Türkiye Varlık Fonu A.Ş. (TVF) 2016 Ağustos ayından bu yana faaliyette.
OHAL KHK’siyle devredilen ve portföy değeri 40 milyar dolar olarak tanımlanan kamu şirketlerini bünyesinde barındırıyor.
Başbakan Binali Yıldırım’ın dahi “arzulanan bir süreç olmadı” dediği TVF, ilk başkanı görevden alındığından bu yana dört aydır vekâletle yönetiliyor. Yaklaşık bir buçuk yıldır, ne stratejik yatırım planı ne de bir denetim verisi paylaşıldı.
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın TBMM Başkanlığı’na verdiği kapsamlı önergeye gelen “kapalı” ve kısa yanıtlar, küçük de olsa bir fikir veriyor. Başkanvekili Himmet Karadağ imzası ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in üst yazısıyla verilen cevaplarda iki unsuru paylaşabiliriz:
- Denetim: Karadağ, TVF A.Ş’nin ilk yılını kuruluş ve yapılanma faaliyetleriyle geçirdiğini söylüyor. Sonrasında şirketin mali tabloları ile faaliyetlerinin bağımsız denetime tabi olduğunu anımsatıyor. Bu yanıttaki kritik ifade ise şu: “2017 yılı bağımsız denetim çalışmaları tamamlandığı zaman yıllık faaliyet raporu Kurumsal Yönetim İlkeleri gereği olarak kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
Baker Tilly Güreli atandı
Bu paylaşımın zamanının nasıl belirsiz olduğu dünkü Ticaret Sicili’nde yayımlanan bir kayıtta gün yüzüne çıkıyor. Sicil gazetesinin 11 Ocak 2018 tarihli sayısında TVF A.Ş’ye bağımsız denetçi atandığını öğreniyoruz. 2017 yılı hesap döneminde görev yapmak üzere Güreli Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim Hizmetleri Anonim Şirketi’nin bağımsız denetçi olarak atandığı kararı tescil edilmiş.
Denetim firmasının adı kararda Güreli Yeminli Mali Müşavirlik adıyla yer alsa da şirket kendi web sitesinde Baker Tilly Güreli olarak geçiyor. Güreli, uluslararası bir denetim ağı olan Baker Tilly International’ın üyesi olduğunu bildiriyor.
Şimdi Karadağ’ın geçen aralık ayında soru önergesine verdiği cevapla birlikte değerlendirdiğimizde, 2017 yılı bağımsız denetim çalışmalarının daha yeni başladığı/ başlayacağı anlaşılıyor. Bu durumda
TVF’nin mali yapısını bizlerin öğrenmesi için epeyi bir zaman geçmesi gerekiyor. TVF’nin 2016 yılı hesap dönemi için de Akis Denetim atanmıştı. Bu denetim Ticaret Sicili’ne göre geçen ekim ayında yani 3 ay önce başladı. (Bu gelişmeyi duyurduğum yazıda, Akis Denetim’in çokuluslu denetim firması KPMG’nin Türkiye üyesi olduğunu belirtmiştik.)
2018 yılına girdik ve ilerliyoruz.
200 milyar dolarlık kamu şirketini elinde tutan Varlık Fonu’nun 2016 ve 2017 yılı hesapları denetlenecek de kamuoyuyla paylaşılacak. Ne zaman, Allah bilir.
- Stratejik yatırım planı: Karadağ imzalı 13 Kasım 2017 tarihli yazıda, önem taşıyan iki ayrıntı daha. Gecen yıl “açıklandı açıklanacak”, “eli kulağında” denilen bir Stratejik Yatırım Planı çoktan hazırlanmış. TVF yönetimi 10 Nisan 2017’de “değerlendirilmek üzere Başbakanlık makamına” iletmiş. Dokuz aydır Başbakanlık’ta bekliyor.
Ne oldu, ne, neden beğenilmedi soruları cevapsız.
Bu arada Budak’ın “TVF’nin bugüne kadar sağladığı bir gelir olmuş mudur” sorusuna gelen yanıtı da aktaralım. TVF kurulurken, Özelleştirme İdaresi’nce ödenen 50 milyon TL bir sermayesi vardı, meraklısı anımsar. Bu tutarın vadeli mevduatta değerlendirilmesinden kaynaklanan ortalama aylık geliri 480 bin TL’ymiş.
Sadece 480 bin TL mevduat faizi değil; TVF Başkanvekili Karadağ’ın asli görevinin Borsa İstanbul Başkanlığı olduğunu hatırlayacak olursak, şirket sermayesinin tamamının banka mevduatında değerlendirilmesi bana ilginç geldi. Daha doğrusu bu tercihin arkasındaki motivasyon.
Bağımsız denetim meselesine dönecek olursak. TVF’nin 2016 ve 2017 hesaplarının iki ayrı şirket tarafından denetimi, denetim süreci için öngörülen mekanizmanın sadece bir aşaması. Bağımsız denetim ile birlikte Başbakan’ın görevlendireceği üç denetim elemanının denetimi yapıldı mı, ne zaman yapılacak bunu bilmiyoruz. Bunu bilmediğimiz için, konunun TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu aşamasına ne zaman geleceği de gerçek bir meçhul.
Cumhuriyet / 12.01.18