Avrupa’ya göçlerin büyük bölümünü oluşturan Afrika ülkeleri ile pazarlıklarını sürdüren Avrupalı emperyalistler, savaş ve saldırganlık politikalarını sürdürürken “çözümü” yeni “yardım” ve anlaşmalarla Afrika ülkelerine nüfuz etmekte görüyor.
Avrupa Parlamentosu’nun başına gelen Antonio Tajani, basına verdiği demeçte “mülteci krizi”ne ilişkin “20 yıl içinde milyonlarca Afrikalı Avrupa’ya akacaktır” diyerek Afrika’ya nüfuz etmeye yönelik yeni politikalarını gerekçelendirmeye çalıştı.
Emperyalistlerin IMF ve Dünya Bankası eliyle dayattığı politikalarla talan edip açlığa ve sefalete sürüklediği Afrika’ya yönelik politikalarını, bundan sorumlu değillermiş gibi büyük bir ikiyüzlülükle açıklayan Tajani, “eğitim seferberliği başlatılması”, “modern ziraatçılığın geliştirilmesi” ve “yerel işletme ortaklıkları oluşturulması” politikalarını öne sürdü.
2011 yılında NATO’nun emperyalist müdahalesine ve sonrasında da kirli savaşa mahkum edilen Libya’ya dair de konuşan Tajani, Libya’da mülteci kampları kurulması önerisini ortaya atarak şunları belirtti: “AB’nin bu hedefe yönelik olarak Libya ile mülteci anlaşması imzalaması gerekiyor. Ancak bu kamplarda yeteri kadar donanım, örneğin doktor ve ilaç olması gerekir.”
Ocak ayında benzer şekilde Almanya tarafından Afrika’ya “Marshall yardımı” önerisi ortaya atılmıştı. Afrika ülkeleriyle mülteci anlaşması için görüşmeleri yürüten Almanya Kalkınma Bakanı Gerd Müller “Afrika için Marshall Planı” girişimini basına açıklamıştı. Avrupalı emperyalistlerin temsilcisi Müller, Kuzey Afrika'nın Avrupa ekonomik bölgesine dahil edilmesi ve ticaret anlaşmaları imzalanması görüşünü dile getirmişti.