ABD emperyalizminin casusluk faaliyetleri

Devletler Hukuku, dinleme faaliyetlerinden dolayı ABD’yi suçlu görmese bile Alman-Amerikan emperyalistlerinin ilişkilerinin düzelmesi muhakkak uzun zaman alacak.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 28 Ekim 2013
  • 09:23

ABD eski istihbarat uzmanı Edward Snowden'in, ABD Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) casusluk faaliyetleri hakkında gizli bilgileri ifşa etmesinin ardından, her gün yeni bir detay daha ortaya çıkıyor.

Bu hafta da ABD emperyalizminin diğer ülkelere yönelik casusluk faaliyetlerinde yeni belgeler ortaya çıktı. NSA'nın Fransa'da milyonlarca telefon görüşmesini takip ettiği ve 35 yabancı lidere ait telefonları dinlediği açığa çıktı. Emperyalizminin en sadık hizmetkârlarından Almanya Başbakanı Merkel de dinlenen liderler arasında.

Snowden’in açıkladığı belgelere göre, Merkel'in telefonu 2002’den beri dinleniyor. Merkel’e ait telefon numarası George W. Bush döneminde, NSA’nın listesinde yer alıyormuş ve Obama, 2010 yılında bu konuda bilgilendirilmiş. Hatta bazı haberlere göre Merkel’e güvenmeyen Obama, Merkel’i tanımak amacıyla hakkında bir de dosya istemiş. Almanya’dan gelen dinleme bilgilerinin NSA merkezine gitmeden önce Beyaz Saray’a iletildiği de açığa çıkan bilgiler arasında…

Merkel’in telefonunun dinlenmesi emperyalistler arasında büyük gerginlik yarattı. Dinlemenin meşruluğu tartışılırken, Brüksel’de AB emperyalistlerinin bir araya geldiği iki günlük zirveye damgasını vuran konulardan biri telefon dinleme skandalı oldu. Zirvede AB’li emperyalistler, ABD emperyalistlerine telefon dinleme skandalıyla ilgili sert eleştirilerde bulunurken, bunun terörle mücadele konusunda işbirliğine gölge düşürebileceğini vurguladılar.

Deutsche Welle’nin, Profesör Josef Foschepoth’un 2012 yılında yaptığı araştırmaya dayandırdığı haberinde, İkinci Paylaşım Savaşı’ndan on yıl sonra 1955’te, işgal devletleri ABD, İngiltere ve Fransa ile imzalanan antlaşmaya göre, Almanya’yı dinleme hakkını da elde ediyorlar.  Almanya egemenliğini kazanırken, aynı zamanda galip devletlere birtakım hak ve yetkiler tanımış ve bununla Almanya topraklarında kapsamlı istihbarat faaliyetleri yapılmasını da kabul etmişti. Aynı zamanda galip devletler için posta ve telefonla haberleşmenin dokunulmazlığı da kaldırılmıştı. Foschepoth’e göre, bu antlaşma Alman hükümetleri için bağlayıcılığını koruyor ve Merkel’in telefon konuşmalarının dinlenmesi hukuki bir temele dayanıyor.

“Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı, Soğuk Savaş’ın cephe ülkesi Almanya’da büyüyüp serpildi. Savaştan sonra kurulan bu istihbarat servisi Almanya, Avrupa ve dünya çapındaki büyük dinleme faaliyetlerini bu ülkede başlattı” diyen Josef Foschepoth, Almanya’nın müttefiklerle büyük bir istihbarat mekanizması bünyesinde işbirliği yapmayı gizli anlaşmalarla kabul etmiş olduğunu belirtti.

Devletler Hukuku, dinleme faaliyetlerinden dolayı ABD’yi suçlu görmese bile Alman-Amerikan emperyalistlerinin ilişkilerinin düzelmesi muhakkak uzun zaman alacak.

 

Big Brother’ın fişini çekin!

Öte yandan NSA’nın skandallarına karşı işçi ve emekçilerin öfkesi de büyüyor. Hafta sonu, NSA casusluğunu protesto için binlerce kişi ABD’nin başkenti Washington’da protesto yürüyüşü yaptı. Yürüyüş, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği, Wall Street NYC İşgalcileri ve Özgürlükçü Parti’nin de aralarında bulunduğu 100 kadar sivil toplum örgütü, grup ve şirket tarafından oluşturulan “Bizi izlemeyi durdur” adlı oluşum tarafından organize edildi. Yürüyüşte “Big Brother’ın fişini çekin!”, “Edward Snowden’a teşekkürler!” yazılı pankartlar taşındı.