Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir, halkın isyanı sonucunda ordunun desteğini kaybetti ve tutuklandı. El-Beşir, 1989’dan bu yana Sudan’da iktidarı elinde tutuyordu. Dahası, ülkenin batısında yer alan Darfur’da 300 bine yakın insanın öldürülmesiyle sonuçlanan 2003’teki katliamdaki rolünden ötürü Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından 2009’dan bu yana aranmakta.
El-Beşir, muhaliflere yönelik, hapis başta olmak üzere kullandığı yıldırıcı politik yöntemleri nedeniyle eleştirilerin hedefinde yer alıyordu. El-Beşir, UCM tarafından arandığı için Batı’ya ziyaret gerçekleştiremezken, aralarında Türkiye’nin de olduğu ülkelere sık ziyaret etti.
El Beşir’in Türkiye gezileri ve iade-i ziyaretleri tarımdan enerjiye, inşaattan askeri iş birliğine kadar pek çok alanda ortaklık zemini yarattı. El-Beşir’in olmadığı bir Sudan, yalnızca Sudan’ın kendisini değil Türkiye başta olmak üzere ilişki kurduğu diğer ülkeleri de etkileyecek.
AFRİKA AÇILIMI: EL-BEŞİR İLE YAKINLAŞMA
Türk dış politikasında 2000’lerde başlayan açılım mecralarından biri Afrika’ydı. Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkileri artırmayı amaçlayan bu açılımın ilk toplantısı İstanbul’da 2008’de gerçekleşti. Bu toplantıya El-Beşir de katıldı ve ardından Türkiye ile Sudan ilişkileri hız kazanmaya başladı.
Sudan’a dönük en üst düzey ziyaret 24 Aralık 2017’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. El Beşir de 24 Haziran 2018 seçimleri sonrasında Türkiye’ye gelerek Erdoğan’ın yeni döneminin başlangıcında yanında oldu. Ancak Erdoğan ile El-Beşir arasındaki bağ yalnızca siyasi arenayla sınırlı değil!
TARIMDAN TİCARETE TÜRKİYE’NİN SUDAN YATIRIMLARI
İki ülke arasındaki ilişkilerin dikkate değer örneği Türkiye’nin Sudan’da tarım arazisi kiralaması. Türkiye, 2014’te 99 yıllığına 780 bin dönümlük tarım arazisini Sudan’dan kiraladı.
Anlaşma sonrasında Sudan’a ziyaretlerde bulunuldu. Tarım ve Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Eylül 2018’de Sudan’a giderek TPAO ile Sudan arasında 10 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladı. Buna ek olarak Ziraat Bankası’nın Sudan’ın başkenti Hartum’da şube açacağı müjdelendi.
Erdoğan’ın 2017’deki Sudan gezisine dönersek; bu ziyaret neticesinde Türkiye-Sudan ilişkileri yüksek stratejik düzey statüsüyle tanımlandı. İki ülkenin 500 milyon dolarlık ticaret hacminin beş yıl içerisinde 10 milyar dolar düzeyine çıkarılma niyeti beyan edildi. Sağlık, tarım, soğuk hava depolama ve havalimanı inşaatı gibi alanlarda 22 anlaşmaya imza atıldı. Erdoğan, Sudan’a geliş amacını şu sözlere ifade etti: “Emperyalistler Afrika’yı mahvetti, biz burada kazan-kazan politikası uygulayacağız.”
Aynı zirvede iki ülkenin merkez bankaları arasında iş birliği kararı alındı ve Haziran 2018’de taraflar anlaşmaya imza attı. Anlaşmadan yaklaşık bir ay önce Sudan Merkez Bankası, bankacılık hizmetleri vermesi ve petrol ürünleri ile buğday ithal etmesi için Öztürk isimli Türkiyeli bir şirketten 2 milyar dolar borç aldı.
Türkiyeli inşaat firmalarının Sudan’da havaalanı, alt yapı projeleri ve altın aramanın da içinde olduğu madencilik başta olmak üzere 300’e yakın proje yürüttüğünü belirtelim.
Erdoğan’a, 2017’deki Sudan ziyaretinde dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da eşlik etmişti. Akar, 2018’de Milli Savunma Bakanı olarak da Sudan’a gitti. Akar’ın ziyaretinin amacı Sudan’la savunma alanında iş birliği yapmaktı. Nitekim ilişkiler bu yolda ilerledi. Erdoğan’ın Sudan’dayken Sevakin Adası’nı istemesiyle askeri hedeflerin varlığı da netlik kazandı. El-Beşir’in bu talebe yanıtı, olumlu oldu.
SEVAKİN ADASI VE ASKERİ ÜS
Sudan’ın kuzeydoğusunda yer alan Sevakin Adası; Aden Körfezi ile Kızıldeniz’in arasına yer alıyor. Ada, aynı zamanda Suudi Arabistan ile Doğu Afrika’nın kesişim noktası. Bu nedenle Afrika’dan hacca giden kafileler bu adadan geçiyor. Aynı zamanda ada, Avrupa-Afrika ticareti açısından da önemli. Türkiye bu adanın hem alt hem de üst yapısını restore ediyor. Adaya 650 milyon dolarlık yatırım yapılacak. Katar ve Somali’nin ardından Sevakin’de üs kurmak isteyen Türkiye, bölgedeki askeri ve sosyal gücünü yükseltecek.
Sevakin Adası’ndaki üs girişimi, Mısır ve Suudi Arabistan tarafından eleştirildi. Söz konusu eleştiriler karşısında Türkiye, bölgede ekonomik amaçlarla bulunduğunu ve üssün Somalili korsanlar ve El-Şebab terör örgütüne karşı kullanılacağını ifade etti. Buna karşın Suudi Arabistan ve Mısır; Katar ve Türkiye’yi, bölgeyi kendi jeopolitik hedefleri için kullanmakla suçluyor.
ERDOĞAN TEMKİNLİ: ŞİMDİ NE OLACAK?
El-Beşir tutuklandı, halk hâlâ sokaklarda. Türkiye Sudan’a dönük yatırımlarını bugüne kadar El-Beşir iktidarına göre konumlandırdı. Yatırımların bölge halkında nasıl bir etki uyandırdığı bilinmiyor. Ancak El-Beşir ile kurulan yakın bağ, Türkiye’nin imajına olumlu katkı sağlamıyor. Erdoğan 11 Nisan 2019 tarihli Burkina Faso Cumhurbaşkanı Roch Marc Christian Kabore ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında Sudan’daki gelişmeler konusunda şu ifadeleri kullandı:
“Sudan bizim köklü tarihi ilişkilerimizin olduğu bir ülke ve bu köklü ilişkilerimizin tabii ki devamından yanayız. Bu noktada da yine temennim odur ki suhuletle bir kardeşlik ağı içerisinde Sudan bu işi başarmalı ve normal demokratik süreci çalıştırmaya girmelidir diye inanıyorum.”
Erdoğan’ın konuşmasındaki temkinlilik ve El-Beşir’den ziyade Sudan’ı dost ve kardeş ülke olarak tanımlaması; Türkiye’nin buradaki varlığını korumak istediği ve yeni hükümetle masaya oturabileceği sinyali olarak yorumlanabilir. Yine de yeni hükümetin Sevakin Adası başta olmak üzere Türkiye ile yapılan anlaşmaları nasıl değerlendireceği şu an için bir muamma.
Gazete Duvar / 12.04.19