Tasfiye sırası karma eğitimde - Can Dündar

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 02 Aralık 2014
  • 07:47

Cemaat’le Hükümet’in arasından su sızmadığı dönemde, eğitimde atılacak adımlar önce Abant Platformu’nda şekillendirilir, sonra Bakanlık’ta netleştirilirdi.
Cemaat gözden düştüğünden beri bu işi Eğitimciler Birliği Sendikası üstlendi.
Geçen dönem Eğitim Şûrası’ndan önce 4+4+4 sistemini gündeme taşıdılar; hemen uygulamaya kondu.
Okulda türban serbestisi de yine onların girişimiyle oldu.
Ve görünen o ki şimdi sıra karma eğitime geldi.
Eğitim-Bir-Sen, geçen hafta “Eğitim ve Ahlak Şûrası” düzenledi. “Ahlak elden gidiyor” diye feryat etti.
Sonra karma eğitime saldıran yayınlara başladı.
Bunun “yüzyılın pedagojik hatası olduğu”, Harlem’de ergen kızlarda hamileliğe karma okullarda daha fazla rastlandığı, cinsel taciz oranlarının tırmandığı vs. yazıldı.
“Batı bile ayrı eğitim eğiliminde” dendi.
Ardından da sendikanın başkanı, “Karma eğitim dayatmasının kaldırılmasını talep ediyoruz” açıklamasını yaptı.
Bu talebin, bugün toplanacak 19. Milli Eğitim Şûrası’na damga vurması bekleniyor.

***

“Karma eğitim dayatmasının kaldırılması” şu demek:
Hani Erdoğan, “Kızlı-erkekli evlere izin vermeyeceğiz” demişti ya; bir süre sonra kızlı-erkekli okullara da izin verilmeyecek.
Tabii hemen değil; alıştıra alıştıra…
Önce karma eğitim, tercihli hale getirilecek.
Burada da yine “Vatandaş böyle istiyor” bahanesi öne sürülecek.
Veliler, okul müdürlerine gidip kızlarını oğlanlarla aynı okulda okutmak istemediklerini söyleyecek.
Eh, madem talep var; “hizmetkâr devlet”, kızlara ayrı okul açacak.
Bir süre sonra siz, “Benim kızım karma okusun” dediğinizde müdür bey badem bıyığının altından sırıtarak, “Emin misiniz” diye soracak. Kızınızı elinizle kötü yola itiyormuşsunuz gibi bir hava yaratacak.
Mahalle baskısı yoğunlaşacak.
Terfilerde bürokratın çocuğunu ne tür okula gönderdiğine bakılacak. “Karmacılar”ın istikbali yakılacak.
Çocuğunu karmada okutanlar, ayrı okutan kahir çoğunluk karşısında azınlığa düştükçe, parmakla gösterilecek.
Ve zamanla ülkenin çoğu kentinde ve kenti çevreleyen mahallelerde karma eğitim veren okul kalmayacak.
Kadınla erkek, okul çağında birbirinden koparılacak.

***

Eğer karma eğitim, ahlak erozyonunu, cinsel tacizi, erken hamileliği tetikliyorsa, otobüste, metroda, uçakta kadın-erkek birlikte seyahatin de aynı tehdidi içerdiği söylenemez mi?
Hatta aynı işyerinde kızlı-erkekli çalışmanın, aynı halkoyunu ekibinde el ele tutuşmanın, giderek aynı caddede birlikte dolaşmanın da tehlikelerinden söz edilemez mi?
O halde “pozitif ayrımcılık” veya “kızları koruma” bahanesiyle kadını toplumdan soyutlamakta, sonra da hepten evine yollamakta yarar yok mudur?
Hazırlanan tam da budur.

***

Mustafa Kemal, daha 1921’de Birinci Maarif Kongresi’ni açarken ayrı yerlere oturtulmuş kadın ve erkekleri görünce Öğretmenler Derneği Başkanı’nı “Ne yapmışsınız siz” diye haşlamıştı:
“Toplantıya çağırdığınız kadın öğretmenleri niye erkeklerden ayrı oturttunuz? Kendinize mi güveniniz yok; bu hanımların iffetine mi?”
Bu soruyu, neredeyse bir asır sonra, bugünkü Şûra’ya gelecek 600 katılımcıya soracak bir babayiğit var mı?
Öğretmenler, kadınlar, veliler, bizler, bu kez de çocukların, şimdi de cinsiyetleri yüzünden bölünmesine göz yumacak mıyız?
Yoksa kadın ve erkeğin evde, okulda, işyerinde, hayatın içinde bir arada yaşam hakkını sonuna kadar savunacak mıyız?

Cumhuriyet / 02.12.14