma hakkının elinden alındığı da belirtiliyor.